Rena (GirlxGirl)

48: Düzen 3 ⚔️

10. bölümde güncel olacağını ve elimde başka bölüm kalmayacağını biliyorsunuz demi sdjkflsgdf hatırlatayım dedim

>>>>>>>>>>>>

Gözlerimi dikip baktığımda, gözlerinden okuduğum şey sadece şaşkınlıktı. Şaşkınlıkları bu kadar cesur olmamdan mıydı yoksa bekledikleri gibi davranmadığımdan mıydı şu pek emin olamıyorum açıkçası.

"O ismi nereden biliyorsun sen?" diye konuştu kadın. Ah, ondanmış demek. Sakinliğinin bir kısmını geri kazanarak karşımdaki sandalyeye oturdu.

"Burası var ya," dedim işaret parmağımı şakağıma dayayarak. "170. Anlayabiliyor musun? 170 IQ. Adınızı ve bulunduğunuz kurumu öğrenmek benim için çocuk oyuncağı 3. Komutan Azra Hanım." Diyerek büyü yaptığımı çaktırmadan her şeyi zekama yormuştum. En azından onların bilmesi gereken buydu.

"Ee, ne diyorduk. Hah, nedir bu DÜZEN. Hele sen bir anlat bakalım."

"Bu bilgileri size veremeyiz."

"Ne sikime getirdin o zaman beni buraya?" derken tek kaşım havalanmıştı. Kayla'yı kaybetme korkusundan dolayı ağzım bir miktar bozulmuştu ve herkese daha bir inat gitmeye başlamıştım.

"İkiniz bir süredir kayıptınız değil mi? Olayın detaylarını öğrenmek istiyoruz." Dudaklarım yukarı kıvrıldı, sonra da ağzımdan o muhteşem sözcük döküldü.

"Nah."

"Bugün sokakta o çocuğa yaptığınız şeyin ne olduğunu sorabilir miyim?"

"Hangi çocuk?" dedim bilmezden gelerek. Aha, kameraya yakalanmışız.

Muhtemelen bu soruları Kayla'ya da soruyorlardı ve Kayla patavatsızdı. Söylemek istemese bile ağzından kaçırabilirdi. Emir vermek zorundaydım.

"Size ilginç bir şey göstereyim mi?" dedim gülerek. "Arka taraftan birileri ses verin bakayım." Dedim kafamı cam tarafına uzatarak.

Bir süre sonra odanın köşesindeki hoparlörden ses geldi.

"Evet."

"Kayla'nın odasını da izliyorsunuz değil mi şu an?"

"Evet."

"Kayla buradan beni duyabilir mi?"

"Hayır."

"O zaman dikkatli izleyin."

"Kayla sol elini kaldır." Dedim emir vererek. Bir süre bekledikten sonra, "Kayla sol elini indirip sağ elini kaldır." Dedim. Karşımdakileri birazcık sarsmak ve bu süreçte Kayla'ya dilediğim gibi emir verebilmekti amacım. "Şimdi benim ikinci bir emrime kadar tek kelime bile etme."

Karşısında kim olursa olsun, ne olursa olsun artık Kayla konuşmazdı. Gülümseyerek cam tarafına baktım.

"Ne kadar ilginç değil mi? Hadi yiyorsa konuşturun." Ama fazla abartıp kahkaha atmaya başlamıştım. Rena'dan döndüğümüzden beri Psikolojik bozukluklarım tavan yapmıştı.

"Elinizde konuşacak sadece ben kaldığıma göre, ağzımdan laf almak istiyorsanız önce siz anlatacaksınız. Kimsiniz, ne yaparsınız." Diyerek geriye yasladım. Önce sessizlik hâkim oldu odaya. Muhatabım karşımdaki kadın değildi, arka taraftaki dinleyenlerdi. Sonra aynı sesi duydum.

"Pekâlâ, kıza bilgi ver." Diyerek gelen emir.

Adının Azra olduğunu bildiğim kadın konuşmaya başladı.

"Düzen birçok ülkenin, daha kesin sonuçlar vermem gerekirse bütün dünya ülkelerinin %98'in katılımda bulunduğu, adı üstünde "Düzen"i sağlamak amacıyla kurulmuş bir birlik. Açıklanamayan olayların halk arasında yayılmamasını engellemek ve onların hemen önüne geçmek üzere çalışmalar yaparız. Ve şu son haftada açıklayamayacağımız çok fazla olay oldu."