Düzenlenmiştir.
İyi okumalar....
"Ya kızlar neden gülüyorsunuz? Ben size rezil oldum diyorum siz bana gülüyorsunuz! Size bir daha bir şey anlatanın ben!.." diye sitem etti Gamze.
"Kuzum kızma ama gülmeyelim de ne yapalım?" dedi Yağmur. Gamze bize Kaan ile çıktıkları yemeği, evlilik teklifi edeceğini sandığını ve rezil olduğunu anlatmıştı.
"Bence senin rezil olduğun falan yok. Sonuçta bir şey belli etmemişsin. Hem o konuşmadan hemen sonra öyle zannetmen normal bence. Ama yine de gülmeden edemiyorum." deyip kahkaha attım.
"Size anlatanda kabahat zaten. Gidiyorum ben ya ne haliniz varsa görün." deyip kalkıyordu ki onu engelledim.
"Otur şuraya. Şakalaşıyoruz. Hem siz oturun ben kalkayım. Malum nikah için gün alacağız ve bunun için belgeler lazım. Onları almaya gideceğiz."
"Şu havalara bak! Biri evleniyor diğeri de evlenecek ben.... Ah ah!" Gamze'nin dediklerine güldüm ve ayağa kalktım. Bu sırada Berke geldiğine dair mesaj attı.
" Neyse kızlar muhabbetinize doyum olmaz ama ben kaçıyorum. Berke beni bekliyor. Hadi görüşürüz. " onlarla vedalaşıp kafeden dışarı çıktım.
" Hoş geldin güzelim. Nasılsın bakalım?" dedi arabaya bindiğimde.
"İyiyim sevgilim. Sen nasılsın? Hallettin mi işlerini?"
" İyiyim. Hallettim hallettim önemli bir şey değilmiş zaten. Siz niye böyle erkenden buluştunuz ki?"
"Kızlar konuşmak istedi ben de seninle buluşacağım diye kahvaltı yapalım dedim. Öyle işte."
"Anladım."
İşlerimiz bittiğinde büyük bir oh çektim. Gerçekten çok yorulmuşum. Kemerimi takıp arabada bulunan sulardan birini açtım ve içtim.
"Çok mu yoruldun?" dediğinde Berke'ye döndüm.
"Yoruldum ama önemli değil. Sonuçta güzel bir şey için." bana gülümseyip arabayı çalıştırdı.
"Ee eve mi bırakayım seni?"
"Kafeye gidelim mi? Kaç gündür gitmiyoruz bakalım işler nasıl. Sabah gittim ama pek ilgilenemedim."
"Tamam güzelim gidelim madem."
Kafenin önüne geldiğimizde aşağı indik. Berke yanıma geldiğinde el ele tutuşup içeri geçtik. İçerisi her zamankinden biraz daha kalabalıktı. Bu işlerin iyiye gittiğine işaretti. Yani insanlar artık yavaş yavaş tanıyorlardı bizi.
Kasada oturan Melisa ile selamlaşıp arkaya geçtik. Burada bir odamız vardı. Oraya eşyalarımızı bıraktık. Berke hesap işlerine bakmak için Melisa'nın yanına giderken bende mutfağa geçtim.
"Oo Sinan abi döktürüyorsun yine."
"Ee yani yapıyoruz bir şeyler. Hoş geldin bu arada. Ne zamandır görüşemiyoruz."
"Hoş buldum. Malum evlilik telaşı, mezuniyet telaşı derken zor oluyor tabii gelmemiz."
"Olsun. Güzel telaşlar bunlar sonuçta bir kere yaşanıyor." bu sırada içeri Gökhan girdi.
"Gökhan nasılsın?"
"İyiyim Alara sen?" iyi olduğuna kesinlikle inanmamıştım. Çünkü suratı beş karıştı ve gerçekten iyi görünmüyordu.
"İyiyim iyiyim." sonra yanına yaklaştım. "İyi olmadığını biliyorum. Bunu seninle konuşacağız." dedim fısıltıyla. Bir şey demedi. Ellerini yıkayıp tezgahın başına geçti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
Teen Fiction"Bitti buraya kadar bir daha sakın karşıma çıkma.!" "Alara dur bekle bak açıklayabilirim." "Ne saçmalıyorsun sen ya. Yaptığın şeye bak ve bana hala açıklayabilirim diyorsun. Kapa çeneni ve bir daha karşıma sakın sakın çıkma.!" "Alara Alara bekle Ala...