17.Bölüm

1.5K 51 0
                                    

İyi okumalar...

Düzenlenmiştir.

Her şey yolundaydı. Sonunda işler yolunda gitmeye başlamıştı. Abim evleneli 1 hafta olmuştu. Cemre ablayla çok mutlulardı. Abim artık bizim şirkette çalışacaktı. Cemre abla ise doktor olmuştu. 2 hafta sonra İstanbul'un en iyi hastanelerinden birinde çalışacaktı. Mert abi ve Işıl ablada yakında evlenmeyi düşünüyorlardı. Yarın ise okullar başlayacaktı. Çok heyecanlıydım. Çünkü Berke ile aynı bölümü kazanmıştık. İşte bu çok iyi olmuştu. Sürekli beraber olacaktık. Diğerleri ile de aynı üniversitedeydik ama bölümlerimiz farklıydı. Telefonuma gelen mesajla irkildim. 

Gönderen Berke

5 dakikaya kapıdayım

Bugün Berke ile son tatil günümüzü değerlendirecektik. Malum okullar açılıyor. Sonrada kırtasiyeye gidip bir şeyler alacaktık.  Çantama gerekli şeyleri koyduktan sonra aynanın karşısına geçtim. Kendime baktım. Sanrım hazırdım. Ceketimi giyip aşağı indim.

                                     Alara'nın giydikleri

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

                                     Alara'nın giydikleri

"Anne ben çıkıyorum!"

"Nereye gidiyorsun?"

"Berke ile buluşacağız."

"Tamam. Beraber çıkalım bende şirkete gideceğim."

Dışarı çıktığımızda Berke gelmişti bile. Anneme el sallayıp arabaya bindim. Tam öpüyordu ki sarıldım.

"Annem bakıyor." bir şey demeden ayrıldı.

"Tamamda özledik yani."

"Sabret azıcık sende."

"Sabrım her an taşabilir haberin olsun."

"Berke!"

Sırıtarak önüne döndü. Arabayı çalıştırdı. Radyoyu açacaktım ki benden önce davranıp açtı. Artık alışmıştı bana. Yol boyunca hiç konuşmadık. Radyoda çalan bildiğimiz şarkıları söyledik. Gerçekten de özlemişim. Ona döndüm. Saçları yine dağınıktı. Bu ona ayrı bir hava katıyor daha tatlı yapıyordu. Giydiği kıyafetin rengi de çok yakışmıştı. Hem dikkatli hem de şarkı söyleyerek kullanıyordu arabayı. Analar neler doğuruyor be! Berke bir an bana baktı. Sanırım anlamıştı onu izlediğimi. Sonra sırıtarak önüne döndü.

"Seni içime sokasım geliyor. Kimse görmesin istiyorum. Kimseyle paylaşmak istemiyorum." İç çektim "Hele şu saçlarının dağınık hali....  Gülüşün... Kısacası her halin.. Ne bileyim işte sadece ben göreyim seni, bir  ben duyayım sesini, varlığını bi ben hissedeyim istiyorum. Kimseyle paylaşmak istemiyorum." 

"Vay be Alara hanım sizden bunları duyacağım hiç aklıma gelmezdi." Ne yani ben bunları sesli mi söylemiştim?

"Ben bunları sesli mi söyledim onun farkında bile değildim tamam mı?" önüme dönüp kollarımı bağladım. 

SONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin