Kaçmak

4.6K 168 7
                                    

Sürpriz! Dayanamadım hemen yazdım:) İyi okumalar...

Sözler... Belki de uygulanan şiddetten daha fazla yakar insanın canını. Bir insanın sözü sizi dünyanın en mutlu insanı da yapabilir en mutsuz insanı da. Biri size seni seviyorum derse dünyalar sizin olur ama o kişi ya da başka birisi size senden nefret ediyorum derse o sizin olan dünyalar bir bir elinizden alınır ve tek başınıza kalırsınız. Eve giderken yağmurun altında tir tir titrerken bunları düşündüm. İnsanların nasıl birkaç cümleyle bizi etkilediğini, hayatımızı mahvettiğini. Aslında hayatımızı bitiren olaylar değildir ya da kişiler. Onların söylediği cümlelerdir, onların sözcüklere yükledikleri anlamlardır.

Bugün hayatımda ilk defa bir kişi yüzüme böyle şeyler söyledi. Arkamdan söylemiş olabilirler ama ilk defa biri yüzüme söyledi. Yol boyunca abartıyor muyum diye düşündüm. O kadar ağır mıydı söyledikleri yoksa ben mi abartıyordum? Belki başka biri söylese bu kadar umrumda olmazdı. Belki de Kerem ile arkadaş olabileceğimizi sanarak hata yapmıştım. Bilmiyorum. Hak etmediğim bir şey için arkadaşımın o sözleri söylemesi. Aslında çok büyük bir şey söylememiş gibi görünüyordu ama bakışları, ses tonu, altındaki anlam. Belki bundan 1-2 ay sonra bu konuşma geçse bu kadar umrumda olmazdı ama şuan hassas bir dönemdeyim. Yorgunum, kırgınım, annemi özlüyorum, yapmam, başarmam gereken çok şey var ve ben bu kadar çabalarken insanların beni hırpalamaya çalışması beni üzen şey. Sözleri canımı yaktı ama aslında canımı yakacağını bildiği için söyledi. Öyle biri olmadığımı biliyordu, sadece beni üzmek istedi. Belki de barda ona hesap sormamın öcünü aldı. Öç alınacak bir şey yaptığımı sanmıyordum ama ona göre öyleydi sanırım. Bunu yapmasının başka bir sebebi olamazdı. 20 kere düşündüm kötü bir şey mi yaptım diye. Bütün gün konuşmamıştık bile. Sadece onun dengesizliği, kalpsizliği ve bencilliğiydi bunun tek açıklaması. Beni üzmek istemişti ve başarmıştı. Berbat hissediyordum ona az da olsa güvendiğim için, yakın olabileceğimizi düşündüğüm için...

Sıcak düşün altından çıktım, bornozumu giydim. Sonunda ısınmıştım. Yavaşça yatağa yattım. Bir süre öyle kaldıktan sonra pijamalarımı giydim ve tekrar yatağın içine girdim.

"Zeynep. Tatlım gelebilir miyim?"

"Gel."

Gece korkmuş gözlerle içeri girdi ve yatağımın kenarına oturdu.

"İyi misin? Bir şey mi oldu Zey?"

Sessiz kalmayı seçtim çünkü konuşmak istemiyordum.

"Hadi Zeynep bana anlatabilirsin biliyorsun. Saatlerce yağmur altında yürümüşsün belli. Neden?"

"Kerem." diyebildim sadece.

"Kerem mi?"

Olanları anlattım ona. Neler söylediğini, nasıl davrandığını.

"Sence abartmıyor musun? Yani söyledikleri kötü şeyler ve bir pislik gibi davranmış ama bu kadar kendini hırpalayacak ve ağlayacak ne var ki. Sana küfretmiş gibi davranıyorsun sadece basit bir şey söylemiş. Benim bildiğim Zeynep böyle şeyleri asla takmaz. Sanane der geçer. Neden bu kadar berbat görünüyorsun. Senin gibi birini yağmurda bu kadar saat yürütmek zor iştir."

Hafifçe gülümsedim.

"Bilmiyorum Gece. Bilmeyi çok isterdim ama bilmiyorum. Haklısın normalde bu kadar umurumda olmazdı. Sadece o bunları söylerken kalbime iğneleri teker teker batırıyorlarmış gibi hissettim ve ağlamak istedim."

"Zeynep sana bir şey söyleyeceğim ama kızma tamam mı?"

"Ne olduğuna bağlı."

Gözlerini devirdi.

Surrender Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin