KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)

71-Dahi Hank

Özet: Makineler Aspen dağını hedef almıştır. Angela makinelerin ağırlıklı olarak titanyum topladığını tespit eder. Helena psikolojik bunalım geçirmektedir. Bebeğin hissettikleri aklını karıştırır. Karl geçici olarak Helena'ya yardım eder. General üzerindeki stres yüzünden John'a bağırır. John da yalnız olduğunu düşündüğü bir anda bağırarak kendi stresini atar. Fakat yoktan beliren bir kadın John'a gözükür. Adının Rora olduğunu söyleyen kadın John'a kurtarıcıları olduğunu söyler. Angela'nın verdiği bilgileri değerlendiren John uzaylı makinelerin iletişim kulesi yapacaklarını tahmin eder. Makinelere tuzak kurmaya karar verirler.

*** Yeni Bölüm ***

Tuzak için ülkenin dört bir yanından titanyum talep edilmişti. Gelen titanyumun tümü, insanlardan uzak bir bölgede biriktiriliyordu. Özel olarak hazırlanmış bir kilometre karelik zemin, metalle desteklenmiş sert betondan yapılmıştı. Bu zeminin üzerine konulan titanyuma erişebilmek için makineler yüzeye çıkmak zorunda kalacaklardı.

Plan sorunsuz işlerse, birçok makineyi saf dışı bırakacaklardı. General, hava ve kara kuvvetlerini belirli bir mesafede hazır bekletiyordu. Jen makinelerin yerini tespit edip, harekete geçtiklerinde General'e haber verecekti.

Ognimlerin ve dünyalıların ortak çalışmasıyla, istila ortadan kaldırılmaya çalışılıyordu. John'un tahminleri doğruysa, makineler iletişim kulesi kurup ana filoya bilgi aktarmayı planlıyorlardı.

Makinelerin yapısını öğrendikçe ekipler şaşırıyorlardı. Mekanik ve organik yapıyla imal edilmiş makineler, yapay zekâya sahiptiler. Hem kendi aralarında haberleşiyorlar, hem de bireysel olarak karar verebiliyorlardı. John'un tek umudu tuzağı fark etmemeleriydi.

Makinelerin dikkatini çekecek kadar titanyum toplandığında, Jen bir kısım titanyumu yem amacıyla toprağın altına ışınladı. Bu sayede titanyuma doğru hareketleneceklerdi. Beklendiği gibi makinelerin büyük kısmı titanyum rezervine doğru ilerlemeye başladı. Jen sayılarını ve koordinatlarını General'e iletince, kuvvetler hazır vaziyete geçtiler.

İlk makine yeraltındaki titanyuma ulaşıp toplamaya başladı. Ardından gelenler yeraltındaki titanyumu bitirince, yukarı doğru ilerlemeye başladılar. Yüzeye çıkan üç makine özel zeminin üzerinde ilerleyip titanyuma ulaştı. Madeni toplayan kollar, topladıklarını gövdelerindeki yuvalara atıyorlardı.

Diğerlerinin yüzeye çıkmalarını beklemelerine rağmen, ilk üç makineden başkası yüzeye çıkmadı. General en azından üç makineyi saf dışı edeceklerini düşünerek saldırı emri verdi. Makinelere ateş edildiğinde, toprağa geri dönmeye çalışsalar da başarılı olamadılar.

Üçüncü makinede yok edildiğinde, tuzağın işe yaramasından dolayı John, kızı ile gurur duydu. Jen'den gelen çağrıya cevap verirken sesindeki neşeyi saklayamıyordu.

"Selam Jen, tuzak işe yaradı üç makine saf dışı oldu."

"Üzgünüm John."

"Sen neden bahsediyorsun bu bir zafer."

"Hayır John, siz üç makineyi yok ettikten kısa bir süre sonra, üç farklı şehrin yeraltında patlama oldu. Binden fazla insan öldü veya yaralandı."

"Fakat bu nasıl olabilir?"

"Sanırım misilleme yaptılar John."

Yapay zekâyı hafife almışlardı. Kendilerine karşı yapılacak hareketin karşılığını planlamış olmalıydılar. Başkan'a bu durumu nasıl açıklayacaklarını düşününce, zafer hissi yerini ağır bir yenilgi hissine bıraktı.

Angela olanları öğrenmişti ve planı önerdiği için ölümlerden kendisini sorumlu hissediyordu. John'un direnci kırılmıştı. İnsan hayatını tehlikeye atmadan bu makineleri nasıl durduracağını bilemiyordu.