İyi okumalar......
Derin bir nefes alıp kapıya baktım. Kapıyı orta yaşlarda bir kadın açtı. Herhalde babaannesi değildir değil mi? Bu kadar genç olabilir miydi ki?
"Hoş geldiniz gençler. Hadi girin içeri. Bizimkiler sizi içeride bekliyor." dediğinde içeri geçtim. Arkamdan diğerleri de girdiğinde hepimiz montlarımızı çıkardık. Bu sırada salona geçmiş koltukta oturan yaşlı çifti görmüştüm. Babaannesi ve dedesiydi. İkisi de yaşını belli etmiyordu. Babaannesi o kadar güzeldi ki... Genç halini tahmin bile edemiyorum. Dedesi ise hala yakışıklıydı. O sert mizacının arkasında yumuşak bir adam vardı. Bakışlarından belliydi. Berke'nin kime çektiği belli oldu. Gerçi babası da aynı dedesi. O zaman babası dedesine Berke' de onlara. Amann! Ne diyorum ben ya! Konumuz bu değil.
Derin bir nefes aldım. Bayağı heyecanlanmıştım doğrusu. Biraz rahatlamak amacıyla etrafı incelemeye başladım. Bulunduğumuz odanın bir duvarı tamamen cam ile kaplıydı. Bu detay odanın daha ferah görünmesini sağlıyordu. Duvarlar ise ahşaptı. Camın önünde bir tane beyaz koltuk, aynı koltuk duvarın önünde de vardı. Diğer duvarın önünde ise tekli koltuklar vardı. Koltukların ortasında ahşap bir masa vardı. Masanın üzerinde çeşitli çiçekler vardı. Salona gerçekten bayılmıştım.
Bu sırada Berke önüme geçip koltukta oturan yaşlı çiftin yanına gitti. İkisi de hemen ayaklandı. Berke önce babaannesinin elini öpüp sarıldı. Aynı işlemleri dedesiyle de yaptığında Emre atladı bu sefer.
"Vay Hatice babaanne sanki sen her geçen gün yaşlanmak yerine daha da gençleşiyorsun he. Bu ne güzellik."
"Şımarık oğlan seni." deyip sarıldı. Onların bu hallerine hepimiz güldük.
"Valla Mehmet dede sen de gençleşiyorsun galiba. İnşallah ben de yaşlandığımda sizin gibi olurum."
"Gel buraya kerata." deyip sıkı sıkı sarıldılar. Berke bakışlarını bana çevirdiğinde heyacanım daha da arttı.
"Alara gel canım." dediğinde yavaş adımlarla yanına gittim.
"İşte annemin dayanamayıp size bahsettiği kız arkadaşım, hayatımı birleştireceğim kadın ve nişanlım." ay deme öyle düşüp bayılacağım şimdi!
"Oğlum biz senden duymak isterdik. Ama olsun. Bu arada hoş geldin kızım." dedi dedesi.
"Hoş buldum efendim." deyip elini öptüm. "Nasılsınız?"
"İyiyim kızım sende iyisindir inşallah."
"Teşekkür ederim iyiyim." deyip babaannesinin eline uzandım. Elini öptükten sonra konuşmaya başladım.
"Siz nasılsınız?"
"İyiyim yavrum sağol." dediğinde gülümsedim. Sanırım iyi bir başlangıç yapmıştım. Sırayla herkes selamlaşıp tanıştı. Gayet güzel gidiyordu her şey.
Tanıştıktan sonra biraz dinlenmek için bize ayrılan odalara çıkmıştık. Ev büyük olduğu için herkese neredeyse bir oda vardı. Ben tek kişilik bir odada kalacaktım. Berke ise kendi odasında. Yağmur ve Gamze ise çift kişilik bir odada kalacakken Emre ve Kaan da çift kişilik bir odada kalacaktı. Yatağımdan doğrulup çantamı açtım. Üzerimi değiştirsem iyi olacaktı. İçinden lacivert bir kazak ve siyah bir pantolon çıkardım. Onları bir çırpıda giyip saçlarımı ördüm. Tam yatağa yatıyordum ki kapı çalındı. Doğrulup ayağa kalktım. İçeriye Hatice teyze girdi.
"Rahatsız etmedim değil mi?"
"Ne rahatsızlığı? Buyurun." kapıyı kapatıp yatağın üzerine oturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
Teen Fiction"Bitti buraya kadar bir daha sakın karşıma çıkma.!" "Alara dur bekle bak açıklayabilirim." "Ne saçmalıyorsun sen ya. Yaptığın şeye bak ve bana hala açıklayabilirim diyorsun. Kapa çeneni ve bir daha karşıma sakın sakın çıkma.!" "Alara Alara bekle Ala...
