Yeni Bir Sayfa

3.2K 119 5
                                    

Hepinize uzun bir aradan sonra merhaba!

Uzun zamandır yazamadım çünkü okul, dersler derken bir türlü vakit bulamadım. Ayrıca biraz da içimdeki yazma heyecanı yok olmuştu diyebiliriz. Bir türlü yazamadım ve durum bu olunca yeni bir sayfa açmanın en iyisi olduğunu düşündüm. Eski tempoya dönebilmek için hikayeyi baştan okuyorum. Bundan sonra bölümler eski düzenine göre gelir diye düşünüyorum.

Bölüm şarkısı Florence and The Machine-Over The Love. Biraz alakasız ama onu dinleyerek yazdım.

İyi okumalar:)

Zeynep'i sahile bıraktıktan sonra eve dönmedim ve onunla beraber beklemeye başladım. Uzaktan tabii. Bir süre bekledikten sonra babası geldi ve konuşmaya başladılar. Ne konuştuklarını duyamıyordum. Sadece Zeynep'in ağladığını anlayabilmiştim. Bir anda ayağa fırlayıp bağırarak konuşmaya başladı. Bir tür transa geçmiş gibiydi. Sadece babasını görüyor ve ona içindeki tüm acıyı yansıtıyordu. Onu bu şekilde görmek beni üzüyordu. Yani bütün gece onunlaydım ve o ne zaman ağlasa göğsümde bir baskı oluşuyordu, ince bir sızı belki de. Sonra bir anda öfkeyle doluyordum. Onu böyle üzenin, canını yakanın yüzünü dağıtmak istiyordum. Sanırım onun canı yanınca benim ki de yanıyordu. Demek böyle bir hismiş yani hep bir sevgilin olduğunda o üzüldüğünde sen de üzülürsün derler ya. Böyle onunla beraber nefes alamazsın derler. Meğersem gerçekmiş. Hiç böyle hissedilebileceğini düşünmemiştim ama böyle duygular gerçekten var ve sen gerçekten değer verdiğin insan üzülünce onu üzenlerin canını yakmak istiyorsun.

Zeynep'in bir anda kendini yere atmasıyla az daha ona doğru koşacaktım ama babası benden önce davrandı. Zaten yanına gitmem çokta yakışık almazdı. Babası onu kaldırmaya çalıştığında hırsla kolunu çekti ve adama bir şeyler söyledi. Sonra babası gitti ve yalnız kaldı. İşte şimdi Zeynep'in yanına gitme vaktim gelmişti. Eğer babası gitmeseydi daha ne kadar dayanabilirdim bilmiyorum bile. Yere çökmüş bir şekilde duran Zeynep'in yanına gittiğimde tereddüt etmeden sarıldım ona. Beni tanıyacağını biliyordum.

"Tamam güzelim. Ben buradayım ve seni hiç bırakmayacağım." dedim onu biraz da olsa rahatlatmak için.

Kollarımın arasında ağlamaya devam etti. Biraz zorda olsa onu arabaya götürdüm. Evine ulaştığımızda çokta uyumuştu. Arabadan inip kapısını açtım. Kucağıma kaldırıp evin kapısına gittim. Zar zor kapıyı çaldığımda Gece kapıyı açtı ve şaşkın gözleriyle bize baktı.

"Arabada uyuyakaldı. Zor uyuyor zaten. Uyandırmak istemedim."

Kafasını salladı ve içeri girdik. O önden gidip Zeynep'in yatağını açtı. Onu yerleştirdikten sonra ayakkabılarını çıkarıp iyice yatağın içine soktum.

"Nasıl geçti?" diye fısıldadı Gece.

"İyi değil."

"Uyanınca anlatır zaten."

"Önemli bir şey olursa haber verirsin."

Çoktan konuşa konuşa kapının önüne gelmiştik. Kapıyı açıp dışarı doğru adımımı attığımda Gece'nin "Kerem." demesiyle durdum.

"Evet?"

"Teşekkür ederim. Zeynep'in yanında olduğun için, tamda arkadaşım için istediğim sevgili olduğun için."

"Biraz geç oldu ama." Dedim hafifçe gülerek.

"Biliyor musun? Geç olması iyi oldu bence. Sizi siz yaptı. İkinizi de olgunlaştırdı, birbirinize daha sıkı bağlanmanızı sağladı."

"Sanırım."

"Görüşürüz." dedi minnetle gülümserken.

"Görüşürüz." dedim ve arabama bindim...

Surrender Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin