İyi okumalar...
Düzenlenmiştir.
Alara'dan
Eksik bir şey kaldı mı diye son kez etrafa bakındım. Görünüşe göre her şey hazırdı. Ne kadar gitmek istemesem de bunu yapmak zorundaydım. Bizim için benim için. Belki birbirimizi özlemek bize daha iyi gelecekti ve bir daha böyle sorunlar yaşamayacaktık. Belki de geldiğimde Berke'yi başkası ile görecektim. Kim bilir? Düşüncesi bile acı verici. Ah ah böyle olmamalıydı.
Kafamı iki yana sallayıp odamdan çıktım. Abim ve Cemre abla oturmuş beni bekliyorlardı. Cemre ablanın karnı artık iyice büyümüştü. Bizim küçük bey kendini artık belli ediyordu. Sanırım 1 ya da 2 ay sonra doğacaktı. Belki doğduğu zaman yanında olamayacaktım ama geri döndüğümde tam anlamıyla iyi bir hala olacağıma eminim.
"Hazır mısın ?" diye sordu abim. O da gitmemi hiç istemiyordu. Durumları bildiği için bir şey de söyleyemiyordu.
"Evet hazırım. Taksi geldi mi?"
"Gelir şimdi. Ben valizleri aşağı indireyim. Siz de inin hemen arkamdan. " dediğinde onayladık onu. Abim valizleri taşırken bende Cemre ablanın yanına oturdum. Karnını sevmeye başladım. O sırada bir şey hissettim. Sanırım bana tekme atmıştı. Bu büyüleyiciydi. Mükemmel bir histi. Gülümsemeye başladım. Sanırım bu son bir kaç gün içindeki tek içten gülümsememdi.
"Bak gördün mü daha şimdiden seviyor seni."
"Bu his çok güzel."
"Gitmek istediğine emin misin gerçekten?"
"Tabii ki. En iyisi bu emin ol. Ama lütfen bu konuyu kapatalım. Yeğenimle vedalaşayım." bir şey demedi. Elimi tekrar karnına koyup sevmeye başladım. Yine tekme attı.
"Bak küçük bey. Şimdi ben gidiyorum ama merak etme geri döneceğim. Ben geri döndüğüm zaman büyük ihtimalle doğmuş olacaksın belki o zaman yanında olamayacağım ama bu seni sevmediğim anlamına gelmez. Burada olduğum her zaman yanında olacağım. Seni seviyorum küçük bey." deyip öptüm. Cemre abla hormanların etkisinden de olsa gerek ağlamaya başladı.
"Şışt ağlama beni de ağlatacaksın." sarıldı bana biraz zor oldu tabi.
"Seni özleyeceğim. Hem de çok."
"Bende seni." gözyaşımı sildim. "Hadi inelim abim kızmasın."
Aşağı indiğimizde herkes buradaydı. Annem, babam , Meriç Doruk, Yağmur, Gamze, Kaan, Emre bütün sevdiklerim burdaydı. Biri hariç. Berke onunda burada olmasını çok isterdim ki. Gerçi yanımda olsa gitmeme gerek kalmazdı. Düşüncelerime son verip sahte bir gülümseme yerleştirdim yüzüme. Beni üzgün görmelerini istemem sonuçta.
Herkesle sırasıyla sarılıp vedalaştım. Her biri farklı bir şey söyledi kulağıma. Gözlerim dolmuştu. Bozuntuya vermemeye çalıştım. En sonunda herkese el sallayıp taksiye bindim. Taksici sürmeye başladığında zor tuttuğum göz yaşlarımı bıraktım. Bir anda bütün ailemden uzağa gidiyordum. Bu çok zordu. Ne zaman döneceğimde belli değildi. Kim bilir bir daha ne zaman görecektim onları.
Taksiciye parasını verip indim arabadan. O da valizlerimi bagajdan çıkarttı. Teşekkür edip yürümeye başladım. Resmen gidiyordum. Şuan burada Berke'nin olmasını o kadar çok isterdim ki. Gelse gitme dese... Hemen gitmekten vazgeçerdim. Etrafına baktım bir umutla. Yoktu. Gelmemişti. Benle vedalaşmaya bile gelmemişti.
Sanırım burasıydı. Otele gelmiştim. Bir kaç gün otelde kalıp daha sonra kendime bir ev bulacaktım. Resepsiyona gidip gerekli işlemleri hallettim. Çok fazla valizim olduğu için görevlilerden biri bana yardım ediyordu. Odanın önüne geldiğimizde valizleri içeriye bırakıp gitti. Odaya göz gezdirdim. Şık ve güzeldi. Camdan dışarı baktım mükemmel bir manzara vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
Novela Juvenil"Bitti buraya kadar bir daha sakın karşıma çıkma.!" "Alara dur bekle bak açıklayabilirim." "Ne saçmalıyorsun sen ya. Yaptığın şeye bak ve bana hala açıklayabilirim diyorsun. Kapa çeneni ve bir daha karşıma sakın sakın çıkma.!" "Alara Alara bekle Ala...