14 ☘️

3K 348 89
                                    

Gözlerimi açtım. Yataktan inip yüzümü yıkadım. Sua hala uyuyordu. Pencereden dışarı baktığımda sabahın erken saatlerinde olduğumuzu anladım. Muhtemelen Kayla çoktan antrenmanını bitirmiş boş boş dolanıyordur.

Üzerimi değiştirip odadan çıktım. Dışarı çıkıp temiz hava aldım. Uyku sonrası uyuşukluğu atmak için hafif ısınma hareketleri yaptım. Etrafta kimse yoktu bende biraz dolanarak geri binanın önüne döndüm. Dün oturduğumuz yere tekrar oturdum.

Buraya geldiğimden beri ilk defa bu kadar boş bir günüm geçiyordu. Şehir lordunun evinde bile bu kadar sıkılmıyordum. Sıcaklamaya başladığımda odama geri döndüm. Sua çoktan uyanmış bir şeylerle uğraşıyordu.

Bende masanın üstünden bir kitap alarak koltuğa oturdum. Kitap bittikten sonra akademi için aldığım ders kitaplarından başka okuyacak kitap kalmamıştı. Sıkıldım. Çok sıkıldım.

Kapı çalmaya başladığında gidip açtım, kapı çalış şeklinden kimin geldiğini az çok anlayabiliyordum. Yine Eve gelmişti.

"Herhangi bir yan etkisi olmadı." Dedi içeri girerek.

"Nereye oturduğunu sanıyorsun?" diye sordum koltuğa oturduğu zaman.

"Çok sıkıldım." Diye yanıtladı beni.

"Soyluların günü genelde böyledir. Böyle yaşamıyor muydun?" diye sordu Sua. Eve'in içeri girmesini sorun etmemiş gibiydi.

"Sen kimdin?" diye cevapladı Eve.

"Suakaf Nomorke"

"Tirihe şehrinin lordunun kızısın. Bende Eveanna Komastu." Dedikten sonra konuşmaya devam etti.

"Ekin ben gerçekten çok sıkıldım. Dışarı çıkamaz mıyız?"

"Artık şehirde değiliz. Seni korumak zorunda değilim. Ayrıca Luts nerede?"

"Luts hiç eğlenceli değil. Ailesi için iş yapmaya gitti."

"Ben çok eğlenceliyim yani?" dedim.

"Tabi ki. Ne zaman ne yapacağını kestiremiyorum. Bir gün gidip uçurumdan atlıyorsun, bir gün bizim aslanlara kafa tutuyorsun. Daha dün bile yakalamayacağın hayvanın peşinden koştun gittin. Açıkçası seni izlemesi çok eğlenceli." Dedi kahkaha atarak.

"Kalk git şuradan seni pis sadist." Dedim koltuğun minderini fırlatarak.

"Bugün benimle takılırsan sana kitap veririm." Deyince durdum.

"Büyüyle ilgili mi?" diye sordum.

"Evet. Evden çıkarken yanıma almıştım."

"Sadece yanında dururum, biri falan saldırırsa korumam seni ölüme terk ederim." Dedim.

"Kayla'yı da alalım. Seni korurken muhtemelen beni de korur."

"Bir şey olursa kaçarız. Hiç ümitlenme. Bana bak baştan uyarıyorum kendi başının çaresine bakmak zorundasın."

"Tamam, tamam anladım."

"Sende gelmek ister misin? Ha bir soylu ile uğraşmışım ha iki. Bir şey fark etmez." Dedim Sua'ya.

"Olur." Dedi. Gelmez sanmıştım. Yine de burası güvenli olduğu için birilerinin saldırısına falan uğrayacağımızı sanmıyorum. Zaten bende sıkılıyordum.

Dışarı çıktığımızda Kayla da aynı zamanda binadan çıktı. Tam da dün oda numarasını sorsaydım keşke diye düşünüyordum. Şansa bak.

"Eve dolaşmak istiyor. Sende gel." Dedim. Yanıma geldiğinde tekrar konuşmaya başladım.

"Bir şey olursa onu korumak zorunda değiliz. Mümkünse ölüme terk edip kaçalım."

Rena (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin