29 ☘️

2.4K 320 80
                                    

Gecenin bir vakti kendime geldiğimde odanın penceresinden hafif bir ay ışığı içeri girmiş, ayak ucumda uyuklayan Asil'in üzerine düşmüştü. Benim uyandığımı fark ettiğinde yavaşça gözünü açtı.

"Uyandınız mı efendim?" dediğinde refleks olarak yatakta geriye doğru kaçtım. Ben hangi ara buna büyü yaptım da kendime bağladım? Dahası konuşmayı hangi ara öğrendi?

"Ne efendimi?" diye cevapladım.

"Siz bana isim verdiniz. Bende ismi kabul ettim. Bundan sonra zihniniz ile doğrudan bağlantılıyım." Dediğinde ağzım açık karşımdaki hayvana bakakaldım. Efendi mi? Ben mi? Yok canım bir hata falan olmalı.

"Biz beyaz kurtların bir büyü deseni yoktur. Sıradan hiçbir insanı efendimiz olarak kabul etmeyiz. Sadece bize isim verebilen insanları kabul ederiz. Eğer onu kabul edersek ismi de kabul ederiz. İsmi kabul edersek efendimize bağlanırız." Dedi bana açıklama yaparak.

"Sen daha dün doğdun bunları nasıl öğrendin?" diye sordum merakıma yenik düşerek.

"Dün bana isim verdiğinizde nedense birden annemin karnındaki halimi hatırladım."

Yoksa... Olamaz değil mi? Bana bağlanarak zekamdan bir parça almış olamaz değil mi?

"İki kere iki?" dedim Rena dilinde değil de kendi dilimde sorarak.

"Dört." Diye yanıtladı kendi dilimde cevap vererek.

"198745 çarpı 325345?" dedim.

"Üzgünüm ama bunu cevaplayabilecek kapasitede değilim." Diye cevap verdi. Oh, çok şükür. Az kalsın bilmeden ana karakterin kişiliğinde bir hayvan ortaya çıkarıyordum. Neyse ki zekamın sadece bir kısmını almıştı hepsini değil. Ne kadarını aldı acaba?

"Neler yapabilirsin?"

"Sizin bildiğiniz bütün dilleri konuşabilirim ve hatıralarımın çoğunu anımsayabilirim."

"Sizli bizli konuşmalara gerçekten alışkın değilim o yüzden bana sadece Ekin de." Dedim.

"Bu efendime büyük saygısızlık olur."

"Ulan daha dün doğdun saygısızlığı nereden bileceksin! Ekin de diyorsam öyle yap." Dedim sinirle.

"Sanırım kızdınız." Gittikçe kapının önüne koyma isteğim artıyordu.

"Tamam o zaman Ekin. Senin yanında doğdum, senin yanında öleceğim." Dedi yatakta ayağa kalkıp gözlerini bana dikerek.

Birden çok önemli bir şey yapmışım gibi hissetmeye başlamıştım.

İşime yaracağını biliyordum ama bir gün içinde bu kadar değişiklik göstereceğini bilmiyordum. Benim bildiğim dilleri mi biliyor? Bu hayvan 9 tane dil biliyor mu demek bu?

İçimden gelen histeri kahkahasını bastırmadan bıraktım. Ben gülerken Asil'de ne olduğunu anlamaya çalışarak bana bakıyordu.

"Galiba Kayla aradığı erkeği buldu." Dediğimde bir kahkaha daha attım. Neden bu kadar çok eğlendiğime dair bir fikrim yoktu. Gözümden yaş gelene kadar güldükten sonra gülmeyi bıraktım. Sanırım buraya geldiğimden beri içimde biriken stres tek seferde kendini dışarı atmıştı.

Sabah'ı karşılayan güneş yükselmeye başladığında vücudumu açmak için koşmaya karar verdim.

"Ne yazık ki sana eşlik edemeyeceğim. Bacaklarım üzerinde henüz tam olarak kontrolümü sağlayamadım." Dedi Asil. O da eksik kalsın.

"Sen burada kalabilirsin." Dedikten sonra üstümü değiştirip dışarı çıktım. Bu saatler tam Kayla'nın antrenman saatiydi. Denk gelebilirdik.

Rena (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin