Eğer öncesinde zehirleri tatmasaydım, vücudumun göstereceği reaksiyonu test etmeseydim kesinlikle şu an ölmüş olurdum. Ama böyle bir şey olacağını ön görmüş kendimi hazırlamıştım. En azından antidotunu yapabilecek süreye kadar zehrin etkisinin azalması için vücudumu alıştırmıştım.
Birkaç gündür bizi takip eden diğer sınıflardan öğrencilerin olduğunun farkındaydım. Sesimi çıkarmadan takip etmelerine izin vermiş büyü çalışmamızın bir kısmını görmelerini sağlamıştım. Haliyle bizi o kadar çalışırken görünce kötü sınıflık bir durumumuz olmadığını anlayıp korkmaya başlamışlardı. Eğitmenlerini bilgilendirince eğitmenleri de çözümü beni ortadan kaldırmakta bulmuştu sanırım. Yine de yer miyim, hayır yemem.
Vücudumun birkaç yerinin felç geçirmeye başladığının farkındaydım. Önce ayaklarımdan başlamıştı ve birkaç parmağımı hissetmiyordum. Şükür ki çabuk yayılmıyordu.
Zehirlenmediğimi göstermek için ortaya büyük bir çaba ortaya koyarak eğitmenlerin gözü önünde ayağa kalktım.
"Kayla beni takip et." Dedikten sonra müdürün odasının yolunu tuttum. Müdüre yeni listeyi verince bunu beklemediğini açıkça yüzünden okumuştum. Listeyi zaten hazırda elimin altında tutuyordum. Demek sen de işin içindesin.
Sol ayağım yarısına kadar felç olmuştu.
Müdürün odasından aşırdığım kalemle Kayla'nın koluna bitki isimleri yazdım.
"Acilen bitki dükkanına gidip şunları al. Sol ayağımdaki hissi kaybetmeye başladım odamda olacağım yani ben hala kollarımı kullanabilecek durumdayken geri dönmüş ol."
"Bir şey mi oldu?"
"Zehirlendim, soru sormayı bırak ne diyorsam onu yap. Çabuk ol." Kayla yanımdan fırlayarak ayrıldığında ayağımı sürüyerek revire gittim. Ne kadar çok hareket etsem de hareketsiz dursam da zehrin yayılma hızı değişmeyecekti.
Çocuklara verilen zehir benimkinden farklıydı. Revirde antidotu bulunuyordu. Ama birkaç gün baygın olmalarını sağlayan bir zehirdi.
"Turnuvaya siz çıkacaksınız." Dedim Letos ve diğerlerine dönerek.
"Bu yüzden mi bizi yedek takım yaptın." Derken sesi giderek kısıklaşmış gerçeklikle yüzleştiği zaman şok olmuş bir ifadeyle bana bakıyordu. Birilerinin bizi izlemeye geldiğini fark ettiğim andan itibaren zaten böyle bir ihtimalin başımıza geleceğini düşünmüştüm. Eğer rakibi yenecek strateji geliştiremiyorsan, rakibin stratejisini kendisine karşı kullanacaksın.
"Ortalarda fazla dolaşmayın ve kendinizi koruyun. Yemekhaneden yemek alıp yemeyin. Turnuvaya kadar sağlam kalın. Gözünüzü açık tutun." Dedikten sonra topallayarak yanlarından ayrıldım. Sağ ayağımın da bir kısmını hissetmiyordum yürümek zorlamıştı. Revirden ayrılalı çok kısa bir süre olmuştu ki birden yerden havalandım.
Hem benden büyük olan hem de biraz kalıplı olan Letos beni kaldırmış kucağına almış taşıyordu.
"İndir beni."
"Sana da bir şey oldu değil mi? Revirden çıkarken bir gariptin."
"Önemli bir şey değil, indir kendim yürüyebilirim." İnsanlardan yardım istemeyi sevmiyordum, bana verilen yardımı kabul etmeye de alışık değildim.
"Reddediyorum." Dedikten sonra beni taşımaya devam etti. Akademiden çıkıp eğitmen yurduna gidene kadar beni taşımayı sürdürdü ve kapımın önüne kadar bıraktı. Hoş bu saatten sonra bıraksa bile yürüyemeyecektim ama beni yere bırakır bırakmaz onu göndererek sürünerek de olsa odaya girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rena (GirlxGirl)
FantasíaGirl x Girl olacak arkadaşlar. Eski hesaptan rastgelen olursa nolur darlamayın gitti o hesap bu kitabın da yeri bende çok farklı o yüzden buraya aldım. Evet girlxgirl. İsterseniz tekrar söyleyeyim, girlxgirl. Bu konu hakkında tek bir şey duymamayım...