Özet: John'u kalbi tekrar çalışır ama bilinci açılmaz. Helena ve Jules adamın yanına gider. John kendini uzayda bulur. Jules babasının bilinçaltına girerek onunla temas kurar. Babasına her şeyin başladığı yeri göstermek ister. Dromonitslerin ana yurduna giderler. Meclisin karşısına çıktıklarında Jules'u efendileri olarak selamlarlar.
*** Yeni Bölüm***
John zihninde duyduğu sese inanamamıştı. Jules'u efendileri olarak selamlayan kalabalığa hayretle baktı. Dromonitslerin onları görmediklerini ama hissettiklerini anlamıştı. Jules çevresinde yavaşça dönerek, yüzünde memnun bir ifade ile bakındı.
Doktor Smith, oğlunun tavırlarına da şaşırıyordu. Sanki üç yaşında değil, otuz yaşında gibi davranıyordu. Meclisdeki üyelerden biri, ağır adımlarla ikiliye doğru yürüdü. Karşılarında durduğu halde onları göremiyordu.
John kendisinden ortalama 70 cm uzun olan deve bakabilmek için başını kaldırdı. Yüzü insan yüzüne benziyordu. Yaşadıkları gezegenin de dünyaya benzemesi tesadüf olamazdı.
"Tesadüf değil baba."
Jules aklından geçenleri okumuştu. "Onlar gezegenlerini ve halkını kendimize yakın hissedelim diye öyle gösteriyorlar. Gerçek hallerini görseydin ön yargılı yaklaşabilirdin."
"Sen onları olduğu gibi mi görüyorsun?"
"Evet baba."
Jules'un gerçekte ne gördüğünü anlayamadığından, John olanları olduğu gibi kabul etti. Yanlarına gelen kişi, kıyafetleriyle diğerlerinden farklı olduğunu belli ediyordu. Baştan aşağıya giydikleri bol dökümlü beyaz bir kıyafeti vardı. Diğerlerinden farklı olarak açık sarı çapraz bir çizgi ile süslenmişti.
Kıyafet kumaşa benziyordu ama John bunun da gerçek bir görüntü olmayabileceğini kabullendi. Meclis üyesinin aslında meclis başkanı olması mantıklıydı. Hepsi adına konuşmak ister gibi ellerini kaldırıp çevresini gösterdi. Sesi duyulduğunda ortalık aniden sessizleşti.
"Efendi aramıza geldi. Ordumuz henüz dünyaya varmadı. Bizi kontrol etmek için mi geldiniz?"
Jules'un ne cevap vereceğini merakla bekleyen John, kendisini figüran gibi hissetti.
"Babama her şeyin sebebini açıklamak ve anlamasını sağlamak için geldim."
"Görev devam edecek mi?"
"Evet" diye cevap verdi Jules.
John oğlunun tüm orduya kumanda edebileceğini anlayınca, Ognimleri kurtarma şansı olduğunu düşündü.
"Jules eğer emri durdurabiliyorsan Ognimlere saldırmalarını engellemelisin."
"Hayır baba. Orduyu durduramam, sadece olanları gözlemleyebiliyorum."
"Görevin devam edip etmeyeceğini neden sana soruyorlar?" dedi haklı olarak.
"Beni deniyorlar baba. İnsan, Ognim ve Dromonits genlerim var. Fakat bağlılığım Dromonitslere."
"Neden insanlara bağlı değilsin?"
"Çünkü insanlar zayıf ve muhtaçlar."
Oğlundan böyle bir yorum duymak, John'u üzmüştü. Ailesi insandı ve Jules genlerine rağmen insan olarak yetiştirilmişti.
"Jules, insanların kaderi üzerinde gücün varsa, bunu değiştirmeyi başarabilirsin. Bağlılığın ailene ve insanlara olmalı. Zayıf da olsak, her zaman ayakta kalmayı başardık. Krnaajların saldırılarından da kurtulacağız. O zaman zayıf olmadığımızı anlayacaksın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)
Science FictionDost uzaylılar ve düşman uzaylılar arasında kalan bir doktor. Tırtıllar üzerinde deney yaparken gizli bir askeri tesise davet edilir. Muhteşem güzellikte bir asistanı ve genetiği değiştirilmiş hayvanlarla yaşantısı kendisini harikalar diyarında hiss...