Kıskançlık -2-/🌑🌑

1.6K 80 122
                                    

Yeterince süründük,biraz rahat etsin mi bu bölüm? Jdidjdisjskks aman aman aman,nerelere geldik böyle? Bu arada arkadaşlar daha önce başka bir hikayemde kullandığım bir itirafı kullanacağım. Yenisini yazmamak için değil,benim aşırı hoşuma giden bir şey olduğu için. Oradan farklı olarak biraz uyarladım. Umarım siz de en az benim kadar seversiniz. 🖤 Ayrıca kritik bir yerde bitirdiğim için hemen yazıp attım, değerimin bilinmesini talep ediyor,sizi çokça seviyorum. (Reddedildi diyormuşsunuz) jckdkdksksk "bölüm burada bitemez < geç kalma diyen canlara gelsin bu bölüm)

Keyifli Okumalar!

Bölüm Şarkıları,

TNK - yine yazı bekleriz
Duman - her şeyi yak

**
Aybike şaşkınlıkla adamın gözlerine baktığında,Berk bir an olsun bakışlarını kaçırmadan gözlerinin içine bakmaya devam etmişti. Sertçe yutkundu,daha fazla nefesini tutamayacağını idrak ettiğinde derin bir nefes verdi. Aynı zamanda Berk de söylediği şeyi idrak etmiş ve yutkunmuştu. Kızın nefesi yüzüne çarpınca gözlerini kapattı,Aybike titreyen ellerini kaldırmaya çalışarak Berk'in gövdesine bastırdı ve onu itmeye çalıştı ama genç adam yerinden kıpırdamadı.

"Yapma..." diye mırıldandı.

Bırak,biraz daha kalayım bu huzurun kollarında.

"Asıl sen yapma..." diye karşılık verdi Aybike.

Beni yine kandırma,bir kez daha hayal kırıklığına uğratma.

Gözlerini açtığında koyu kahve gözleri öyle bir özlemle bakıyordu ki,sanki ilk defa gördüğü birini görüyormuş gibi merakla inceliyordu Aybike'nin her zerresini. Sanki her gün görmüyor da,aylar sonra karşılaşmışlar gibi,özlemi onu tüketmiş gibi bakıyordu.

"Çekil artık," diye konuştu sert çıktığını umduğu bir sesle. Berk pes ederek geriye çekildi.

"Bana inanman için ne yapmalıyım?"

Aybike alayla güldü.

"Senin hiç bir sözüne inancım kalmadı ki benim. Şimdi de dalga geçiyorsun benimle. Yapma artık."

"Dalga falan geçmiyorum!" diye çıkıştı,bu ani çıkışla Aybike irkilirken Berk elini saçlarının arasına atarak karıştırdı. "Özür dilerim. Bağırmak istemedim."

Yumuşak çıkan sesiyle gözleri dolarken Berk ona bir adım daha yaklaştı.

"Tamam suçla beni. İnanma da. Hepsini yalan say. Güvenme. Haklısın. Ama sana her baktığımda gözlerimde parlayan yıldızlar yalan değil Aybike. Onları görmüyorsun sayalım. Tamam." Kızın elini tutarak baş parmağını bileğinde atan nabzın üzerine getirdi. Deli gibi atıyordu.

"Sana her baktığımda,bana olmasa bile her gülümsediğinde,sana her yaklaştığımda,yan yana durduğumuzda,hatta atıştığımız zamanlar bile... Böyle deli gibi atan kalbim de mi yalan? Kalp yalan söyler mi Aybike? O çocuk kim bilmiyorum. Ama sen beni tersleyip çıktığında hissettiğim hayal kırıklığının sebebini biliyorum. O çocuğun tek kelimesinin seni gülümsetmesinin bana hissettirdiklerini biliyorum. Tek korkan sen değilsin. Ben de korkuyorum. Üstelik ben daha çok korkuyorum. Sen kalbini dinlersin ya seviyordur ya sevmiyordur. Ama benim buna hakkım yok. Sen hayal kırıklığına uğramaktan korkuyorsun,bense kendimi nasıl affettiririm diye düşünüyorum. Tek affettirmem gereken kişi sen de değilsin üstelik. Tekrar duymak istersen,tekrar tekrar söylemeye çekinmem. Seni kıskanıyorum,hem de deli gibi. Anladın mı? Hem,madem başkasının yanında o kadar mutlusun,böyle güleceksen ben ona da razıyım. Ben seni gülümsetemiyorum ama başkasına gülümseyişini izlemekse benim cezam,o da kabulüm. Yeter ki böyle bakmasın gözlerin."

La Douleur ExquiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin