Multimedyada General Dexter’i görebilirsiniz.
Bu bölüm gorkemakgn e ithaf edilmiştir.
Not: Bölümleri kısaltmaya karar verdim. Umarım anlayış gösterirsiniz. –SHOANLEER-
***********
“Sizi korkuttuysam özür dilerim” dedi telepatik ses.
John gördüğü yaratığın nezaketi ile görüşünün zıtlığı arasında bocalayarak “Önemli değil. Kabalık eden benim” dedi. Bir yandan gördüğü yaratığı tanımlamaya çalışıyordu. Kafası genişti ama çenesine doğru ufalıyordu. Kafası, klasik uzaylılara benziyordu ve gözleri… İşte tanımlamakta zorlandığı kısım da buydu. Anten gibi uzayan, saçsız kafasının üstündeki uzantının ucunda tek bir göz vardı. Vücudu yengeç gibi sert kabukla kaplı, bir humanoid gövdeydi. Ayakları perdeliydi, John’un tahminine göre yüzmesini kolaylaştırıyor olmalıydı.
“Serth ile tanıştın mı?” diye sordu Helena. John sorunun kendisine değil de Angela’ya yöneltildiğini fark etti.
“Çok güzeeeel” dedi Angela bütün masumluğuyla. “Merhaba Serth” dedi.
John, küçük kızın çok güzel tanımlamasının, en az kızın kendisi gibi garip olduğunu düşündü.
“Merhaba küçük insan” dedi Serth zihninden.
Angela kıkırdadı. Küçük insan sözü komiğine gitmişti. Elinden gelse akvaryumun içine girebilecekmiş gibi yanaşmış, hayran gözlerle Serth’e bakıyordu.
John, Hank’in yardımı ile ayağa kalkmıştı. Angela’ya, akvaryuma çok yanaşmamasını söyleyecekti ki aniden yosunlar dalgalandı ve aralarından Serth’in dişi versiyonu çıktı. John şaşkınlıktan tekrar yere çöktü.
Dişi olan John’un haline gülümsemekle yetindi. Helena’ya zihninden selam verdikten sonra Angela’ya yaklaşıp, onunla uzun bir telepatik konuşmaya başladı.
John, Helena’yı kolundan çekerek uzak köşeye doğru ilerledi. “İlk defa yapılan deneylerden bir çift üretimi gördüm. Ne amaçla çift üretildiler?” diye sordu.
“Nerth’in yavrulaması sağlanmaya çalışılıyor. Eğer yumurtaları başarıyla büyürse deniz casusluğu için kullanılacaklar” diye açıkladı Helena.
“Yani o ŞEY hamile mi?”
“Şey deme, onunda duyguları var John” dedi Helena ayıplayarak. “Üstelik konuşmalarımızı zihnimizden takip edebilir”
John endişe ile akvaryumdaki Nerth ve Serth’e baktı. İkisi de Angela’ya odaklanmışlar gibi gözüküyorlardı. Biran önce buradan çıkması gerektiğini düşünüp, diğerlerini beklemeden asansöre yöneldi.
“Hoşça kal insan” dedi telepatik ses. John duymamış gibi davranıp ilerledi. Bir an önce tırtıllarına dönmek istiyordu.
***********
Asansörün düğmesine basarken, dalgınlıkla yukarı yerine aşağıdaki düğmelerden birine bastığını fark etmemişti. Asansör bir süre hareket ettikten sonra durduğunda, kapılar otomatik olarak açıldı.
Ortamda loş bir yeşil ışık vardı. John kafasını kaldırdığında yanlış kata geldiğini algılayarak tekrar yukarı çıkmak için düğmeye uzandı. Tam basacakken, önünden bir insandan daha küçük bir siluetin geçtiğini gördü, korktu ve asansörün içine doğru çekildi.
Biraz olsun heyecanını dindirdikten sonra, merakı ağır bastı ve kafasını uzattı. Sağa sola bakınırken, koridorda uzaklaşan silueti tekrar gördü. Koşar adımlarla giden gölgenin peşine takıldı. Normalde bu kadar cesur değildi ama Serth ve Nerth ile tanıştıktan sonra, şaşırtıcı şeylere karşı daha dayanıklı olmuştu.
Gölge sanki John’un kendisini izlemesine izin verir gibi arayı çok açmıyor ama tam olarak görmesine de fırsat vermiyordu. Uzun koridorun kenarlarında ortama yeşil ışığı veren gizli lambalar vardı. John önünü rahatlıkla görüyordu. Fakat 20 metre ötesini net göremediğini fark etti.
Siluet az ilerde yavaşladı ve sağdaki bir odaya girdi. John biraz tereddütten sonra odaya girmeye karar verdi.
Girdiği oda fazla aydınlıktı veya loş ışığa alışmış gözleri normal ışığa karşı hassaslaşmış da olabilirdi. Gözleri odadaki ışığa adapte olurken, odanın ortasında dikilen varlığı gördü.
“Merhaba John. Görüşmeyeli uzun zaman oldu” dedi karşısındaki garip varlık.
-DEVAM EDECEK-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)
Science FictionDost uzaylılar ve düşman uzaylılar arasında kalan bir doktor. Tırtıllar üzerinde deney yaparken gizli bir askeri tesise davet edilir. Muhteşem güzellikte bir asistanı ve genetiği değiştirilmiş hayvanlarla yaşantısı kendisini harikalar diyarında hiss...