Bölüm şarkısı Kris Allen-Heartless.
Multimedia'daki fotoğrafları anlayacaksınız :D
İyi okumalar:)
"They don't know what we been through,
Onlar neler yaşadığımızı bilmiyorlar,They don't know 'bout me and you.
Onlar senin ve benim hakkımdakileri bilmiyorlar. "* * * * * * * *
"Ne işin var burada?"Önümde duran Başak'a baktım. Evimi nasıl bulmuştu? Neden buradaydı?
"Konuşmaya geldim."
"Seninle konuşacağımı nereden çıkardın?"
"Kerem sadece konuşup şu aramızdakini çözmek istiyorum."
Teker teker gelin ya.
"Tamam sen evin dışında çözmeye çalış. Çözünce bana haber verirsin." Dedim ve kapıyı suratına kapattım. Daha doğrusu kapatamadım çünkü ayağını koydu.
"Kerem konuşalım, çözelim diyorum. İzin ver."
"İstemiyorum."
Şuan ikimizde kapıyı birbirimize doğru itiyorduk. Sinirle bir ses çıkardı.
"Büyü artık."
"Sen de."
"Ben burada konuşmak istiyorum. Mızıkçılık yapan sensin."
Mızıkçılık mı? İnsanlar neden onları görmek istemediğimi anlamıyor?!
"Ben istemiyorum."
"Bak bugün Fransa'ya dönüyorum. Gitmeden önce konuşmak istiyorum. Söyleyeceklerimi söyleyip gideceğim. Sonra da bir daha asla konuşmayız olur biter."
Sonunda pes edip kapıyı bıraktım. Madem bu kadar ısrar ediyordu...
Kapıyı açıp içeri geçmesi için kenara çekildim.
"Adresi kimden öğrendin?"
"Buğra."
Hah neden hiç şaşırmadım acaba?!
Salona doğru giderken arkasında ilerliyordum. Elindeki valize bakıp buradan direk havaalanına gideceğini anladım. Yanına gelmemi beklerken durup salonu inceledi. Öyle inceleyecek bir şey yoktu aslında. Bir siyah üçlü koltuk, iki tane tekli koltuk, orta da sehpa, televizyon, siyah beyaz televizyon ünitesi ve birkaç tane olan raflarda aksesuarlar. Hiç fotoğraf yok.
"Evin güzelmiş." Diye mırıldandı.
Üçlü koltuğa oturup elimle ona çaprazımdaki koltuğa oturmasını işaret ettim. Biraz çekingen görünüyordu. Ondan beklenmeyecek bir derecede hem de.
"Eee..şey."
"Ney?"
"Su alabilir miyim?"
"Hayır."
"Yuh."
Oflayarak kalkıp mutfağa gittim. Ne var gitmesini istiyordum. Önünde durup odunca denecek şekilde suyu uzattım. Hızlıca tüm bardağı bitirdi. Gerçekten susamış.
"Seninle konuşmak gerçekten zormuş."
"Öyledir." Dedim arkama yaslanırken.
Ellerini yumruk yapıp açtı birkaç defa. Bunu gergin olduğunda yapardı. Hala hatırladığıma şaşırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Surrender
FanfictionZeynep, yeni bir sayfa açmak için, yeni başlangıçlar, yeni maceralar yaşamak için çok sevdiği şehre, İstanbula, geri döner. Sadece mutlu olucak, huzurlu olacaktır. Kalp kırıklıklarına, kavgalara, hayal kırıklıklarına bu sayfada yer yoktur onun için...