24 ☘️

2.5K 325 50
                                    

Kayla hala antrenman yaparken yataktan kalkıp odanın köşelerine dağılmış uyuyan çocukları uyandırdım.

"Daha ne zamana kadar uyumayı düşünüyorsunuz?" dedim yüksek sesle.

Mırıldanarak gözlerini açtılar. Daha evvel Kayla'da tecrübe ettiğim uyku sersemliği halini yaşamamak için bir süre kendilerine gelmelerini bekledim.

Hepsi kendine geldiğinde odalarına göndererek turnuva için hazırlanmalarını söyledim. Sonra bende üstümü değiştirerek turnuvanın olduğu arenaya gittim. Eğitmenlere ayrılan kısımda yayılarak oturdum. Saha buradan güzel görünüyormuş bak.

Büyücüler ve korumaların eğitmenleri karışık oturuyorlardı ve tahmin edin ne, sınıf sırasına göre oturuyorlardı. Hal bu olunca Kayla ve ben en köşeye kalmıştık.

Bu sırada bende, bana bakan eğitmenlerin mimiklerini okuyor zehirlenme olayının arkasında hangisinin olduğunu anlamaya çalışıyordum. Birinci sınıfların eğitmenleri değil, kendisi alfa olsa bile bu şekilde elini kirletmesine gerek duymayacak kadar kibirli.

İkinci sınıfların eğitmeni de değil. Geriye üçüncü ve dördüncü sınıfların eğitmenleri kalıyor. Şimdilik ikisinin planı gibi duruyor, tabi ki müdür de işin içinde bir yerlerde. Hemen şimdi bir hamle yapacak değilim. Bu okulda iki hafta daha kalmam gerekiyor. Bu iki hafta boyunca size akademiyi zehir etmezsem benim adım da Ekin değil.

Öncelikle bu benim aptal sınıfın yükselmesi lazım. En azından bir sınıf da olur.

Önce korumaların sınıfları düello yapacaktı. Oturup Kayla'nın sınıfındaki çocukları izlemeye başladım. Duruşları bile düzelmişti.

"Kılıç ile yeterli deneyimleri yoktu bu yüzden ben de iki kılıç kullanarak onları çalıştırdım." Dedi Kayla gözlerini parlatarak. Oy, oy ne yaptım dedin?

"Yani sen iki kılıçla onlar tek kılıçla sana karşı koymaya çalıştı öyle mi?"

"Aslında onlara iki kılıç kendime tek kılıç almıştım ama nedense hepsi iki eliyle kılıç kullanmayı beceremedi. O yüzden bende saldırılara alışsınlar diye onlar tek kılıç kendim de iki kılıç kullanarak çalıştırdım. İşe yaramış gibi." Dedi gülümseyerek.

"Şu an turnuvaya katılan öğrenciler sağ kalan öğrenciler sanırım."

"Beklemediğim kadar dayanıklı çıktılar." Ah, bir anlığına senin nasıl bir canavar olduğunu unutmuşum.

Eğer her gün Kayla'nın çift kılıcına karşı kılıç salladılarsa elbette insanüstü bir gelişim göstermişlerdir. Kendilerini iki kılıca karşı savunmaya alıştıklarından tek kılıç onlara kolay geliyordur. Üstelik Kayla'nın darbelerini karşılamak için de belli bir seviye kas yapmış olmaları lazım.

Artık kılıçlara büyü yapıldığını anlayabiliyordum. Karşı tarafın kılıçlarının hepsine güçlendirme büyüsü yapılmıştı. Yine de sonuç olarak koruma sınıfı bir sınıf yükselirken eğitmenlerin tarafında bir eğitmenin de götü tutuştu.

"Kesinlikle hile olmalı." Diye söylenmeye başladı. Kabullenin, yenilgi denen şeyi kabullenin. Boşuna uğraştırıyorsunuz bizi.

"Nasıl bir hile?" diye söze girdim.

"Kılıçlarına büyü yapılmıştır."

"Kılıçlarını getirsinler kontrol edilsin. Ama bir şartım var karşı tarafınki de kontrol edilecek." Dedi Kayla kendinden emin bir şekilde. Tecrübelerinden kaynaklı olarak karşı tarafın hile yaptığını anlamıştı.

"Kaybeden biziz neden bizimkiler de kontrol ediliyor?" dedi eğitmen hafif bir korkuyla.

"Çünkü hile yaptıysanız ve o durumda bile biz kazandıysak çok komik olmaz mı sizce de?" dedi Kayla gülümseyerek. "Neden korkuyorsunuz bu kadar? Eğer iki tarafta hile yaptıysa maçlar iptal edilir. İlerleyen bir süre tekrar yapılır. Ama tek taraf hile yaptıysa otomatik olarak diskalifiye olurlar. Kural kitapçığında yazan buydu değil mi?" Kayla okumuş. Kitapçığı okumuş. Şaşkınlığımı nasıl gizleyeceğimi şaşırdım.

Rena (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin