SON

59.Bölüm

İyi okumalar....

Düzenlenmiştir.

4 gün sonra

Kapı tıklatıkdığında istemeden de olsa gözlerimi açtım. Ses çıkarmadığımdan olacak ki gelen kişi içeriye girdi. Gelen Gamze idi. Benim hala yatakta olduğumu gördüğünde güldü.

"Hala yatıyorsun. Üstelik bugün senin doğum günün." 

"Doğru ya unuttum ben onu! Şimdi ben üstümü değiştirip geliyorum. Sonra beraber çıkarız."dediğimde güldü beni onaylayıp çıktı. Doğrusu Gamze hatırlatana kadar bugün doğum günüm olduğunu unutmuştum. Dün kızlarla plan yapmıştık bugün için. Önce akşam için bir elbise alacaktık daha sonra beraber kuaföre gidecektik oradan da doğum günüm için tuttuğumuz kafeye. Kafe işini kızlara bırakmıştım ayarlamaları için çünkü hala tam olarak iyileşebilmiş değildim ve ağrılarım vardı. 

Her şeyi hatırladığımı dört gün önce ailemle paylaşmıştım. Hepsi çok sevinmişti. Özellikle abim beni kucağına alıp döndürmeye başladı. Hatta o kadar çok abarttı ki bir ara ayağı takıldı ikimiz birden düşüyorduk son anda dengesini sağladı da düşmekten kurtulduk. Tabii böyle olunca abim babamdan bir güzel azar da yedi. Tabii Emre'ye Doruk'a Kaan'a Kuzey'e de haber vermiştim. Doğrusu Berke dışında herkes biliyordu. Herkesi Berke'ye söylememeleri için tembihledim. Hatta abarttığım için kime adıyla seslensem 'tamam Berke'ye söylemeyeceğim' diyordu. 

Düşüncelerimi kenara bırakıp lavabodaki işlerimi bitirip çıktım. Hazırlanmak için dolabın karşısına geçtim. Alışveriş yapacağım için rahat kıyafetler seçmem gerekiyordu. Her zamanki gibi şort ve tişört çıkardım. Onları üstüme geçirip saçlarımı taradım ve sıkı bir at kuyruğu yaptım. Makyaj yapmaya gerek duymadım saatimi de takıp tekrar dolaba yöneldim. Alışverişten sonra direk kuaföre gidecektim bu yüzden elbisenin içine giyilebilecek şekilde iç çamaşırı aldım. Bunları ve gerekli bir kaç şeyi daha poşete koyup çantamı aldım hızlı adımlarla aşağı indim. 

"Hadi Gamze hazırım ben gidelim." dediğimde annem öyle bir baktı ki bana..!

"A anne sen niye şirkette değilsin?"

"Doğum günün için hazırlanacağım kızım o yüzden. Zaten çok iş yok bugün. Hem sen kahvaltı yapmadan nereye gidiyorsun?"

"Anne geç kaldım zaten dışarıda atıştırım."

"Hayır efendim oturuyorsun ve kahvaltını yapıyorsun." diye beni azarladığında ne kadar ısrar etsem kahvaltı yapmadan beni çıkarmayacağı için bir şey demeden masaya oturdum.

"Anne arabamın anahtarları nerede?"diye sordum bardağımdaki çayı bitirdikten sorna.

"Kullanabilceğine emin misin?"

"Ben kullanamzsam Gamze kullanır."

"Peki peki. Şurada anahtarlıkta."dediğinde oraya yönelip anahtarı aldım. Anneme veda edip evden çıktık. Yağmur gelmeyecekti çünkü kendisi mekanın hazırlıklarıyla uğraşmak istemişti. Bende ısrar etmemiştim çünkü hevesli görünüyordu. 

"E nasıl bir elbise alacaksın?"dediğinde güldüm. Bunu günlerdir düşünüyordum ve en sonunda zor da olsa karar vermiştim. Özellikle kırmızı bir elbise alacaktım çünkü Berke bana kırmızıyı çok yakıştırıyordu. Aslında kırmızı giyince ya da kırmızı ruj sürünce bana kızıyordu ama bir ara nedenini sorduğumda bana çok yakıştığını kırmızı giyince daha bir güzel olduğumu ve bunu bir tek kendisinin görmek istediğini söylemişti. Ben de ona biraz yaramazlık yapmak için özellikle kırmızı giyecektim.