Hayaller ve Gerçekler 🌑🌑

466 36 67
                                    

Yalnızdım,kelimelere sığındım. Kelimelerde seninleyim, karşımda benimlesin.

(Kendi Eserim)

Bölüm Şarkıları,

Kahraman Deniz - yalnızlık vurdu
İkilem - bir sebebi var (son sahne)

**
Aybike Eren

Çocukken hep arkada kalan, yalnızlığını oyuncaklarıyla, kalemiyle, beceriksizce karaladığı boyalarla geçiren biriyim ben. Yanımda büyüyen çocuklar elbette oldu ama insanların arasında da yalnız hissedebilirsiniz,bunu kimseye anlatamıyordum. Sonra o yalnızlık sizinle bütünleşir,yalnız kalınca neler yapacağınızın hayalini kurarsınız. Ben müzikle başlamıştım hayal kurmaya.

Kurdum,kurdum,kurdum. Sonra hepsini zihnimde taşımak ağır geldi bana. Dedim ki; kelimelere dökeyim. Döktükçe rahatladım, döktükçe daha çok hayal kurdum, yazdıkça daha da sevdim hayallerimi.

Yarattığım her bir karakteri öyle çok sevdim ki, hayatıma almak istedim,onlar benimle kalsın istedim. Nasıl bir insan yanımda kalsaydı mutlu olurdum?

Böylelikle küçükken çizdiğim beceriksiz çizimleri elime aldım. Yeteneğim var mıydı? Emin değildim. Ama hayalimdeki kişileri çizmeye başladım. İnatla. Olmadıkça daha çok gittim üstüne,ta ki hayallerimi her ayrıntısıyla muazzam resmedene kadar. İlk resmimdeki hayalet adamla karşılaştırınca kötü bir başlangıç yapmış olsam da,kötü devam etmemiştim sanki.

Son çizdiğim resim hayallerime en çok yakışan adamdı. Hayallerime,kalemime ve çizimime. Her ayrıntısı muazzam olmuştu. Şimdi ise karşımda duruyordu? Karşımda duruyordu!

Ağzım açık kalınca o hala sorgular gibi bana bakıyordu. Az önce masaya bıraktığım çizimle birlikte yazdığım yazılar da ayrı bir kanıttı ama hala inanmakta güçlük çekiyordum. Bunun üzerine farkında olmadan en olmayacak kelimeler çıkmıştı ağzımdan.

"Seni yazan,yaratan benim."

Güldü. Sesi tam da hayal ettiğim gibiydi,tok ve insanın içine işleyen.

"Tanrı falan mısın? Ya da şizofren de olabilirsin,o daha yakın bir seçenek."

Kolundan tutup onu içeri çektim, ayakkabılarla olmasını umursamadım bile. "Ne yaptığını sanıyorsun?"

Yadırgamadım. Birincisi yadırganacak çok şey vardı,ikincisi ona bu şüpheci ve insanlara kolay kolay inanmayan tavırları ekleyen bendim. Söylenmelerini umursamadan çekiştirerek masanın önüne getirdim ve çizimimi gösterdim.

"Bak! Daha bugün bitirdiğim çizim ve kapımı çalan adam?" dedim baştan aşağı onu göstererek. Kaşları çatık bir şekilde inceledi. En sonunda beklentiyle ona bakmama rağmen söylediği cümleyle gözlerimi devirdim.

"Beni takip falan mı ediyorsun?"

"Hayır gerizekalı! Ben bir yazarım, karakterler yaratıp onların resmini çizerim! Sen de benim yazdığım kitap karakterlerinden birisin."

"Güzel kafa, kullanmaya devam et."

Onu bu kadar alaycı yazmasam ne olurdu? Salak Aybike. Ay ben nereden bileyim zebellah gibi karşımda dikileceğini?! Çığlık atma isteğimi güçlükle bastırıp ona döndüm. Aklıma gelen şeyi söyledim,en son yazdığım bölümde babasıyla kavga ediyordu ama yarım kalmıştı,arada boşluklar vardı. Başlangıç ve kapıyı çarptığı an vardı sadece.

"Buraya neden ve nasıl geldin peki?"

"Hatırlamıyorum."

Çok güzel.

La Douleur ExquiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin