"Ama şunu unutma, en çiçekli bitişler en dikenli yollardan geçer."
(Kendi Eserim)
Bölüm Şarkıları,
Manéskin - zitti e buoni
Cihan Mürtezaoğlu - bilmeden güzel
Kahraman Deniz - uzak gelecek**
"Yok ya,ben kafayı yiyeceğim!"Doruk Berk'in isyanına karşılık,elini kafasının yanına götürerek deli işareti yapmıştı.
"Ben galiba birazını sıyırdım bile Berko."
Ellerini ensesinde birleştirirken,her ihtimali düşünüyordu. Doruk da aynı durumdan muzdarip olarak ortamı yumuşatma amaçlı gülerek Berk'e döndü.
"Bilmediğimiz bir zaman diliminde sıkışıp kalmış olabilir miyiz? Aklıma başka bir şey gelmiyor." Berk de alayla güldü bunun üzerine.
"Ayrıntılar gerçeğe götürür derler,biz her ayrıntıda tökezliyoruz."
Odanın içinde bir ileri bir geri gidip dururken aklına gelen iki şey olmuştu, şaşkınlıkla Berk'e döndü.
"Allah bu dünyada salak bırakmasın kardeşim."
"Ne diyorsun Doruk,hiç uğraşamam şimdi!"
"Birincisi burda düşünüp kendimizi yiyeceğimize metroyu araştıralım,bu ihtimali hiç düşünmedik. İkincisi ben güvendiğim birine Eren ailesini sordurdum,kimin nerede ne yaptığı bilgisi çok yakında bize gelir. Üçüncüsü ve en önemlisi biz yıllardır görüşmüyoruz ve sen de bilmiyorsun ama Melisa Kadir'le evlendi."
Berk Doruk'a ona evlenme teklifi etmiş gibi bakmıştı.
"Sen de bunları kafamı yaktıktan sonra mı söylüyorsun?"
"Sanki bende kafa kaldı da."
"E o zaman..." kafasını iki yana sallayıp anlamlandırmaya çalıştı. "Kamera şakası falan mı bu ya? Şakaysa komik değil,ben gülmüyorum çünkü!"
"Kalk gidiyoruz metroya."
Berk de anında onaylayarak dışarı çıktı ve metro yerine doğru yürüdüler. Ama yine çok ters bir ihtimalle karşılaştılar. Görevliye metronun gidiş ve iniş saatlerini sorduklarında, Berk metronun adını da söylemişti. Ama perondaki görevli onlara aynen şöyle söylemişti.
"Başka bir yerle karıştırıyor olmalısınız. Öyle bir metro yok burada,metro saatlerimiz de o saatler değil."
Berk sinirleri bozulmuş gibi gülmeye başladı ve oradan uzaklaştı.
"Söylediğin isim bile saçmalık ötesi Berko. MCYHS diye metro ismi mi olur?"
"Oha!"
Kafası şimdi daha çok basmaya çalışmıştı. "Ne oldu oğlum?"
"Metronun ismi, yayınevinin ismiyle aynı."
"E çüş ama artık!" diye isyan etti Doruk haklı olarak.
Birkaç Gün Sonra
Sonraki günler ikisi için de felaket geçmişti, Berk yazma işine odaklanıp olanları unutmaya çalışıyor ama işin arkasını aramaktan da asla vazgeçmiyordu. Her gün belli bir program oluşturup metroya biniyorlardı,hatta bir gün Berk metroda yanında duran adamın resmini dahi çekmiş,sonra onunla tesadüfen karşılaşmıştı. Ama yolcu onu tanımamış,hatta terslemişti. Üstüne üstlük fotoğraftaki yolcuyu kimse gösterse, ikisi dışında kimse görmüyor,deli muamelesi yapıyorlardı. Yolcu da öyle. Günlerdir yüz yüze geliyorlardı oysa,kızıl biri de kolay kolay bulunan bir insan tipi değildi metroda. Yani,unutmaması gerekirdi. Yine başını ellerinin arasına aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
La Douleur Exquise
Teen Fiction'Her şey değişir ama hiç bir şey yok olmaz.' Aybike ve Berk. Birbirlerinden çok uzak,biri yaptıklarından pişman,diğeri yaşadıklarından acılı. Onu içimde öldüreceğim,birini sevmeyi bıraktığında içinde ölmeye başlar. (Şeker Portakalı) Her kurgu 2,3 bö...