11 ☘️

3.1K 352 184
                                    

Gözlerimi açtığımda hava yeni aydınlanıyordu. Güneş doğarken uyanmış olsam da dün akşam erken yattığım için bu kadar uyku gayet fazlaydı. Uzuvlarım uyuşmuş bedenim kaskatı kesilmişti. Pencereyi açıp dışarı baktım. Bahçeyle ilgilenen birkaç insan dışında sessizlik vardı. Bu dünyaya geldiğimden beri hiç bu saatte uyanmamıştım ve bu kadar huzurlu hissetmemiştim. Zararlı olduğunu bilmeme rağmen boynumu çıtlatıp gerindim. Tekrar bahçeye döndüğümde Kayla'nın bahçeye yeni geldiğini gördüm. Nefes nefese kalmıştı. Anlaşılan antrenmanlarını her gün bu saatte yapıyordu.

Odadan çıkarak bahçeye ilerledim. Bahçeye çıktığımda Kayla'nın yanına gittim.

"Günaydın." Dedi beni görür görmez. Esneyerek ona cevap verdim.

"Erkencisin."

"Dediğim gibi eskimek istemiyorum. Bu yüzden daha sıkı antrenman yapmalıyım."

"Seni bir yere attığım falan yok merak edip kendini çok zorlama." Dedim umursamazca. Bu haliyle bile bana yeterince faydalı oluyordu daha fazlasına ihtiyacım yoktu.

"Yine de akademide benden çok daha iyilerinin olduğunu biliyorum. Aptal olabilirim, senin kadar harika olmayabilirim ama elimdeki tek yetenek bu. O yüzden bu yetenekte kimsenin beni geçmesine izin vermeyeceğim. Ülkedeki en akıllı büyü kullanıcısını beni seçtiğine pişman etmeyeceğim." Dedi bana bakarak. Beni şımartıyorsun ama.

"Kendini bu kadar zorlama. Ayrıca arkadaş edinmek istiyorsun değil mi? Akademide pek çok fırsatın olacak. Etrafında ben olursam arkadaş edinemezsin."

"O zaman ihtiyacım yok." Diye cevap verdiğinde hayretle ona baktım.

"Öyle bakma. Eğer sen yanımdasın diye arkadaşım olmayacaksa öyleyse olmasın. Sonuçta yalnız olmayacağım." Dedi. Nefesini düzene sokup mekik çekmeye başladı. Bende uyuşan kaslarımı açmak için biraz ısınma hareketi yapıp ona katıldım.

"Bugün bitki toplamaya gideceğiz. Biraz tehlikeli olacak." Dedim mekik çekerken.

"Ne zaman bir şeyler yapsak canımızı ucu ucuna kurtarıyoruz zaten alıştım." Bu alışılabilecek bir şey değil. Kendine gel.

42 tane mekik çektikten sonra yere yığıldım. En fazla bu kadarını yapabiliyordum. Yarın 45 tane çekmeyi deneyeceğim.

Kayla mekiği bırakıp şınav çekmeye başladı. Şınavını bitirdikten sonra da tekrar koşmaya gitti. Onu beklerken bende tekrar ısınma hareketleri yaptım. Yarım saat sonra Kayla geldiğinde etrafta boş boş dolanıyordum.

"Biraz dinlendikten sonra dövüşmeme yardım et. Dünkü gibi bir yenilgi almak istemiyorum." Dedim. Daha önce bilincim kapanana kadar dövüştüğüm hiç olmamıştı. Zaten geldiğim dünyada çok fazla dövüşmüyordum. Çabuk da sıkıldığım için ihtiyacım olmayacağını düşünüp bırakmıştım. Ama burası çok farklı. En azından büyü öğrenene kadar Kayla'sız da hayatta kalabilmeliyim.

"Kendimi tutmayayım o zaman." Dedi. Şu an buna hazırlıklı olduğumu sanmıyorum ama ne kadar dayanabileceğimi merak etmiyor da değilim.

"Tutma."

Dövüş pozisyonu alıp bana saldırmasını bekledim. Normal karate turnuvalarındaki gibi saldırıyordu. Saldıracağı yeri bildikten sonra kendimi koruyabiliyordum. Daha sonra sırtımda bir acı hissettiğimde yerde yattığımı anladım.

Ne yaptığını anlamadığım için tepki de veremedim.

"Ne yaptın?"

"Bu jijutsu idi. Rakibini yere düşürmeni sağlar. Daha sonra kolunu veya boynunu kitleyerek hareketsiz kalmasını sağlarsın. Tamamen yerde geçen aikido dövüş sitiline benzer ama ondan biraz daha farklı." Diye açıklama yaptı.

Rena (GirlxGirl)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin