Hepinize iyi okumalar :)
Bölüm şarkısı seçemedim. Seçim size kalmış:D
"Sen bana yardım etmek istemiyorsun. Sen sadece merakını giderip Kerem Sayer'in hayat hikayesinin bir kısmını öğrenmek istiyorsun."
Beynimde bu cümle yankılanırken sağa doğru döndüm.
"Kerem Sayer'in hayat hikayesinin bir kısmını öğrenmek istiyorsun."
Saatlerdir yaptığım gibi tekrar sola döndüm. Canımı en çok yakan cümlelerdi bunlar. Kerem gittikten sonra zar zor uyumuştum ama uykunun sonlarına doğru bu cümleler beynimde yankılanıyordu. Tekrar uyumak, hiçbir şey olmamış gibi hissetmek istiyordum ama bir türlü beynimin içindeki sesler susmuyordu ve ben uyuyamıyordum.
Sıkıntıyla yataktan kalktım. Hava kararmıştı. Ürkek adımlarla odamdan dışarı çıktım. Yan gözle Kerem’in odasına baktım ama kapısı açıktı. İçeride olsa ışık olurdu. Yavaş yavaş aşağıya indim. Salonda kimse yoktu. Terastaki ışığı görünce oraya doğru gittim.
“Oo günaydınlar Zeynep Hanım.”
“Herkes nerede?” dedim lafı uzatmak istemediğim için.
“Burak odasında, Buğra çıktı.”
“Kerem geldi mi?”
“Hayır canım.”
Derin bir nefes alıp sandalyeye oturdum.
“Ne geçti aranızda Zeynep?”
“Boş ver.” Bu sefer gerçekten içimden anlatmak geçmiyordu.
“Aç mısın? Sana yemek koymamı ister misin?”
“Yok değilim.”
“Yalnız kalmak ister misin peki?”
“Fark etmez.”
“Ben odamdayım o zaman. Zaten geç oldu. Yatarım birazdan.”
“Tamam.”
* * * * * * * *
Mutfağa kendime yaptığım sandviçin tabağını bıraktıktan sonra terasa geri döndüm. Bahçe takımının yumuşak koltuklarından birine oturdum. Saat 12 olmuştu ama gelen giden yoktu. İçimde büyük bir boşluk varmış gibi hissediyordum. Aslında hissizdim. Evet tanım buydu.
Bahçe kapısının açıldığını duyduğumda huzursuzca yerimde kıpırdandım. Yukarı mı çıksam yoksa kalsam mı ya da uyuyormuş gibi mi davransam? Yok yok en iyisi geldiğini fark etmemişim gibi davranmak. Kerem’in ayak sesleri yaklaşırken derin bir nefes aldım. Ana kapı yan tarafta olduğu için eve terastan girmek daha kolaydı. Hem giriş kapısına daha yakındı. Islık çala çala geliyordu. Görüş alanıma girdiğinde sarhoş olmadığını anladım. Yürüyüşünden ve yüzünün ifadesinden belliydi. Eve öyle geleceğini düşünmedim desem yalan olur. Beni görünce durdu ve ıslığını kesti. Gözlerimi gözlerine diktim. Sesli bir şekilde nefes aldı ve yanıma doğru geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Surrender
Fiksi PenggemarZeynep, yeni bir sayfa açmak için, yeni başlangıçlar, yeni maceralar yaşamak için çok sevdiği şehre, İstanbula, geri döner. Sadece mutlu olucak, huzurlu olacaktır. Kalp kırıklıklarına, kavgalara, hayal kırıklıklarına bu sayfada yer yoktur onun için...