Arkadaşlar başlamadan önce bir şeyden bahsetmek istiyorum. Bunu söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama... Bölümlere gelen yorum ve oy sayıları az. Ben o kadar emek veriyorum. Bir kelimeyi bile yazarken çok düşünüyorum. Bir de bir bölüm yazdığımı düşünün. Saatlerimi veriyorum bazen de günlerimi. Ama bunun karşılığını aldığımı düşünmüyorum. En basitinden size soru soruyorum cevap vermiyorsunuz. Yani ne bileyim sizin görüşleriniz benim için önemli. Sizden aldığım sorulara göre şekillendirmek istiyorum bazı şeyleri. Oy sayıları az. Mesela doksan kişi gördüyse iki ya da üç oy var. Madem beğenip okumaya devam ediyorsunuz lütfen oy da verin. Böyle olunca benim modum düşüyor. Bazen kitabı kaldırmayı düşünüyorum bazen de bitirmeden, sonunu getirmeden bırakmak istiyorum öylece. Neyse çok konuştum. Umarım yazdıklarımı dikkate alırsınız.
İyi okumalar...
2 sene sonra
Allah'ım bu ne sıcak! Resmen yattığım yerde eridim. Hava fazla sıcak olduğu için erkenden uyanmıştım. Daha fazla yatakta kalamayacağımı anladığımda yatakta doğruldum. Ayağa kalktım. Sıcak demeden uyuyan kocamın yanağını öptüm. Mırıldanmaya başladı ama ne dediğini zerre anlamıyorum orası ayrı. Onu bırakıp banyoya geçtim. Duş alsam iyi olacaktı.
Duştan çıktıktan sonra bugün işe gideceğim aklıma geldi. Evet bir haftalığına izin almış ve Berke ile Antalya'ya tatile gitmiştik. Tabii tatilden sonra işe gidecek olmak koymuyor değil. Dolaptan taş rengi ince kumaş pantolonumu ve ceketimi çıkardım. Arından askılı şifon üstümü çıkardım ve hemen giyindim. Tabii ki de ceketi giymedim çok sıcakk! Siyah saatimi, kolyemi ve yüzüklerimi taktığımda hazır sayılırdım. Saçlarımı hafif dalgalandırdım. Makyaj masama geçip hafif bir makyaj yaptım. Bu sıcakta çok bile.
"Alara."
"Efendim canım." Berke kafasını kaldırıp bana baktı. Ayakta uyuyor. Yiyeceğim şimdi. Uykuluyken ayrı bir tatlı oluyor ya.
"E beni niye kaldırmadın?"
"Erken kalktım. Sıcak olduğu için duşa girdim ve iki iki giyinmesi olmasın diye hazırladım sevgilim. Zaten kaldıracaktım şimdi seni."
"Saat kaç?" kolumdaki saate baktım.
"Sekize geliyor." başını salladı ve kalkıp yanıma geldi.
"Madem duşa giriyorsun beni neden çağırmadın?"dedi boynumu koklarken.
"Uyuyordun hayatım. Hem seni öptüm ama uyanmadın."
"Bir dahaki sefere uyandır. Hem belki çocuk yaparız."
"Berke! Kaç kere söyledim sana şimdi bir çocuk istemiyorum diye." bu adam beni neden anlamıyor? Bir şey demeden arkasını döndü ve yürümeye başladı.
"Berke beklesene beni bir."
"Duş almalıyım yoksa geç kalacağız."dedi ve banyoya girdi. Al işte kırdım çocuğu. Ama o da beni hiç anlamıyor ki. Kafamı iki yana sallayıp merdivenlere yöneldim. Mutfağa geldiğimde ilk iş çayın suyunu koydum.
"Sen niye yemiyorsun Alara?" dedi Berke yumurtasını ağzına atıp.
"Bilmiyorum bir tuhaf koktu iştahım kaçtı."
"Aç gitme bir şeyler ye."
"Hiç canım istemiyor. Hem ben hazırlarken bir şeyler atıştırdım."
"Peki sen bilirsin."dediğinde hala trip attığını anladım. Çayımı masaya koydum ve ayaklandım. Berke'nin yanına gittiğimde kucağına oturdum ve ellerimi boynuna doladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON
Ficção Adolescente"Bitti buraya kadar bir daha sakın karşıma çıkma.!" "Alara dur bekle bak açıklayabilirim." "Ne saçmalıyorsun sen ya. Yaptığın şeye bak ve bana hala açıklayabilirim diyorsun. Kapa çeneni ve bir daha karşıma sakın sakın çıkma.!" "Alara Alara bekle Ala...