Nasılsınız bakalım? Keyifler yerinde mi?
Bölüm şarkısı Jaymes Young- As Long As You Love Me.
Herkese iyi okumalar :)
We don't need no wings to fly. Just take my hand.
Uçmak için kanatlara ihtiyacımız yok. Sadece elimi tut.
* * * * * * *
"Anneeeee uyan!!!"
"Ya hadi kalk!!!"
"Ne oluyor kızım?" dedi annem yatakta homurdanarak.
Gözlerim parlayarak konuştum.
"Kar yağmış!!" diye bağırdım. Sonra da annemin yatağına zıpladım.
"Her taraf bembeyaz."
"Kaç yaşına geldin hala çocuk gibi zıplayıp duruyorsun." Dedi annem gülerek.
"Kar bu. Yaşla bir alakası yok."
"Gören de seni Ekvator'da büyüttüm sanacak. İstanbul ve Ankara'da yaşadın sen kızım. Yeterince kar gördün."
"Olsuuun." Dedim küçük bir çocuk gibi.
"Sen şimdi kar topu savaşı da istersin."
Yapmacık bir sinirle kaşlarımı çattım. Sonra hemen gülümsedim.
"Onun için sana ihtiyacım yok. Sevgilim var benim."
"Bak sen şuna. Anneyi anında satış ha? Görürsün sen şimdi."
Hızlı bir hareketle beni belimden kavrayıp yanına çekti ve gıdıklamaya başladı. Benim kahkahalarım odayı çınlatırken annem de bana eşlik ediyordu.
"Ne..nefes ala..mıyorum haahha."
"İmdaatt!"
"Merkez olay mahaline geldim. Kurban büyük bir saldırı altında. Operasyonu başlatıyorum." Derken iki elini birleştirerek yaptığı silahını anneme doğrultarak Kerem odaya daldı.
"Korkmayın küçük hanım. Ben, bu yakışıklı, karizmatik polis memuru dur ya da dedektif, sizi kurtarmaya geldim." Dedi ses tonunu toklaştırarak.
Annemle durmuş bu "tiyatroyu" izliyorduk.
"Kurtarın beni lütfen yakışıklı bey."
Kerem'in bir anda yanıma zıplamasıyla resmen havalandım. Kollarını sararak beni kendine çekti.
"Kanun namına durun. Bu bayan artık benim sorumluluğum altındadır."
Annem gözünde ah siz deli çocuklar bakışıyla gülmeye başladı.
"İşte benim de bu saldırıyı yapma nedenim budur."
"Hıımm bir kıskançlık vakası. Hanımefendi kendinize yeni bir oyuncak bulmanızı öneririm. Çünkü bu güzel bayan artık benim."
"Aaa benim evimde, benim kızıma konuyor."
"Siz onu umursamayın bayım. Gelin buradan uzak diyarlara gidelim. Mesela karlar ülkesine!"
"Gitmemize ne gerek var. Siz isteyin ben karlar ülkesini ayağınıza getiririm." Dedi ve yataktan kalkarak perdeyi açtı.
"Bakın her yer bembeyaz."
Heyecanla ellerimi çarptım.
"İşte benim prensim." Dedim yataktan inip boynuna atlarken.
O kollarını belime sardı, ben de boynuna. Sonra da hayali objektiflere dönüp kocaman gülümseyerek poz verdik. Tabii ki tek bacağımı kaldırmayı ihmal etmedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Surrender
FanfictionZeynep, yeni bir sayfa açmak için, yeni başlangıçlar, yeni maceralar yaşamak için çok sevdiği şehre, İstanbula, geri döner. Sadece mutlu olucak, huzurlu olacaktır. Kalp kırıklıklarına, kavgalara, hayal kırıklıklarına bu sayfada yer yoktur onun için...