İyi okumalar:)
Bölüm şarkısı seçemedim. İstediğiniz, en sevdiğiniz şarkı olsun:D
Heyecanlı yerde bırakmama rağmen hemen yeni bölüm yazdım. Kıymetimi bilin:D:DYüzüme şaşkın bir ifadeyle bakan Kerem'e odaklandım. Kalabalığın arasında beni nasıl bulmuştu? Bana gerçekten şaşırmış bir şekilde bakıyordu ve ilk defa kendini toparlamaya çalışmıyordu. Büyüyen göz bebeklerine iyice sabitledim gözlerimi.
'Hayatında ilk defa duygularının esiri olma Zeynep. İlk defa hiçbir şey umurunda değilmiş gibi davran. Sadece umurunda olmadığını söyle. Kendine söyleyemiyorsan bile karşındakini kandır. Güçsüz gözükme' dedim kendi kendime.
Kafamı kaldırdım, yapmacık bir şekilde gülümsedim ve "Eğlenmeye geldim." dedim. Kaşlarını çattı ama kolumu bırakmadı. "Şimdi izin verirsen içki alacağım." dedikten sonra hırsla kolumu çekip onu arkamda bıraktım.
İnsanların arasından kurtulduktan sonra gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım. Umurumda değil diye içimden tekrarladım ve içkimi almak için barmene doğru yürüdüm.
Müzik yavaşladığı için pistte çok kişi yoktu. O yüzden rahatça geçtim. Kerem'in olduğu locanın önünden geçerken bu sefer saklanmaya çalışmadım. Günlerdir ortada olmadığı için yıkık olduğumu göstermeyecektim. Günlerdir onu bekliyormuşum gibi durmayacaktım. Gittiğini hissetmemişim, umurumda değilmiş gibi davranacaktım. Belki de şanslıysam sesli mesajlarımı bile dinlememiştir. Önlerinden geçerken Kerem'e baktım. O da beni süzüyordu. Rahat oturuşuna bir son vermiş, dizlerine doğru eğilmişti. Gözlerimiz buluştuğunda gözlerinde görmeye alışık olduğum o boş ifade yoktu. Birçok şey görüyordum sanki. Sanırım ilk defa rolleri değişmiştik. Ben duygusuz, hiçbir şeyi umursamayan Kerem olmuştum o da ben.
Önüme dönüp Gece'nin yanına geçtim. Poyraz gitmişti.
"Arkadaşlarının yanına mı gitti?"
"Evet."
"Ee siz nasıl tanıştınız?"
"Merve'nin arkadaşı. Bir gün beraber dışarıdayken tanıştım. O anda da zaten etkilendim." dedi elini çenesine yaslayıp.
"Aşıksın yani." dedim soru sorarcasına.
"Bilmiyorum. Yani insan emin olabiliyor mu ki?"
"Bilmem. Ben olmuştum." dedim buruk bir gülümseme yollayıp. Bakışlarımı Kerem'e çevirdim. Bizi bulmuştu. Gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Kadehimi elime alıp ona doğru kaldırdım gülümseyerek. O da yanındaki kızdan kadehini alıp bana doğru tuttu. Duygusuz olmasına uğraştığım bakışlarımı ondan çekip Gece'ye çevirdim."Kime kadeh kaldırıyorsun sen öyle?"
"Kerem'e."
"Ne?! Bizi gördü mü?"
"Evet."
"Keyfin kaçtıysa eğer..."
"Yoo aksine çok eğleniyorum."Kaşlarını çattı. Yüzüne bakıp omzumu silktim.
"Bu geceden bir şey çıkmayacak gibi. İçkin bitsin eve dönelim."
"Erken konuşma." dedim bize doğru yanında başka bir çocukla gelen Poyraz'a bakarken.
"Ne? Neden?"
"Tam arkanda ve buraya doğru geliyor."
"Ciddi misin? Bak şakaysa-"
"Selam."Gece sözünü kesen Poyraz'a sevinçle gülümsedi.
"Seninle dans etmek için geldim. Eğer sen de istersen tabi."
"O..olur. Bende sıkılmıştım zaten."
"Bu arada bu da arkadaşım Kaan." dedi yanındaki uzun boylu, kısa siyah saçlı çocuğu gösterirken.
"Zeynep." dedim elini sıkarken.
"Düşündüm ki. Ben Gece ile dans ederken sen tek kalacaksın. Sıkılma tek başına diye Kaan'dan sana eşlik etmesini istedim." dedi Poyraz.
"Çok naziksin." dedim ona gülümseyerek.
"Biz de dans edelim mi?" diye sordu Kaan bana bakarak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Surrender
FanfictionZeynep, yeni bir sayfa açmak için, yeni başlangıçlar, yeni maceralar yaşamak için çok sevdiği şehre, İstanbula, geri döner. Sadece mutlu olucak, huzurlu olacaktır. Kalp kırıklıklarına, kavgalara, hayal kırıklıklarına bu sayfada yer yoktur onun için...