İyi okumalar...
Düzenlenmiştir.
Berke ve kardeşi ile gayet güzel vakit geçirdik. Çok eğlendik gerçekten. Nedense Cemre ile anlaşayamayacağımızı düşünmüştüm ama öyle olmadı. Düşündüğümden kat kat iyi anlaştık. He bir de teyzenin dedikleri çok hoşuma gitmişti. Orada biraz sesimi çıkarmamıştım çünkü utandım. Ama gülümsediğimde beni anladığını düşünüyorum. Berke'nin küçüklüğüne bakarken aklımda bir şeyler canlanmıştı fakat o canlanan olayda ki kişi o mu değil mi emin değilim. Bu yüzden ona bir şey söylemedim.
"Alara." düşüncelerimi bölen kişi annemdi. Oturduğum yerde doğruldum.
"Efendim anne."
"Ne yaptın bakalım bugün?"
"Önce bizimkilere evi gösterdim daha sonra Berke'nin kardeşiyle beraber sinemaya gittik."
"Hımm iyi. Ben şey için geldim. Eşyaların yarın gelecekmiş yavaş yavaş toplanmaya başla diyecektim."
"Gerçekten mi? Hepsi bir arada geliyor değil mi?"
"Evet hepsi gelecek zaten temizliğini yaptırdım dün. Artık istediğin zaman geçebilirsin."
"Ya anne çok teşekkür ederim. Bu benim için iyi bir fırsat aslında."
"Evet farkındayım ama işte üzülüyorum. Yani artık senle ayrı kalacağız."
"Öyle deme anne. Ben her gün seni görmeye gelirim. Sadece aynı evde kalmayacağız. Hatta arada burada da kalırım." annemin gözleri dolmaya başladı. "Aa anne ağlama lütfen. Bak beni de üzüyorsun."
"Tamam tamam ağlamıyorum." diyerek göz yaşlarını sildi. "Duygulandım sadece. Neyse artık ben gideyim. Yoruldum bugün. İyi geceler canım."
"İyi geceler annecim." dedim ve sarıldım. Ayrılırken annem yanaklarıma küçük bir öpücük kondurdu. Gülümsedim.
Artık eşyalarımı toplamaya başlamalıydım. Yoksa çok uzun sürerdi. Önce kitaplığımı ve çekmecemi toplasam daha iyi olurdu. Yavaşça ayaklandım. Kütüphanemdeki kitapları alıp kutulara koymaya başladım. Uzun süre sonra bütün kitapları koydum. Son ajanda kalmıştı onuda aldım fakat içinden bir şey düştü. Eğilip aldım. Fotoğraftı. Arkasına baktığımda kalp falan vardı. Çevirdim bu fotoğrafta iki küçük çocuk vardı. Biri bendim diğeri ise ilk aşkımdı. Önceden oturduğumuz mahalledeydi beraber okula gidip gelirdik. Aynı sınıftaydık ve çok yakın arkadaştık. Biz taşınmak zorunda kalmıştık ve bir daha hiç görüşmemiştik. Fotoğrafa daha dikkatli bakınca Berke'ydi bu. Bugün küçüklüğüne bakmıştım ve bu gerçekten de oydu. Yani şimdi ben ilk aşkımla mı evlenecektim? Şaka gibiydi. İlk aşkıma fark etmeden tekrar aşık oldum ve her gün biraz daha aşık oluyorum. Bunu Berke'ye söylemem gerekiyor. Acaba o da beni seviyor muydu? Acaba bende onun ilk aşkı mıydım? Düşüncelerime son vermenin tek yolu uyumaktı. Ajandayı da kutuya koyup yatağıma geçtim. Yarın ilk işim Berke ile görüşmek olacaktı.
Gerinerek uyandım. Saate baktığımda 9:30 du. Acaba Berke uyanmış mıdır? Rehberde Berke'yi bulup aradım. Uzun çaldı demek ki uyuyordu. Tam kapatıyordum ki bir ses geldi.
"Alo Berke."
"Alara sen misin?"
"Evet uyandırdım mı yoksa?"
"Yani biraz öyle oldu ama bir sorun mu var?" uykuluyken sesi daha bir güzel oluyordu.
"Hayır sorun yok. Bugün ne yapıyorsun?"
"Bir planım yok."
"Çok iyi yarım saat sonra beni alır mısın? Beraber kahvaltıya gidelim ama yeri ben seçeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
Teen Fiction"Bitti buraya kadar bir daha sakın karşıma çıkma.!" "Alara dur bekle bak açıklayabilirim." "Ne saçmalıyorsun sen ya. Yaptığın şeye bak ve bana hala açıklayabilirim diyorsun. Kapa çeneni ve bir daha karşıma sakın sakın çıkma.!" "Alara Alara bekle Ala...