Biri ısrar edince kıyamıyorum ah benim minnak kalbim :((
>>>>>>>>>>>
Uyandığımda doğrulup etrafı inceledim. Uyuyakalmıştım. Geleli neredeyse bir buçuk hafta olmuştu ama hala alışamamıştım. Hiç uykum yokken, uykumun geldiği saatler oluyordu. Biraz sinir bir durumdu.
Saat gecenin üçüydü. Yatmaktan uyuşmuş kaslarımı açmak için yürüyüşe çıkmayı düşündüm. Asil'in de biraz hava alması gerekiyordu. Boyutunu istediği gibi değiştirebildiğinden bir sorun olmaz diye düşünüyordum. Geldiğimizden beri çok nadir odadan çıkmıştı. Geçenlerde ne olur ne olmaz diye Asil'e tasma almıştım. Onu boynuna geçirip evden çıktım. Annem endişelenip her yere haber vermesin diye odaya not bırakmıştım. Çünkü döndüğümden beri habersiz bir saat bile kaybolsam ortalığı ayağa kaldırıyordu.
Bir sitede oturduğumuz için sitenin dışına çıkmadan koşmaya başladım. Tam rahatladım demişken uğraşmam gereken tonla şey birikmişti. Gardımı düşüremezdim, birazcık bile olsa dinlenemezdim. Rena'daki tempomla çalışmaya devam etmem gerekiyordu. Zira açılan geçitten kimlerin geçtiği, aralarında benden güçlü birilerinin olup olmadığını hiç bilmiyordum.
Asıl sorun geçenlerin içinde suçluların olup olmamasıydı. Geçit büyüsü olanları gezerken aynı zamanda kelle avcısı işi yapıyorduk, yani olurda bir yerde rastlarız diye olan bütün arananlar listesine bakmıştım, hepsinin yüzü aklımdaydı. Geçenlerin arasında SS-Seviye varsa bir hayli sıkıntı yaratabilirdi. S Seviyeleri bile zar zor zapt ediyordum. Geçidin açıldığı yerlerden haberim yoktu, bir ihtimal Rena dışında başka ülkede de açılmış olabilirdi. Çünkü burada bütün dünyada açılmıştı. Eğer öyleyse, çok fazla bilinmeyen olacaktı. Bu dünyaya geldim diye boşlayamazdım. Yukarı çıkmalıydım, daha da güçlenmeliydim. Müdür bozuntusu şimdi gelmediyse bile elbette gelecekti.
"Tekrar görüşeceğiz, kızım." Aklımdan çıkaramadığım şu cümle. Burada kendinden emindi. Gelecekti, biliyordum. Geldiğinde hazır olmalıydım. Kimse onunla baş edemezdi. Tekrar aynı şeylerin yaşanmasına izin vermezdim. Bir daha Kayla'yı öyle bir duruma sokamazdım. Buradaki tıp, bir dahaki sefere onu iyileştiremeyebilirdi.
Kaç kişinin geçtiğini bile bilmiyordum. O yüzden yeni bir boşluk büyüsü oluşturmanın tam sırasıydı sanırım. Koşmayı bırakıp nefesimi düzene soktum. Sitenin çocuk parkında kameraların kör noktasını bulup yere oturdum. Asil'e fazla uzaklaşmadan istediği gibi koşmasını, hareket etmesini söyledikten sonra odaklanmaya çalıştım.
En sonunda odaklanabildiğimde yeni boşluk büyümü düşündüm. Tam olarak neye ihtiyacım olduğunu kestirdikten sonra oluşturmaya başladım. Şu an kaç kişinin geçtiği veya kimlerin geçtiği önceliğim değildi, zira onları bulmaya çalışsam oluşturacağım boşluk büyüsü günlerimi alırdı. Bu yüzden sadece yerlerini bulmaya odaklandım.
Adına 'Arama' diyeceğim büyü oluşurken desen gözümün önünde yavaşça beliriyordu. Her zamanki gibi tabi ki de şartı vardı. Deseni oluşturduktan sonra şartını düşünmeye başladım. Aklıma gelen sorularla ayağa kalkıp evin yolunu tuttum. "Bu insanları nerede arıyorum? Kimleri arıyorum?"
Sessiz olmaya çalışarak odama çıktım. Duvarda asılı olan dünya haritasına bakarak tekrar büyüyü yaptım. İşe yaramıştı. Sanırım özellikle belli bir yerdeki insanları bulmak için yaptığımdan harita şartı sunulmuştu.
"Ara, Rena insanları." Diyerek haritaya doğru büyü yaptım. Artan kırmızı noktalara baktıkça canım sıkılıyordu. Kendi yediğim haltı düzeltmeye çalışıyordum. Hali hazırda İstanbul'da 4 kişi vardı. Türkiye'de ise toplam 38 kişi. Üç gün içinde bütün bu insanları bulup büyülerini mühürlemeliydim. Gerisini Düzen hallederdi zaten.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rena (GirlxGirl)
FantasyGirl x Girl olacak arkadaşlar. Eski hesaptan rastgelen olursa nolur darlamayın gitti o hesap bu kitabın da yeri bende çok farklı o yüzden buraya aldım. Evet girlxgirl. İsterseniz tekrar söyleyeyim, girlxgirl. Bu konu hakkında tek bir şey duymamayım...