İyi okumalar...
Düzenlenmiştir.
Gamze'den
Alara beni bir sebepten dolayı bir odaya getirdi ve en sonunda bahane bulup dışarı çıktı. Bir işler karıştırıyor olmalı derken içeri Kaan girdi. Anladım ben işte. Dışarı çıkmak için ayağa kalktığımda Alara hemen konuşmaya başladı.
"Hayır Gamze hiç bir yere gitmiyorsun. Kaan sende. İkiniz de burada oturup konuşuyorsunuz. Öyle bakışmayla bir yere varamazsınız. Gamze beni affet." deyip geri çekildi. Berke ise kapıyı kapatıp kilitledi. Bir şey yapamayacağımı kobullenip az önce kalktığım yere geri oturdum. Kaan ise sadece bağırıyordu.
" Berke! Aç şu kapıyı! Bak eğer buradan çıkarsam seni çok fena yapacağım! Berkeee! " diye bağırıyordu. Ne yani bu kadar mı istemiyordu beni? Bu kadar mı nefret ediyordu benden? Niyeydi bu kadar çaba? Hayır yani anlamıyorum. Gözlerim dolduğunda 'hayır Gamze şimdi ağlamanın sırası değil' diye kendi kendimi teselli ettim. En sonunda bağırmasından sıkılıp konuşmaya başladım.
"Neden bu kadar çıkmak istiyorsun buradan? Belli ki bizim için uğraşıyorlar. Eninde sonunda gelip kapıyı açacaklar." dediğimde bana döndü. Sadece bakıyordu. "Benden bu kadar nefret ettiğini bilseydim buraya gelmezdim." fısıltı halinde çıkmıştı sesim. Çünkü bunu söylerken boğazım düğümlendi. Eğer yüksek sesle söyleseydim büyük ihtimalle ağlayacaktım ve ağlarken hıçkırırdım. Onun önünde onun için ağlamayacaktım.
" Senden nefret etmiyorum. " bakışlarımı ayakkabılarımdan çekip ona çevirdim. Kapının önünden çekilip karşımdaki koltuğa oturmuştu.
Tüm dikkati benim üzerimdeydi. Gözlerimin içine bakıyordu. Bakışlarımı tekrar ayakkabılarıma indirdim."Neden o zaman? Neden benden uzaklaşıyorsun? Neden bana böyle davranıyorsun?"
"Sadece senden uzaklaşmak istiyorum. Sen hala onu severken seninle beraber olamam. Kendime bunu yapamam."
"Ne demek benden uzaklaşmak ya!" diye bağırdım. Sakinleşmek adına bir kaç dakika bekledim.
"Ben seni seviyorum. Barış'ı ya da bir başkasını değil. Alışkanlık sadece bu. O gün... Yani sana Barış dediğim gün.... Ölüm yıl dönümü yaklaştığı için her zamankinden daha fazla düşünüyordum onu. Sen mutfağa geldiğin zaman da onu düşünüyordum sen ani bir hareketle gelince ister istemez çıktı ağzımdan. " duraksadım. Artık gözlerimin dolmasına engel olamıyorum." Sen bana hiç kendimi anlatma fırsatı vermedin ki... Tamam biliyorum bu anlattıklarım senin için bir şey ifade etmiyor. Ama unutmak kolay bir iş değil. Hemde o kadar yaşanmışlık varken. Çok uzun süredir tanışmıyorduk belki ama kısa sürede bir sürü anı biriktirdim. Anıları unutmak zor hele birini unutmak daha zor. Şimdi diyeceksin madem hala seviyorsun neden benle birliktesin diye. Ben seni seviyorum Kaan tek sebebi bu. Barış'ı unutmamı bekleme benden. Onu asla unutmayacağım. Ama ben onu değil seni seviyorum bunu da unutma. " derin bir nefes aldı.
" Ben seni koşulsuz şartsız sevdim. Karşılık beklemeden sevdim. Çok sevdim. Kendimden çok sevdim. Başka sevdim seni. İlk seni gördüğüm zaman dedim ki işte bu. Aradığım kız seveceğim kız bu dedim. İlk görüşte aşık oldum sana. Sorup soruşturdum kim olduğunu buldum ve tabii sevgilin olduğunu da öğrendim. Ama bir şey değişmedi. Hala sevmeye devam ettim. Bir an bile vazgeçmedim. O öldüğünde sen onun için ağlarken benim gözünden düşen her bir damla için canım yandı. Senden uzaklaşmak için gittim dedim ya unut gitsin. Senden uzakta olsam da bir an bile çıkmadın ki aklımdan. Uzaklaşmak yerine daha bir bağlandım sana. Beni de anla seni bu kadar çok severken canımın bu denli yanması çok normal değil mi sencede? " dediğinde en sonunda cesaret edip gözlerine baktım ağlamıştı. İçim yanarken ne diyeceğimi düşünüyordum. Sonuna kadar haklıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
Genç Kurgu"Bitti buraya kadar bir daha sakın karşıma çıkma.!" "Alara dur bekle bak açıklayabilirim." "Ne saçmalıyorsun sen ya. Yaptığın şeye bak ve bana hala açıklayabilirim diyorsun. Kapa çeneni ve bir daha karşıma sakın sakın çıkma.!" "Alara Alara bekle Ala...