72-Bebek geliyor mu?

1.7K 191 58
                                    

Özet: Kurulan tuzak işe yaramaz. Makinelerin yapay zekâları tuzağa karşı önlem alır ve yok edilen üç makineye karşı bine yakın insanın ölmesine ve yaralanmasına yol açarlar. Makineler kule yapımına başlar. Tesisteki en zeki insanlarla beyin fırtınası yapan John iyi bir fikre ulaşamaz. Hank'in fikrini alan John bu fikri beğenir. Rora geri gelip tüm akıllı canlıları kolektif bilince katacaklarını söyler.

*** Yeni Bölüm ***

Makinelerin inşa ettikleri kulenin yarısından çoğu tamamlanmak üzereydi. Kurulan tuzağın üzerinden on gün geçmişti. İnsanlar kuleye saldırırlarsa tuzakta olduğu gibi insan kaybına yol açacaklarını düşünüyorlardı. Angela, Hank ve birkaç uzman, parçalanmış makinelerin organik yapılarını incelemiş ve sadece o organizmaya saldıran agresif bir virüs geliştirmeye başlamışlardı. Başarılı olurlarsa organik kısımlar işlevini yitirecek, yapay zekâ ile organizmanın bağlantısı kopacaktı.

Bu süreçte John ve Jen'in ekibi makinelerin kullandığı programlama dili üzerinde çalışmışlar ve bu dilin yapısını çözmüşlerdi. Geriye bu dili kullanıp yapay zekâyı yok edecek bir virüs yapmak kalıyordu. İki ekip yoğun tempo ile çalışıp, makinelerin kuleyi yapmalarından evvel, onları yok etmeye gayret ediyorlardı.

Bu yarışı kimin kazanacağı dünyanın geleceği açısından çok önemliydi. Başkan her ihtimale karşı makineleri zamanında durdurmazlarsa ve kule tamamlanırsa, birkaç bin insanı feda ederek dünyayı kurtarmak zorunda kalacaktı. Bu istenemeyen bir önlemdi ama yedi milyarın yaşaması için yapılması gerekebilirdi.

John müthiş beynini kullanıp virüsü yazmaya başlamıştı. Fırsat buldukça Helena'nın ziyaretine giderek, kadını rahatlatmaya çalışıyordu. Karl sözünü tutmuş, Helena ve bebek ile ilgileniyordu. Dsyco'nun hesabına göre doğuma altı gün kalmıştı.

Bebeğin özel olduğu konusunda herkes hem fikirdi ama neler yapabileceği konusunda hiç kimsenin bir fikri yoktu. Belki fiziksel bir gücü olmayabilirdi. Babası gibi çok zeki olup dünyaya faydalı işler yapabilirdi.

Normalden hızlı büyüdüğü için belki de çok yaşamayacaktı. Bütün bu bilinmezliklere rağmen, bebeğin gelişi dört gözle bekleniyordu.

John'un aklının bir köşesini sürekli meşgul eden bir soru vardı. Rora tüm akıllı canlıları kolektif bilince dâhil edeceklerini söylemişti. Doğacak bebeği, daha özgür düşünmeyi öğrenemeden kolektif bilinç ile birleşecekti. Belki de dünyaya gelmek için yanlış zamanı seçmişti.

Bebek altı gün sonra dünyaya geldiğinde ya istila edilmiş bir dünya ile karşılaşacaktı veya makinelerden kurtulmuş bir dünyayla. Bebeğine iyi bir gelecek sağlayabilmek için John elinden geleni yapacaktı. Jen'in seslenmesi ile düşüncelerinden sıyrıldı.

"John, sanırım ilk denemeler başarılı. Yazdığın virüs makineleri etkiliyor. Fakat tam kapasite çalışan bir makinede test edene kadar kesin konuşamayız."

"Hata yapma lüksümüz yok Jen. Organik kısım virüsten etkilenmeye başlayınca, bizim de aynı zamanda yapay zekâyı saf dışı etmemiz lazım. İkisinden birisi başarısız olursa sonucu ağır olacaktır."

"Keşke bir makineyi patlatmadan ele geçirebilsek."

"Ben de çok isterim Jen. Fakat sürü halinde dolaştıkları için birini diğerlerinden ayırmak neredeyse imkânsız."

"Belki de imkânsız değildir."

"Ne demek istiyorsun?"

"Eve'i hatırla. Onun gibi birkaç tane daha casusun aramızda olduğunu düşünüyorum."

KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin