İyi okumalar...
Ağlayan oğlumun sesini duymamla yattığım yerden kalktım. Bu sabah fazla bile uyumuştu. Odasına geldiğimde ise ağlamayı bıraktığını beşiğin içinde ayağa kalktığını ve kendi kendine bir şeyler mırıldandığını gördüm. Seni numaracı seni. Onu kucağıma aldığımda gülümsedi ve hemen başını göğsüme koydu. Şu dokuz ayda fazla büyümüştü sanki. Zaman o kadar çabuk geçiyordu ki...
Biz o gün Berke ile hastanedeyken annemler aramıştı. Hastanede olduğumu ve doğum yaptığımı bir de onlara haber vermediğimi öğrenince bayağı kızmışlardı. Tabii ardından Aslı anneler ve bizimkiler de öğrenmiş hepsinden toplu bir azar yemiştik. Bütün kızgınlıkları ise Ömer'i görene kadardı. Kucağımdaki minik bebeği görünce her şeyi unutmuşlardı.
İlk bir ay ya annem ya da Aslı anne kalmıştı yanımızda. Biraz zor olmuştu ilk zamanlar. Ömer bir türlü uyumuyor sürekli huysuzluk ediyordu. Neyseki sonra düzeldi.
Belime sarılan eller ile gülümsedim.
"Oy benim karımla oğlum benden önce mi uyanmış."dedi ve boynumu öptü. Ardından önüme gelip oğlumuzu kokladı.
"Günaydın hayatım."dedim ve Berke'nin dudağına küçük bir öpücük bıraktım. Berke daha fazlasını istiyor olacak ki daha da yaklaştı. O sırada mucizevi bir şey oldu.
"Anne!" Ömer anne dediğinde ikimiz de birbirimize bakakaldık.
"Ne dedin oğlum sen?"dedi Berke.
"Anne!"tekrarladığında sıkıca sarıldım oğluma. Berke de gecikmeden ikimize sarıldı. Bu ne güzel bir sabahtı böyle. Gerçi her sabahımız güzeldi ama bu sabah bir başka güzeldi.
"Ben artık sizi iyice kıskanmaya başladım."
"Neden kocacım?"
"Bu ufaklık doğduğundan beri seninle daha çok vakit geçiriyor senden ayrılmıyor ve şimdi de ilk önce anne dedi. Zaten ne zaman sana yaklaşsam hissediyor mu ne yapıyor ağlıyor. Bütün ilgiyi kendine çekiyor. Hayır bir de konuşuyorum. Diyorum oğlum annenle ufak bir işimiz var azıcık olsun uyu diye yok dinlemiyor beni." Berke resmen şuan küçük bir çocuk gibiydi. Onun bu haline güldüm.
"Öyle deme Berke, Ömer seni de çok seviyor. Sadece erkek bebekler anneci oluyor."dediğimde dudağını büzdü. "Ayrıca dün gece sana yeterince ilgi gösterdiğimi düşünüyorum."dediğimde gözleri parladı, arsızca sırıttı.
"Unutmuşum tekrar hatırlatsana."dedi iyice dibime sokularak. Onun bu haline güldüm ve geri çekildim.
"Berkecim çok yorgunum. Kahvaltı yapacağız daha. Hem akşama bizimkiler gelecek bir sürü hazırlık yapmamız gerekiyor." dediğimde ofladı.
"Bıktım anasını satayım."dediğinde Ömer Berke'ye doğru yöneldi. Berke ise onu kucağına aldı. Ömer ise babasının yanağını seviyordu.
"Bak oğlun üzüldüğünü anladı seni teselli ediyor."dediğime bir değişik baktı bana. "Neyse ben kahvaltı hazırlamaya gidiyorum."
"Alara-"
"Berke hayır dedim hem çocuk uyanık."
"Onu demeyecektim karıcım. Sen hiç yorulma dışarıda yiyelim diyecektim."
"He şey tamam hazırlanayım ben." dediğimde kahkaha atıp başını salladı. Onları bırakıp odadan çıktım.
Havalar yavaş yavaş soğumaya başlamıştı ona göre giyinsem iyi olurdu. Dolabımdan kot pantolonumu ve beyaz sweathsirt çıkardım ve giyindim. Onun üzerine de deri ceketimi çıkardım. Saçlarımı tarayıp at kuyruğu yaptım. Hafif bir makyaj yaptığımda hazırdım. Odamızdan çıkıp Ömer'in odasına gittim. Baba oğul konuşuyor gibiydiler. Ömer sabahları ilk bir saat çok sakin oluyor doğru dürüst hareket bile etmiyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
Teen Fiction"Bitti buraya kadar bir daha sakın karşıma çıkma.!" "Alara dur bekle bak açıklayabilirim." "Ne saçmalıyorsun sen ya. Yaptığın şeye bak ve bana hala açıklayabilirim diyorsun. Kapa çeneni ve bir daha karşıma sakın sakın çıkma.!" "Alara Alara bekle Ala...