İyi okumalar....
Düzenlenmiştir.
Bu gelen mesajlardan sonra ikimizde hiç konuşmamıştık. Böyle bir şeyi kim yapar? Kim cesaret eder? Aklıma birileri geliyor ama neyse... Berke'ye baktım kaskatı kesilmişti. Ellerini yumruk yapmış dişlerini sıkıyordu. Korkmaya başlamıştım.
"Kim lan bu? Onu bir elime geçireyim anasından doğduğuna pişman edeceğim. Şerefsiz!"
"Sakin ol. Bir şekilde buluruz elbet. Zaten benim aklımda var birileri ama keyfimizi kaçırmayalım. Bakarız bir ara çaresine. Hem biz nerede kalmıştık?"
"Hm bir düşüneyim.. Sanırım seni öpüyordum." evet başarmıştım. Onu sakinleştirmiştim.
"İşte aradığım cevap." yaklaşmaya başladı. İlk sırıttı sonra öptü. Özlemişim ya. Biraz daha Berke ile sohbet ettikten sonra vedalaşıp gitmişti. Şimdi ise Aras'ı arayıp haddini bildirecektim.
"Bakıyorum dayanamadın hasretime."
"Sikicem belanı he. Ne hasretinden bahsediyorsun sen?"
"A Alara hiç küfür yakışıyor mu o güzel dudaklarına."
"Başlatma küfrüne de dudaklarına da! Sen nasıl bana mesaj atıyorsun? Nereden buluyorsun o cesareti kendinde he? Bir göreyim seni sıçacam ağzına da hadi hayırlısı."
"Beni bu kadar severken nasıl kıyacaksın bana?"
"Sanırım katil olacağım. Sen ne kadar ukala birine dönüşmüşsün ya!"
"Beni bu hale sen getirdin Alara."
"Heh! Ben mi? Daha fazla sana katlanamayacağım. Eğer devam edersen sonuçlarına katlanırsın."deyip suratına kapattım.
Berke'den devam
"Alo Barış?""Efendim abi."
"Bütün işini gücünü bırak ve İpeği bulup bizim mekana getirin. O kızı bir güzel benzetme zamanı geldi."
"Tamam abi. Emre'ye haber vereyim mi?"
"Bende sana onu diyecektim. Onunla getir kızı."bir şey demesine cevap vermeden kapattım telefonu. O kıza gününü gösterecektim. Biz onun yüzünden 6 aya yakın süre ayrı kalmıştık. Onun yüzünden kokusuna,gözlerine,gülümsemesine, dudaklarına,saçlarına kısacası ona hasret kalmıştım. Hasta olduğum zaman bile sırf onu görmek için okula gitmiştim.
1 saat sonra...
Sonunda Emre ve Barış kızı getirmişti. Ellerini ve ağzını bağlamıştı. Gözleri kıpkırmızıydı anlaşılan ağlamıştı. Orospu az bile sana! Kızı önüme fırlattılar.
"Berke ne oldu beni çağırmışsın?" sonra gözleri yerdeki İpeğe döndü. Anlamamış bakışlarla bize bakıyordu.
"Hoşgeldin aşkım."deyip sarıldım. "Malum biz kızlara vuramıyoruz tabihatımızda yok o yüzden seni çağırdık."
"Ne yani bunu dövmemi mi istiyorsun?"
"Bir nevi evet. Mektubu bizden başka bilen tek kişi oydu. Ama onun cesaret edip mektubu yazdığını sanmıyorum. Bize yardım edersin dimi?" İpeğe nefretle bakıyordu.
"Tabii ki."dedi sırıtması genişlerken."Bunu bir sandalyeye bağlayın!"
"Evet bu mektubu kim yazdı anlat! Eğer anlatmam dersen...."dedi ve imalı imalı baktı.
"Ben yazdım."
"Senin öyle bir işe kalkışmayacağını az önce SEVGİLİM söyledi." kızdan cevap gelmiyordu. Dayanamadı ve bir yumruk çaktı. O kadar şiddetli attı ki bana atsaydı benim bile canım acırdı. O derece yani.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
Teen Fiction"Bitti buraya kadar bir daha sakın karşıma çıkma.!" "Alara dur bekle bak açıklayabilirim." "Ne saçmalıyorsun sen ya. Yaptığın şeye bak ve bana hala açıklayabilirim diyorsun. Kapa çeneni ve bir daha karşıma sakın sakın çıkma.!" "Alara Alara bekle Ala...