18.Bölüm

1.3K 46 2
                                    

 İyi okumalar...

Düzenlenmiştir.

Güzel ama yorucu bir gündü. Yemek yedikten sonra filmi izlemiştik. Gerçekten çok güzel filmdi. Sonra da alışveriş yapmıştık.  Ben bir sürü defter almıştım fakat Berke bir tane almıştı. Şimdi ise  beni eve bırakıyordu. O sırada telefonum çaldı.

Yağmur arıyor..

"Efendim?."

"Çabuk bize gel! Konuşmamız lazım. Gamze'de geliyor." ağlıyordu sanki."

"Ağlıyor musun sen?"

"Evet hadi çabuk ol. Yanında Berke varsa bir şey çaktırmamaya çalış."

"Tamam geliyorum."

Ne olmuştu acaba. Berke'ye çaktırma dediğine göre büyük ihtimalle Emre ile kavga ettirler.

"Kim o?"

"Yağmur."

"Ne diyor?"

"Bize gel diyor." bir şey demedi. "Şu ileri ki sokaktan sağa dön. Yağmurlara gideyim. Canı sıkılmış yavrumun bir şeyler yaparız dedi."

"Tamam annene haber verdin mi?"

"Haklısın dur arayayım."

Annemden kısa yalvarma sonrasında izin almıştım. Berke'nin de telefonu çaldı. Emre arıyordu. Konuştuklarından anladığım kadarıyla kesin kavga etmişlerdi. Yağmur'un evine gelmiştik. Arabayı durdurup bana döndü sarıldık. Tam öpmeye kalkışıyordu ki yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Şaşırmıştı.

"Neler oluyor Alara?"

"Bir şey olduğu yok. Daha zamanı değil."

"Neyin zamanı değil ya! Ne demek istiyorsun. Beni affettiğini sanıyordum."

"Öyle zaten affettim seni. Ama ha-.." duraksadım. Bunu söyleyemezdim.

"Hala bana güvenmiyorsun dimi? Üstelik benim suçum olmadığı halde." yanağını okşamaya başladım.

"Hayır! Yanlış anladın. Öyle demek istemedim. Tabii  sana güveniyorum. Bunu sonra konuşuruz benim artık gitmem lazım."deyip aşağı indim. Sadece arkamdan bakıyordu. 

Şu 2,3 dakika içinde anladığım tek şey Yağmur ile Emre'nin kavga etmiş olmasıydı. Çünkü Yağmur sürekli ağlıyor ya da olanları unutmak için başka konular açmaya çalışıyordu. 

"Yağmurcum artık şunu düzgünce  anlatır mısın? Gerçekten anlaşılmıyor dediklerin. Sen bizi dertleşmek için çağırdın ama bir şey söylemiyorsun." 

"Gamze haklı. Hadi kasma artık kendini düzgünce anlat." ellerinin tersiyle sildi gözyaşlarını dik oturdu boğazını temizledi.

"Biz buluştuk ya bugün ben sizin fotoğrafınızı gördüm dedim fotoğraf çekilelim diye kabul etmedi. Sonra sen git eski sevgililerinle çekil dedim. Biraz daha ısrar edince kabul etti. İşte biz tam çekiliyorduk eski sevgilisi geldi." Gamze hemen atladı;

"Sende kızdın ve gittin dimi. Bu muydu?!"

"Hayır dinlesen anlayacaksın da işte susmuyorsun.  Bana geldiler kıskandım tabi. Emre'nin elini tuttum fakat o ayağa kalktı AA BAŞAK SON NOPOYOSON BORODO  dedi. O da arkadaşlarımla bulaşacağım sen ne yapıyorsun deyince arkadaşımla buluştum dedi. Arkadaşımla ne demek ya!  Davet etti bizim masaya sonra kız yüzsüz gibi arkadaşın rahatsız olmuş dedi  Emre öküzü de rahatsız olmamıştır dedi. Bende buna bir kaç şey söyleyip çekip gittim. Gittiğim yerde öyle uzak da değil. Bankta otururken geldi. Biz bayağı tartıştık falan ben işte buna sen onu hala unutamadın dimi dedim üzülmedim sadece gururum incindi falan dedim o açıklama falan yaptı bana. Affedeceğim ben bunu ama gurur el vermiyor. Sinirliyim sonra konuşalım dedim. Biz böyle konuşuyoruz ama ikimizinde gözyaşları sel! Sonra ben seni sevdiğim kadar kimseyi sevmedim dedi. Bekleyin bomba geliyor. Ama yine de sevgime inanmıyorsan ayrılabiliriz! dedi. Bir şey söyleyemiyorum tabii şok geçirdim çünkü. Durdum durdum affedeceğim sandı falan ama dedim ki ayrılmaya çok meraklısın herhalde ayrılalım o zaman sen de git kafedeki eski sevgilinle rahat rahat konuş deyip çektim gittim."

SONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin