Helena John'un işaret ettiği yöne baksa da, kadını görememişti. John kadını yakalamak için çalışma masasının üzerinden atlayarak koşmaya başladı. Yanından geçtiği herkes "ne yapıyor bu deli" diye düşünüyor olmalıydı.
Kadını yakalayacakken eli boşluğu kavradı. Önünde duran kadın aniden havaya karışmıştı.John önünde kaybolan kadını düşünürken, çevresindeki insanların kendisine delirmiş gibi baktıklarını fark etmemişti.
Birden zihninde kafesten çıkmaya çalışan Dominic belirdi. Bir süredir görmediği hayvanın imgesinin tırtıllar tarafından gönderildiğini düşündü. Kadını düşünmeyi bırakıp etrafına baktı.
Kendisine bakan insanların merakını gidermek için bir şeyler uydurması gerektiğini düşündü. Yardımına Helena yetişti. "Küçük bir fareydi John, artık kovalamana gerek yok."
Çevredeki kadınlardan bazıları istemsizce yerlerinden sıçradı. Farenin adı bile ürkütmeye yetmişti. Bakanların dikkatleri kendi işlerine dönünce, Helena doktorun kulağına fısıldadı.
"John, böyle davranma lütfen, sakin olmalısın."
"Anlıyorum ama o kadını yakalamam lazım."
"Ben görmedim ama sana inanıyorum canım."
"Dominic tehlikede" dedi John aniden aklına gelmiş gibi. "Onu kurtarmam lazım."
"Ne demek istiyorsun. Nereden biliyorsun tehlikede olduğunu."
John yavaşça iş istasyonuna yürürken, bir yandan Helena'ya bilgi veriyordu.
"Tırtıllardan imge geldi, Dominic'in bir kafeste olduğunun görüntüsü vardı."
Helena camdaki tırtıllara baktı. Yeni nesil tırtıllar topluca John'a bakıyordu. Bir imge daha geldiğinde, John tırtılların yardımcı olmak istediklerinden iyice emin oldu.
Yeni imge de Seth ve konuştuğu kayıp asker vardı. "Seth'in işi olduğunu söylüyorlar."
"John sadece bir avuç tırtıla güvenip Seth'i suçlayamazsın."
"Biliyorum canım bir yol düşüneceğim. Süper beynime güvenmiyor musun?"
"Güveniyorum" dedi kız." Sen gene de dikkatli ol."
John kafasında bir plan oluşturup Seth'i ziyaret edecekti.
Bu sırada Seth askerle konuşarak kendi planını yapıyordu.
"John hayvanın kaybolduğunu anlayınca nasıl tepki verecek bakalım."
Asker doktora bakarak, "bu kadar ileri gitmek zorunda mısın? O hayvan için General'e kafa tuttu biliyorsun."
"Biliyorum, işte bu yüzden hayvanı alıkoydum. Benden şüphelenip şüphelenmediğini anlamak için."
"Çok tehlikeli iş yapıyorsun, gereksiz risklerle bizi açığa çıkarırsan, efendilerin neler yapabileceğini biliyorsun."
Seth efendileri hatırlayınca soğuk terler dökmeye başladı. Yaptığı işin riskini düşünmeden hareket etmişti. Eğer başladığı iş istediği gibi gitmezse, başına geleceklerden endişelenmeye başlamıştı.
John'un kendisini bulmak için ne zaman geleceğini bilmediğinden askeri yanından uzaklaştırmak istedi.
"Bir süre ortalardan görünme, ikimizi bir arada görmemeli."
Asker anladığını belirtip oradan uzaklaştı. Tam zamanında uzaklaşmıştı, çünkü John farklı bir yönden Seth'e doğru yaklaşıyordu. Seth kaygıyla giden askerin arkasından baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)
Science FictionDost uzaylılar ve düşman uzaylılar arasında kalan bir doktor. Tırtıllar üzerinde deney yaparken gizli bir askeri tesise davet edilir. Muhteşem güzellikte bir asistanı ve genetiği değiştirilmiş hayvanlarla yaşantısı kendisini harikalar diyarında hiss...