48.Bölüm

605 21 10
                                    

İyi okumalar...

Düzenlenmiştir.

Berke'yi karşımda gördüğümde şok geçirmiştim. Onu görmeyi hiç beklemiyordum. Nasıl öğrendi ve geldi bilmiyorum ama benim için hiç iyi olmamıştı. Belki de onun içinde. Eğer haberi yoksa. Herkes sırayla içeri geçtiğinde bir tek Berke kaldı karşımda. Elim ayağıma dolaşıyor ne yapacağımı bilemiyorum. O hastanede olanlardan sonra hiçbir şekilde karşı karşıya gelmemiştik. Berke hala beklerken en sonunda gözlerine baktım. Gözleri benim üzerimdeydi.  Onun da gözleri buldu gözlerimi. Tuhaf bir duygu geçiyordu gözlerinden. Heyecan? Mutluluk? Özlem? Anlayamıyordum. Çünkü duygu yoğunluğu vardı gözlerinde. Daha fazla beklemeden içeri geçtim. Kızlar anlaşılan yanlız kalmamızı istediğikleri için içeri geçtiler. İçeriye girdiğimde kızların bakışları bana döndü. Zoraki bir gülümseme yerleştirdim yüzüme.

"Alara seni çok özledim." diyerek üstüme atladı Gamze.

"Bende seni çok özledim." bende kollarını beline sardım.

"Keşke haber verseydin gelirken seni karşılardık." dedi benden ayrılırken.

"İnan bir anda karar verdim. Hem sürpriz yapayım dedim."

"Peki öyle olsun. Şu kim koltuktaki?" Kuzey'i gösteriyordu.

"Ya hani bahsettim ya telefonda biriyle tanıştım diye." hala anlamayan gözlerle bana bakıyordu. "Ya kızım hani anlatıyordum ya. Tesadüfen tanıştık kısa sürede arkadaş olduk diye."

"He tamam hatırladım. Ben gideyim de bir tanışayım." diyerek uzaklaştı. Bu sefer Yağmur geldi yanıma ve sarıldı.

"Aynı şeyleri söylemeyeceğim gerek duymuyorum." dediğinde güldüm.
Ondan ayrılınca Emre ve Kaan la da sarıldık. Hala onların burada ne işi olduğunu anlamış değildim ama bunu bulacaktım. Etrafa göz gezdirdiğimde Berke bir köşe de oturuyordu. Kızlar Kuzey ile konuşuyorlardı ama anlaşılan Kaan ve Emre bu durumdan memnun değildi. Çünkü ikisi de kaşlarını çatmışlardı. Yanlarına yaklaşıp kızların elinden tuttuğum gibi merdivenlere yöneldim ve odama doğru yol aldım.

"Ay Alara bırak kendim yüriyim. Kolum koptu." dediğinde hala ellerini tuttuğumu fark ettim. Odaya geldiğimizde ikisini içeri itip kapıyı kapattım.

"Ya neden apar topar buraya getirdin bizi?"

"Siz beni bir bırakın da cevap verin bakayım Berke'nin ne işi var burada?"

"He o mesele. Şimdi annen bizi aradığında biz kafede oturuyorduk. Sonra annenle konuşurken sesi bir tuhaf geldi bir şey oldu sandık apar topar geldik." dedi Gamze.

"İnanayım mı? Yani annem benim geldiğini söylemedi ve sizde onu çağırmadınız mı?

"Valla sen bilirsin." dedi Gamze

"Şimdi bir düşün Alara. Hadi annen aradı bizi söyledi. Biz de çağırdık Berke'yi. Hadi o tamam Kaan ve Emre'yi niye çağıralım. Gamze'in anlattığı gibi oldu her şey."

"Tamam tamam inandım."

"Sen affetmeyi düşünüyor musun onu?"

"Yani bilmiyorum olanları unutabilmiş değilim henüz. Zaman gösterecek onu. Ama şunu söyliyeyim kapıda gördüğümde bir an üstüne atlayıp sarılasım geldi tabii sonra olanalar aklıma gelince vazgeçtim."

"Peki madem öyle olsun."

"Neyse kızlar siz çıkın ben üstümü değiştirip geleyim." beni onaylayıp çıktılar. Allah'tan burada bir kaç kıyafet bırakmıştım. Dolabı açıp bir kot pantolon ve kırmızı bir tişört çıkartıp giydim. Sonra odanın içinde bulunan lavaboya gidip yüzümü yıkadım. Aynada kendime baktığımda yanaklarımın kızardığını fark ettim. Yüzümü tekrar yıkadım ve kurulayıp çıktım.

SONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin