44 ☘️

2.5K 312 178
                                    

Akademideki odama girdiğimde beklenmekdik şekilde Eve ve Sua'yı koltuğa yayılmış şekilde buldum.

"Siz neden hala buradasınız?" diye sordum pat diye.

"Çünkü sizi bekliyorduk. 2 ay önce mezun olmamız gerekiyordu ama zorla kendimizi burada tuttuk. Neden, çünkü Ekin Hanım yanına bir büyü küresi bile almadan yolculuğa çıktı." Dedi Eve ayağa kalkıp üstüme doğru yürüyerek. Öldürücü aurayı sezen Daniel ve Kayla beni arkalarına alarak önüme geçtiler.

"Şey, aslında beklemenize gerek yoktu. Yani turnuvaya gelince zaten görüşürdük..." dedim ağzımda geveleyerek.

"Ya turnuvaya gelemeyecek olsaydın? Ya çoktan çekip gitmiş olsaydınız?" diye kızdı Eve. EQ seviyemin düşüklüğünden dolayı şu an neye bu kadar kızdığına anlam verememiştim.

"Tamam, Eve özür dileriz. Sizi bir şekilde haberdar etmeliydik. Başımıza bir şey geldiğinden endişelenmiş olmalısınız." Dedi Kayla araya girerek. Kendi dünyamızda asosyal olan birine göre burada bayağı iyi iş çıkardığını söyleyebilirim.

"Bütün sınıf mezun oldu. Herkes. Sadece biz kaldık. Luts ailesinin işine yardım etmek zorunda olduğu için mezuniyetini geciktiremedi." Dedi Eve kalktığı yere geri oturarak.

"Imm, olumlu tarafından bakarsak soylu sınıfında mezun olamayan tek kişi ben değilim." Dedim omuz silkerek.

Hepsi bakışlarını bana çevirdi. "Ortamı nasıl okuyamıyorsun?" der gibi bakıyordu. Koras bile öyle baktığına göre söylediklerimde bir yanlış vardı sanırım.

Eve'in öldürme arzusu en üst seviyeye çıktı.

"Bu sefer ben bile seni koruyabileceğimi sanmıyorum." Dedi Kayla kenarı çekilerek.

Lan, sen adı üstünde korumasın, neden kenarı çekiliyorsun? Bak Eve geliyor, giderek yaklaşıyor. Oi, korku hissediyorum ben. Bak ter akmaya başladı bir yerimden. Öleceğim oğlum!

"Eve yeter bu kadar." Dedi Sua iç çekerek. "Ekin'in anlamayacağının zaten farkındaydık, kendimizi de buna göre hazırlamıştık. O yüzden sakin ol." Diyerek Eve'i sakinleştirmeye çalıştı.

"Ah, o kadar sinir bozucu ki! Yine de kendimi onu sevmekten alıkoyamıyorum." Dedi Eve kendin geri çekerek. Kurtuldum!

"Eee, seni daha iyi hissettirecekse... Özledim." Dedim kendimden emin olmayan bir ifade ile bakarken. Gözlerini devirerek bana cevap verdi.

"Şey, Ekin. Bunu söylerken baştaki cümleyi söylemeseydin belki işe yarayabilirdi." Dedi Daniel dürterek.

"Harbi mi?" diye sordum. Kafasını onaylarcasına salladı. Anlaşılan hala duygusal zekâm yerlerde sürünüyor.

Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra odada yayılarak oturduk. Kayla ve Daniel diğerlerine yolculuğumuzun heyecanlı kısımlarını anlatırken bende bir köşeye geçip yeni öğrendiğim geçit büyüsünü denemeye başladım. "Beni istediğim yere götür." Diyerek evimi düşündüm. Tabi ki işe yaramasını beklemiyordum. Bunun için büyü gücüm yetersizdi. İki farklı dünya arasında bir portaldan bahsediyoruz burada. Kolayca açabileceğimi düşünmüyordum zaten.

Ayağa kalkıp odadan çıktım. Asil çıktığımı fark etmiş beni takip etmeye başlamıştı. Sessizce müdüre geldiğimizi haber verecektim.

"Hoş geldin." Dedi ben odasına dalarken.

"Geldiğimizi haber vereyim dedim." Diyerek koltuğa oturdum.

"Haberim oldu çoktan. Sabah bir güzel olay çıkarmışsın." Dedi övgü dolu ses tonuyla.

Rena (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin