Kayıp Ruhlar -ölümün çağrısı- 🌑🌑

841 50 88
                                    

Dikkat! Önemli açıklama; kendi fikirlerimi sunduğum replikler olacak burada,lütfen linç etmeyiniz. Din, inanç ve ülkenin son durumu ile alakalı replikler kullandım, fantastik bir tür yazıldığını unutmayınız ve lütfen hakaret olarak algılamayınız,herkesin fikrine saygım var,hatta yorumlarda tartışabiliriz. Ülkenin durumunu yazarak, kendimce ifade etmeye çalıştım. Ve ilk part esinlenilmiş olsa da, ikinci part tamamen hayal ürünümdür. 🖤 Keyifli Okumalar! Bölümü erkene aldım,sizi çok özledim çünküüüü!

Bölüm Şarkıları,

Gözde Öney - bi ruh
Sertab Erener - vur yüreğim
İkiye on kala - koptu ipim düşüyorum

Bir de La Douleur Exquise için bir Spotify listesi yaptım bebeklerim,bugüne kadar okuduğunuz bölümlerdeki tüm şarkılar içinde,bu bölümdekiler dahil. Dinlemek isterseniz, hikaye adıyla arayabilirsiniz, adım da aynı. Betweenyounme. 💥

**
Yan yana oturan ikili sessizce olanları izliyordu. Aybike olayları çözüp kabul ettiğinden dolayı ruh halini almıştı,ailesi de deli gibi onu arıyordu. Berk biliyordu bu duyguyu, tanıyordu.  Kaç kere yakınlarına, komşularına dokunmaya çalışmıştı,çaresizce. O yüzden Aybike onu gördüğünde o kadar şaşkındı,bir mucize gibiydi kızın gelişi.

Ruhu sancıyordu, farkındaydı ama ağlayamıyordu,ruhlar ağlamazdı çünkü. Dün onu çağırdığı yere çıkıp ağlayan kadını izliyordu üzüntüyle. Aybike annesinin gözyaşını silmek istese de teni annesinin teninden rüzgar gibi geçmişti. Şengül hanım hızla gözyaşlarını silip dışarı çıkarken,genç kız çaresizlikle aralarında mesafe bırakarak çocuğun yanına oturdu,sırtını duvara yaslayarak bacaklarını kendine çekti.

"Sen nasıl dayandın ki?"

"Bilmem. İnsan zamanla alışıyor her şeye, ölüme bile. Bir şeyleri bilince de,daha kolay oluyor işte."

Umursamaz bir tavırla anlatsa da, gözlerindeki hüznü görebilmişti Aybike. Zaten en kırılgan insanlar en umursamaz görünen insanlardan çıkardı. Kendini apaçık belli edenlerin yanında muhakkak biri olurdu ama ne zaman ki başka biri kendi sorunlarını kendi çözmeye çalışırdı,o zaman yok sayılırdı. Güllerin güzel görüntüsü sayesinde insanlar dikenlerini görmezden gelirdi ama eğer bir kaktüsseniz kimse sizi kolay kolay sevmezdi. Geceleri çiçek açıyorsanız sizi kimse görmezdi, sadece sizinle aynı hissedenler okurdu içinizi. Sessizce karşıyı izliyordu,şimdi Berk'in yaşadıklarını daha iyi anlıyordu. Sevdiklerinizin sizi ağlayarak araması,sizin onlara kendinizi göstermek için çırpınışlarınız ölümden beter olmalıydı. Genç çocuk kızın aklından geçenleri okumuş gibi tebessüm etti.

"Benim böyle arayanım olmamıştı,annem zaten bırakıp gitti,babam da döve döve öldürdü. Genelde kendimi göstermek için çırpınan ben olurdum."

"Ama kimse görmezdi..." diye tamamladı çocuğun sözünü Aybike,iç çekmişti aynı zamanda.

Onun içini okumuş gibi konuşmasıyla gülümsemesi büyüdü ama kız bunu görmemişti. Alışkındı,sorun değildi.

"Sana bir hikaye anlatayım mı? Gerçek bir hikaye."

Gözlerini ona çevirdi, bakışları çarpıştığında ruhunda oluşan dalgalanmalar kızın dikkatini çekmişti.

"Ne oluyor?"

Boğazını temizleyerek bakışlarını kaçırdı, böylece ruhunun kalbini gösteren taraftaki dalgalanması durmuştu. Hikaye dikkatini çekeceğinden,bu detayı unutacağına emindi.

La Douleur ExquiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin