Hayaller ve Gerçekler 🌑🌑🌑

460 33 25
                                    

Her gözyaşı bir yarayı teslim ediyordu ve bu bir yenilgi değildi. Bu gitgide büyüyen bir aşka teslim oluştu. Gözleri kapandı,her yer zifiri karanlık,ikisinden başka kimse yokken aşk onlara tek kalandı.

(Kendi Eserim)

Bölüm Şarkıları,

Evden Uzak - gör,duy, hisset
Kahraman Deniz - böyle sever

**
Herkesin hayatında belli bir dönüm noktası vardı. Herkes farklı bir köşeye savrulur,çoğumuz bir çıkış yolu arardı. Kimimiz erken büyürdü,kimimiz yaşlanırdı ama herkesin tutunmak istediği biri olurdu. Ve çoğu zaman bizi tutan kişi,kalbimizdeki insan olmazdı. Bunu anlamak zordu,anlatmaksa daha zor.

İkisi için de şaşırtıcı bir durumdu,ne Aybike yazdığı karakterin karşısında belireceğini tahmin edebilirdi,ne de Berk bir kitap karakteri olup gerçek dünyaya bir cemre misali düşeceğini.

Nihayet bir şeylerin ayırdına vardığında Berk ellerini ateşe değmiş gibi geri çekti. Çektiği anda düştüğü boşluğu anlatacak bir kelime yoktu ama yaptığı doğru değildi. Yutkundu önce, kelimelerini seçer gibi.

"Özür dilerim."

Neden olduğunu anlayan Aybike tebessüm etti,ona izni olmadan dokunmuş sayıldığı için kendini suçlu hissediyordu. Onu böyle yazan da kendisi değil miydi? Dünyada olup biten onca kötülüğün arasında, çoğalan olayların içinde bir tane güzel şey kalsın isterdi. Bunun farkındalığıyla yazmıştı karakteri. Hatta şimdi neden özür dilediğini açıklayacaktı.

"Ben olanlara anlam veremedim ve gerçek olup olmadığını anlamak istedim. O yüzden dokundum ama senden izin almalıydım. Özür dilerim."

Aybike'nin tebessümü genişlerken Berk'in bakışları gamzesine kaydı. Bunu anlayan genç kadın işaret parmağıyla gamzesini işaret etti.

"Sana ben ekledim bunu da ama benden daha çok yakıştı. Yapmasaydım keşke." dedi burnunu kırıştırıp. Berk kızın sevimli halleri karşısında gülümsedi. Elindeki kahveyi işaret ederek konuştu.

"Kahveyi bu kadar sevmemi sağlayan da sensin?" Başını sallayarak ona da bir bardak doldurdu. Ve aralarında mesafe bırakarak yanına oturmuştu.

"Beni neden böyle yazdın peki?"

Bakışlarının onda olduğunu biliyordu ama aldırmadan karşıya bakarak anlatmaya başladı.

"Birisi yalnızlığıma ortak olsun istedim önce. Sana daha bir isim vermeden özelliklerini yazmıştım,hayatın yokken bile sen vardın kağıtta. Sonra bir isim,bir aile. Hem bana çok benzemiştin hem de benden çok aykırıydın. Olur ya öyle. Sonra o kadar kötü şey üst üste geldi ki,bunca kötülüğün arasında güzel bir şey olsun istedim. Kadınlara zararı olmayan,onlara saygılı,kendini onlardan üstün görmeyen ve kişisel alanlarına saygı duyan birisi. Zaten öyle muhteşem biri de benim karşıma çıkmayacaktı diye düşünüp yazdıkça yazdım."

"Belki de yazdığın onca karakterden benim gelme sebebim, böyle birinin karşına çıkmasına ihtimal vermediğindendir."

Aybike omuz silkti.

"Sanmam. Kitap karakterleri zaten gerçek hayatta olmayan varlıklar. Kötüyse bile bir sebebi var,hatta kitaplar bize kötü karakterleri bile sevdirebilir bazen. O kötü olmasa, diğerleri bu kadar iyi olmazdı,hatta iyiliklerini görmezdik bile. Yani önce siyahı görmeliyiz ki, beyaza ulaşabilelim. Benim de kötü karakterlerim vardı. Onlar kötülük yaptıkça,bencil oldukça daha çok parladı iyi olanlar. Gerçek hayatta tam tersi olur ama kitaplarda hayallerim yaşasın isterdim."

La Douleur ExquiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin