Multimedya: Karakterler
İyi okumalar...
Gözlerimi açtığımda bir adet beni izleyen Berke ile karşılaştım. Kocaman gülümsedim. Sonunda istediğimiz olmuştu. Sabah ilk gözümüzü açtığımızda birbirimizi görüyorduk ve görmeye devam edecektik. Bu mükemmel bir histi. Sevdiğin adamla beraber uyuyor ve beraber kalkıyorsun... Gerçekten çok güzel bir his.
"Günaydın."dedim fısıltıyla.
"Ne günaydını öğle oldu."
"Gerçekten mi?"
"Evet. Artık nasıl yorulduysan."dedi imalı imalı. Tabii ki yaptığı imayı anladım ve omzuna hafifçe vurdum.
"Öğle falan değil değil mi? Sen beni kandırıyorsun."
"Hayır karıcım. Saat şu an iki. Hatta sen uyanana kadar ben duşumu aldım ve kahvaltımızı hazırladım. Ama artık öğle yemeği gibi olacak."dediğinde gülümsedim. Karıcım ne güzel hitap şekli.
"Oha! Yalnız çok rahat uyudum."
"Uyursun tabii. Kocanın rahat ve kaslı kollarında uyudun. Neyse hadi sen duşunu al ben de çayı falan ısıtayım. Malum hepsi soğudu." başımı sallayıp yatakta doğruldum. Ayağa kalkıp odamızın içindeki ebeveyn banyosuna doğru yürümeye başladım. Bu sırada ne zaman kalktığını anlamadığım Berke ellerini belime dolayıp başını omzuma koydu.
"Düşündüm de kahvaltı bizi biraz daha bekleyebilir. Beraber mi girsek banyoya?" dedi fısıltıyla.
"Bu harika bir fikir ama maalesef ki çok açım." dedim gülerek.
"Peki o zaman ben mutfağa gidiyorum."dedi. Tişörtün açıkta bıraktığı omzumu, boynumu ve yanağımı öpüp geri çekildi. "Çok bekleme malum çok açsın."
"Beklemem beklemem. Hadi git sen."dediğimde sırıttı. Bende arkamı dönüp banyoya girdim.
Sıcak bir duş gerçekten çok iyi gelmişti. Bütün yorgunluğumu alıp beni kendime getirmişti. Altıma kısa bir şort üstüme de Berke'nin bir tişörtünü geçirdim. Böylece giydiğim tişört şortu kapatmış oldu. Saçlarımı hızlıca kurutup topuz yaptım. Terliklerimi giyip merdivenlerden aşağı indim. Ayh yoruldum he. Ne akla hizmet dört katlı ev alırsın ki! Mutfağa geldiğimde Berke tezgahta bir şeyler yapıyordu. Üzerinde tişörtü yoktu ve sırtında tırnak izlerim vardı. Yutkundum. Bu sırada Berke başını bana çevirdi.
"Ne o dün geceki eserine mi bakıyorsun?" nereden anlamıştı bu geldiğimi?
"Yoo. Fark etmedim bile." yalan!
"Tabii tabii. Hadi geç sen masaya ben çayları koyayım."dedi elindeki tabağı masaya koyarken. Dediğini yaptım ve masaya geçtim. O çaydanlığı almaya giderken ben de hazırladığı masayı inceliyordum. Masada yok yoktu. Peynir, zeytin, reçel ,bal,domates, salatalık, krep, yumurta.... Daha neler neler...
"Masa çok güzel görünüyor ellerine sağlık."
"Afiyet olsun güzelim. Hepsi senin için."
"Teşekkür ederim." dediğimde ayağa kalktı ve dudağıma minik bir öpücük bıraktı.
Kahvaltımızı afiyetle yedik. Gerçekten yaptığı her şey harikaydı. Bayağı da yemiştim. Gerçekten çok fena acıkmışım he. Berke de halime gülüp durmuştu. Şimdi ise beraber ne yapacağımıza karar vermeye çalışıyorduk.
"Dışarı mı çıksak?"dedi Berke.
"Yok ya çıkmayalım. Evimin tadını çıkaramadım daha. Hem ilk günümüzü evde geçirmek istiyorum."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
Teen Fiction"Bitti buraya kadar bir daha sakın karşıma çıkma.!" "Alara dur bekle bak açıklayabilirim." "Ne saçmalıyorsun sen ya. Yaptığın şeye bak ve bana hala açıklayabilirim diyorsun. Kapa çeneni ve bir daha karşıma sakın sakın çıkma.!" "Alara Alara bekle Ala...