44.Bölüm

564 23 2
                                    

İyi okumalar...

Düzenlenmiştir.

Havaalanının çıkışına doğru yürüyordum. Hava daha yeni aydınlanmaya başlıyordu. Etrafıma bakıp Doruk'u arıyordum. Beni görünce gülümsedi ve el salladı. Bende sahte bir gülüş takındım. Ne yapayım içimden gelmiyor.

"E nasıl geçti yolculuk? "

"Hiç öyle sıradan."

"Peki. Hadi arabam ileride."dedi ve yürümeye başladık. Ayakta zor duruyordum. Karınım açtı ve uykusuzdum. Uçakta bir türlü uyku tutmamıştı. Yol boyunca müzik dinlemiştim.

"Doruk aslında size değil de benim evime gitsek." dedim.

"Senin evin mi var?"şaşırdığı her halinden belliydi.

"Evet. Tabii ben sana söylemeyi unuttum. Okulun yakınlarda bir yerlerde apartman dairesi tuttum. Çok güzel bir terası var."

"Bana söylemediğin için birazcık bozuldum ama boşver. Hadi gidelim. Hem ne zamandır ellerimden kahvaltı yemiyorsun. " dediğinde yüzümde gülümseme oldu. İngiltere'deyken sık sık yapardık bunu. Arkadaşım diye demiyorum eli çok lezzetliydi.

"Valla hiç hayır demem. Özledim ellerinden bir şeyler yemeyi. Gerçi pek iştahım yok. Ayakta durumam için yemem lazım."

"Hadi bin arabaya."dediğini yapıp arabaya bindim. O da valizimi bagaja koyup arabaya bindi. Arabası gerektiğinden daha temizdi. Resmen arabısına çocuğu gibi bakıyordu. 

Eve yaklaşıyorduk ve aklıma evde yiyecek pek bir şey olmadığı geldi. Bu saatte açık market bulamayız. Ofladım. Her işim ters gitmek zorunda mıydı?

"Ne oldu neden ofluyorsun?"

"Evde yiyecek bir şey yok. Bu saatte açık bir yer bulamayız."

"Yanılıyorsun az ileride tanıdığım bir bakkal var oradan alırız ne gerekiyorsa." ah canım arkadaşım iyi ki vardı.

Bakkaldan gerekli ne varsa aldık. Hatta fazlasını bile. O kadar çok poşet vardı ki. Yol boyunca ikimiz de konuşmuyorduk. Doruk benim üzgün olduğumu bildiği için ses çıkarmıyor da olabilirdi. Merak ediyordu ama soramıyordu da. Bu sessizlikten çok sıkılmıştım.

"Başak ile nasıl gidiyor?"

"Aslına bakarsan çok iyi gittiği söylenemez. Saçma saçma nedenlerden dolayı sürekli tartışıyoruz. Ama küs kalamıyor benle o yüzden sıkıntı yok."

"Ne güzel. Zaten en doğrusu bu. Baksana bize sürekli küsüyoruz ve barışmamız uzun zaman alıyor. Gerçi bu seferki çok başka affedebilir miyim bilmiyorum."

"Bak bence bunları karnımızı doyurduktan sonra konuşalım. Ne olduğunu bilmiyorum o yüzden bir şey de söyleyemiyorum."

"Haklısın. Bu arada Başak ile tanışmak isterim. Kimse senin gönlünü kolay kolay kazanamaz. Ona aşık olduğunu biliyorum. Onu tanımayı çok isterim. Görümceyim sonuçta."

"Allah Allah bak sen. Tanışırsınız bir ara ama önce gidip ondan özür dilemem gerek."

"Ne yaptın kıza? Bu arada şuradan sağa dön ve sonra arabayı park et geldik."dediğimi yapıyordu aynı zamanda da konuşuyordu.

"Aslında pek bir şey yapmadım. Etek giymişti ve bu çok kısaydı. Bende kızdım sonra tartıştık. Siniri geçmiştir. Özlemiştir de beni. Kesin özür dilememi bekliyor."arabadan inip poşetleri ve bavulumu aldık.

"Bence kıyafetlerine karışmaman gerek."

"Ama ne yapayım bacakları çok güzel ve biri bakınca deli oluyorum. Gidip dövesim geliyor." kafasına vurdum.

SONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin