"Bitti buraya kadar bir daha sakın karşıma çıkma.!"
"Alara dur bekle bak açıklayabilirim."
"Ne saçmalıyorsun sen ya. Yaptığın şeye bak ve bana hala açıklayabilirim diyorsun. Kapa çeneni ve bir daha karşıma sakın sakın çıkma.!"
"Alara Alara bekle Ala...
Heyecandan elim ayağım titriyordu. Neden heyecanlanmıştım bilmiyorum doğrusu. Sonuçta Kaan ile gittiğimiz ilk yemek değildi. Ama içimden bir his bu yemeğin özel olacağını söylüyordu. Telefonumun melodisini duyduğumda ayağa kalkıp masadan aldım. Tam tahmin ettiğim gibi Kaan arıyordu.
"Efendim."
"Gamze neredesin sen Allah aşkına! Yarım saat dedim bir saat oldu. Hayır bir de beş dakikaya geliyorum dedin hala yoksun. Gelmeyecek misin yoksa?"
"Ne! Hayır yani tabii ki geleceğim. Hatta şimdi geliyorum." deyip telefonu kapattım. Aynada son kez kendime baktım. Tamam gayet güzel görünüyordum. Yatağın üzerinden çantamı alıp odamdan çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gamze
Derin bir nefes alıp dışarı çıktım. Kaan arabasına yaslanmış bekliyordu. Beni gördüğünde biraz durdu. Yaslanmayı bırakıp doğruldu. Bu sırada ben de yanına varmıştım.
"Teşekkür ederim. Sen de çok yakışıklı olmuşsun." deyip yanağını öptüm.
"Ben vazgeçtim ya. Gitmeyelim yemeğe falan. Ben içeride romantik masa kurarım bize." dediğinde kahkaha attım.
"Nedenmiş o?"
"Çünkü çok güzelsin ve ben kimsenin seni görmesini istemiyorum."
"Yaa. Demek öyle. Ama sen yanımdasın. Hem benim gözüm senden başkasını görmüyor ki."
"Hımm." dedi ve bana doğru yaklaşmaya başladı. Anın büyüsüyle gözlerimi kapadım. Dudaklarını dudaklarımda hissettiğimde kalbim göğsümden çıkacak gibiydi.
İkimiz de soluksuz kaldığımızda ayrıldık. Alınlarımızı birbirine dayadık. Nefes alış verişlerimiz hızlıydı. Gülümsedi Kaan. O güldü diye ben de güldüm.
"Neden gülüyorsun?" diye sordu.
"Sen gülüyorsun diye. Peki sen?"
"Bilmem içimden geldi. Hem sen yanımdasın yetmez mi?" gülümseyip arabanın kapısına doğru yürüdüm. Kapıyı açacaktım ki Kaan benden önce davranıp açtı. Teşekkür edip içeriye geçtim.
Yolculuk sessiz ve sakin geçiyordu. Arabadaki tek ses radyoda çalan müzikti. Ben ise neden bilmiyorum sürekli Kaan'ı izliyordum. Bu sırada radyodaki şarkı değişmişti. Birden Kaan radyonun sesini daha da açtı ve şarkıya bana bakarak eşlik etmeye başladı. (Şarkı medyada var. Dilerseniz açabilirsiniz.)