Veda ve Teşekkür Yazısı

613 23 7
                                    

Hepinize merhaba arkadaşlar,

Upuzun bir aradan sonra tekrar buradayım. Bu yazıyı aslında Surrender'ın final bölümünü yazdıktan sonra yayınlamalıydım ama bir türlü başına oturup yazamadım. 

Hayatımın en uzun, yorucu ve yoğun senesini geçirdikten sonra artık bu yazıyı yazma zamanımın geldiğini anladım. Bütün sene yapmak istedim aslında ama sıra yazmaya gelince hep üşendim.Sanırım yazmak için insanın zihninin berrak, vaktinin bol olması gerekiyormuş. Yine de bunu atlamak istemedim. Böyle bir yazıyı yazmam gerektiğini hissettim.

İlk olarak siz güzel okuyucularıma teşekkür ederek başlamak istiyorum. Surrender'ı yayımlayalı 3 koca sene geçti. Benim için harika bir yolculuktu. Çok çok güzel kalpli insanlar tanıdım. Beni tanımadan, görmeden sevdiniz, tebrik ettiniz. Hikayemi, karakterlerimi, cümlelerimi sahiplendiniz. Her bölümü eklediğim zaman acaba ne yorumlar gelecek diye içimin kıpır kıpır olmasını sağladınız. Öyle ki yorumlar biriksin diye amaçsızca zaman geçirmeye çalışır, heyecanla beklerdim. Her yapılan yorum, beğeniler o kadar mutlu ediyordu ki beni anlatamam. Bu yolculukta birçok şeye inandım ve ben de bir şeyler yapabiliyorum dedim. Bana ben yazabiliyorum dedirttiğiniz için teşekkür ederim.

Güneşi Beklerken'i çok severek izlerken başlamıştım bu hikayeyi yazmaya. Sanırım sonra onu geçti, bambaşka bir şey oldu ama hiçbir zaman keşke hayran kurgu olmasaydı demedim. Zeynep ve Kerem isimlerini zevkle kullandım, görüntüler için Hande Doğandemir ve Kerem Bürsin'i kullanırken hiç pişman olmadım. Öyle ki Surrender bir hayran kurgu olmasına ve Güneşi Beklerken biteli yıllar geçmesine rağmen hala okunan bir hikaye. Ki bu beni o kadar çok mutlu ediyor ki. Zeyker, Kerem Sayer her şeyiyle benim için özeldi ve onları kendi zihnimde bambaşka bir dünyada yaşattığım için mutluyum. İyi ki size sundum bu dünyayı ve siz de beğendiniz.

Karakterlerime ve hikayeme gelirsek hepsini çok severek yazdım. Aklımda sürekli onlar vardı, dinlediğim şarkılarda onları düşünür fikir arardım. Hatta Zeynep'in Kerem'i terk ettiği bölümü yazdıktan sonra hava alanında şöyle bir durup etrafa bakmışlığım, hafiften hüzünlenmişliğim vardır. Yani öyle kendi kendime tribe falan da giriyordum. Onların dünyasını, o karmaşık zihinlerini, birbirlerine söylemek istediklerini şarkılarla anlatmalarını, didişmelerini ve günün sonunda birbirlerine dönüşlerini çok özleyeceğim. Farklı bir bağ kurdum onlarla. Belki ilk karakterlerim olduklarındandır bilmiyorum. Ama gerçekten severek yazdım ve buradayken hep mutlu oldum.

Ayrıca hikayeyi baştan düzenleyeceğim. Siz okuyanlara haksızlık olmasın diye bir şeyler çıkarıp eklemeyeceğim (ne kadar istesem de) Maalesef daha farklı yazmak istediğim olaylar vardı. Mesela Zeynep'i bu kadar çabuk aşık etmezdim Kerem'e, birbirlerini tanıma süreçlerini daha çok uzatırdım vs. O yüzden sadece korkunç yazım yanlışlarını düzelteceğim. Valla o haliyle başlayıp okumaktan vazgeçmeyen siz koca yürekli okuyucularıma tekrar teşekkürler, ben devam edemeyebilirdim ahahaha. 

Son olarak da buraya döner miyim bilmiyorum. Wattpad'de yazar olmayı çok seviyorum. Aslında hazırladığım, çoktan yazmaya başladığım bir hikayem de var. (Zeyker hikayesi değil -sorry-) Ama her yayınlamayı düşündüğümde vazgeçiyorum. Kurgusunu tam oturtursam ve gerçekten düzenli yazabileceğimi düşünürsem belki bir gün size bildirim olarak gelmesini sağlarım, kim bilir. Ayrıca kısa kesitler yazdığım bir hikayem vardı. Anlayamazlar Seni. O da kafası çok karışık bir hikaye :D İlk başta bir kurgu olarak başlamıştım, sonra kesitlere, kısa hikayelere çevirdim. Ona o şekilde kısa hikayeler, düşünceler yazacağım -bir kitap mı desem bilemedim- bir şeye dönüştüreceğim. Bahsettiğim hikaye gelmezse bile orada yazdıklarımı paylaşabilirim. 

Umarım bunu okuduktan sonra yorumlara bir kalp, bir iki cümle bırakırsınız. Düşüncelerinizi merak ediyorum. Özledim buraları ve sizin hala burada olduğunuzu bilmek (tabii öyleyse) mutlu eder beni. 

Hikayemi okuduğunuz için tekrar teşekkürler. Her karakterimle yaşadığım darmadağın evimizin kapısını açtığımızda misafirimiz olduğunuz için çok mutluyum. Surrender'ı unutmayın. 

Umarım siz de bu karakterler kadar mutlu olur, Kerem ve Zeynep kadar sevilirsiniz. Bol bol gülümseyin. Kendinize iyi bakın. Arada da beni anın :P

                                                                                                                                                    Hoşçakalın...

                                                                                                                                                           ELİF

Surrender Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin