Dr.Padding'e gidip yardım istemek zor olsa da, çalışmalarında ilerlemeleri için destek almaları gerekiyordu. Helena bu fikre karşı çıkmış, başka çözüm yolları aramalarını önermişti.
General'in daha fazla sabır göstermeyeceğini söyleyen John, kızı ikna etmiş ve Seth Padding ile görüşmek için fizikçilerin olduğu çalışma istasyonuna gitmişti.
"Merhaba Doktor Padding."
"Merhaba Doktor Smith" dedikten sonra, Hank'in gelmediğinden emin olmak için John'un arkasına baktı. Gorilden korktuğunu gösterdiği için kendisinden utanıyordu, bu yüzden o konuya hiç girmeden konuşmaya çalıştı.
"Sizi buraya hangi rüzgâr attı doktor, yardım edebileceğim bir şey var mı?"
Adamın yardım teklif etmesi üzerine konuya doğrudan girmeye karar verdi. "Çalışmalarımızda karşılaştığımız bir sorun için sizin deneyiminize ihtiyaç duyuyoruz. Vakit ayırıp bize fikir verebilir misiniz?"
Adamın aniden gözleri parladı, sanki yıllardır beklediği fırsat ayağına gelmiş gibiydi. "Elbette dostum, elbette yardım ederim. Ne yapabileceğime bakayım, nereden başlıyoruz?"
Doktor Padding'in bu kadar istekli olmasından şüphelenmeyen John, kolay kabullenmesinden mutlu olmuştu. Eğer problemi aşmalarını sağlarsa adama büyük bir minnet duyacaktı.
"Hemen gidelim mi?" diye sordu adam. John heyecanlı adamı dikkatle süzdü, "o zaman gidelim" diyerek öne geçti.
Angela ve Helena gelenleri gördüklerinde birbirlerine baktılar. Onlar da adamın bu kadar çabuk yardım etmeyi kabul ettiği için şaşırmışlardı.
"Sizi gördüğüme sevindim kızlar" dedi Seth yılışık bir şekilde. Helena adama karşı hoş hisler beslemediğinden, başıyla selam verip işine döndü.
Angela ilk defa gördüğü adama ilgiyle bakıyordu. John, Seth Padding'i tanıştırıp Nükleer Fizikçi olduğunu söylediğinde, küçük kız soru yağmuruna başlamıştı bile.
"Merhaba, adım Angela. Ben Geometrik Optik fiziğinde uzmanım, meslektaş sayılırız. Siz bomba mı yapıyorsunuz, şimdiye kadar yaptığınız bombalardan birinin patlamasını seyrettiniz mi? İnsanları öldürmek sizde nasıl hisler uyandırıyor?"
Küçük kızın bu kadar açıkça sorduğu sorular karşısında, adam şaşırıp kekelemeye başladı. "B-ben yani bom-bomba yapılmasına yardım ediyorum ama ger-gerçekte kullanacaklarını düşünmüyorum."
"Siz de çok safmışsınız canım, benim yaşımda bir çocuk bile bombaların kullanılmak için yapıldıklarını bilir."
John konunun fizikçiyi rahatsız ettiğini anladığı için kapatmaya çalıştı. "Angela senin işin yok muydu? Doktor bize yardımcı olmak için geldi, önce ben sorunu anlatayım sonra konuşursunuz."
Kız somurtarak işine döndü, John misafirine dönerek "şöyle buyurun, size deneylerimizle ilgili verileri göstereyim" dedi.
Seth'in etrafı kolaçan ettiğini görünce "merak etmeyin, Hank burada yok" dedi.
Rahatlayan adamın yüzündeki ifadeyi görünce gülümsemesini saklayamadı. "İpek böcekleri üzerinde deney yaptığımızı duymuş olmalısınız, siz de verileri inceleyince göreceksiniz ipeğimiz çok dayanıklı olduğu halde yüksek ve ani ısınmalara karşı dayanamıyor."
"Anladım, önce verileri inceleyeyim sonra konuşalım."
John verileri inceleyen fizikçiyi bırakıp Helena'nın yanına gitti. "Merhaba güzelim, Seth'den hoşlanmadığını biliyorum ama benim icin biraz daha katlananabilir misin?"
Kız tebessüm ederek başını salladı, "senin için her şeyi yaparım".
Verileri incelemeye devam eden adama baktı, "bana neden bu kadar yakın olmak için çaba gösterdiğini öğrenmek istiyorum. "
Dominic'in ayaklarına süründüğü fark etti, eğilip kucağına aldı. Hayvanın yumuşak tüylerinde elini dolaştırdıkça, hayvan mırıldanıyordu. Dominic'e eş bulma konusunu bir an önce halletmesi gerektiğini aklının bir köşesine yazdı.
Bir de Hank sorunu vardı, onunla henüz konuşmadığı için kendini kötü hissetti. İlk geldiği zaman deneklerle bu kadar yakınlaşabileceği aklına gelmemişti. Şimdi her biri için elinden geleni yapmak istiyordu.
"Seth verileri incelerken, bende Hank ile konuşmaya gideceğim. Onu ihmal ettiğim için kendimi iyi hissetmiyorum."
Helena sevdiği adama bakarak gülümsedi, "İşte benim erkeğim, sorumluluk duyguna hayranım. Hank'in eski haline dönmesi için ne gerekiyorsa yapmalıyız."
Başını sallayıp onaylayan John, gorilin kaldığı yere doğru gitmek için yola çıktı. Askerlerin önünden geçerken, bakışlarının Seth'in üzerinde kilitlendiğini gördüğünde buna bir anlam veremedi.
Hank'i odasında otururken buldu, hüzünlü bakışlarını kendisine yönelttiğinde, daha önce gelmediği için kendisini kötü hissetti. "Hank biraz konuşabilir miyiz?"
Goril ayağa kalkıp, doktora oturması için bir yer gösterdi. "Sizi buraya hangi rüzgâr attı doktor?"
"Son günlerde hayli üzgün olduğunu fark ettik, bu da bizi üzüyor Hank. Sorununu benimle paylaşmak ister misin?"
Gorilin karar veremiyor gibi bir hali vardı, bir yandan anlatmak istiyor diğer yandan çekiniyordu. Karmaşık hisleri ile mücadele ederken doktorun kendisi ile konuşmaya gelmesine saygı gösterip kararını verdi.
"Sizinle paylaşmak istiyorum ama bu konu biraz utanç verici doktor."
"Ne olursa olsun benimle konuşabilirsin, sen ekibimin üyesisin, senin sorunun benim sorunumdur."
"Kendimi yalnız hissediyorum doktor, iki cins arasına sıkışmış gibiyim. Ne goriller gibi içgüdülerimle hareket ediyorum, ne de insanlar gibi görünüyorum. Her iki cinse de tam olarak yaklaşıp ilişki kuramıyorum."
John karşısındaki yaratığın düşüncelerini öğrendikçe, Hank'in yalnızlığını çok daha iyi anlıyordu. İnsanlarla sosyalleşememesi aslında ondan kaynaklanmıyordu, karşısındakilerin bazıları ondan korkuyor bazıları da ona hayvan muamelesi yapıyordu.
"Hank öncelikle seni kabullenmelerini sağlamalıyız. Bu sayede sende yalnızlıktan kurtulursun."
"Peki ama doktor beni bu hayvansı görüntümle kabul etmelerini nasıl sağlayacaksınız."
"O işi bana bırak" derken aklında fikirler uçuşmaya başlamıştı bile.
-DEVAM EDECEK-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)
Science FictionDost uzaylılar ve düşman uzaylılar arasında kalan bir doktor. Tırtıllar üzerinde deney yaparken gizli bir askeri tesise davet edilir. Muhteşem güzellikte bir asistanı ve genetiği değiştirilmiş hayvanlarla yaşantısı kendisini harikalar diyarında hiss...