'ah shit, here we go again' tadında bir bölüm LKJDFSLSKŞJFLKSD
Yorum yapın len
>>>>>>>>>>>>
Biliyordum. Daha en başından zaten tahmin etmiştim. Annem müdürü anlatırken o adamın buraya kolayca gelip Rena'ya dönmesinden her şeyi tahmin ediyordum zaten. Sadece kafamda oturtamadığım bazı şeyler de yavaş yavaş yerine oturuyordu.
Resmen bir teşkilat kurmuşlardı. Bu tek seferlik bir şey değildi kesinlikle. Müdürün durumu yanlışlıkla buraya gelip bir süre yaşadıktan sonra bir şekilde yine Rena'ya dönmüş olarak yorumlayabilirdim. Böyle olsaydı gerçekten her şey çok güzel olurdu.
Muhtemelen Rena'da çok fazla nüfusu vardı. O şerefsizin en iyi yaptığı şey zaten insanları kullanmaktı. Buraya geliyor, burada biraz süre geçiriyor daha sonra yıllar geçmiş Rena'ya geri dönerek yeni insanları buluyordu. Daha sonra onları buraya geçiriyordu.
Amaçları ne bilmiyordum ama kesin olarak bildiğim bir şey vardı. Burada bir yaşam niyetindeydiler. Bunu almak için de her şeyi göze almış durumdalar. Bir büyücüye, bir ordu bile gelse karşı koyamaz. Gelecekler, istediklerini kolayca alacaklar ve dünyayı, benim dünyamı bozacaklar. Ben büyüden kurtulmaya çalıştıkça gözüme gözüme sokacaklardı.
Bir şekilde planlarını bozmam gerekiyordu. Ve buna içeriden müdahale lazımdı. Yumruklarımı sıktım. Kesinlikle başka bir yolunu bulabilirdim. Ama içimdeki sesi durduramıyordum. Kesinlikle yapmam gerektiğini söylüyordu ve ben sezgilerimi yok sayamayacak kadar tecrübeliydim.
Sıktığım yumruklarımdan tırnaklarım avcuma battı.
Buna pişman olacaktım.
Yaptığıma değil, yapmadığıma pişman olacaktım.
"Çıkıyoruz." Dedim Ethan'a dönerek.
O kapıdan geçecektim. Her şeyi ardımda bırakıp tek başıma o kapıdan geçecek, bilmediğim ne varsa öğrenecektim. Beni durduran şey ise zihnimde beliren Kayla'ydı.
Durdum. "Ethan." Dedim.
"Evet?"
"Daniel ile buradan çıkın."
"Ne?"
"Daniel ile buradan çıkın ve Kayla'yı yanıma gönderin. Gözünüzü asla Vera'dan ayırmayın. Bütün bunların ortasındaki en yetkili kişilerden biri o. Kimseye nereye gittiğimizi söyleme işleri var de sadece."
Ayaklarım dönmek için hamle yapmıyordu çünkü. Bugün bu geçitten geçemezsem sonsuza kadar yapmadığım için pişman olacaktım.
"Derhal."
Ethan beni ikna etmeye çalışmanın boşa olacağını anladığı için hızla girdiğimiz kapıdan çıktı. Kayla gelene kadar dayanmam gerekiyordu. Ethan'ın çıkışından sonra insanlar bodrum katına gelmeye başladılar.
"Kayla iki bilekliğini kır." Dedim emir vererek. Beni görmesine gerek yoktu, emrim zaten zihninde yankılanacaktı.
Tekrar dolan büyü gücümü hissettim. Tek bir giriş vardı. Yani gelen herkes oradan gelmek zorundaydı. Girişi savunmam yeterliydi.
Gittikçe kalabalık olmaya başlamışlardı. Rena insanı değillerdi, ama büyü güçleri de vardı. Aslında eğlenceliydi. En son ne zaman gönlümce, hiçbir engel olmadan savaştığımı hatırlamıyordum. Kendimi test etmem için ideal bir antrenmandı benim için.
"Kayla iki bileklik kır." Dedim. Geçide zarar verme ihtimalim vardı. Bu yüzden aşırıya kaçacak büyüler kullanamazdım.
Kayla'da son üç bileklik kalmıştı. Onları buraya geldiğinde kıracaktım. Yavaş yavaş gücüm tükenmeye başlamıştı. Sonları gelmiyordu çünkü. Kapının arkasından sesler duymaya başlamıştım. Kayla insanları yara yara öne doğru gelmiş, arkayı da halletmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rena (GirlxGirl)
FantasyGirl x Girl olacak arkadaşlar. Eski hesaptan rastgelen olursa nolur darlamayın gitti o hesap bu kitabın da yeri bende çok farklı o yüzden buraya aldım. Evet girlxgirl. İsterseniz tekrar söyleyeyim, girlxgirl. Bu konu hakkında tek bir şey duymamayım...