32-Kaza mı ihanet mi?

3.6K 313 37
                                    

Nihayet yarışma için hazırlıklar başlamıştı, Hank'in insanlar tarafından kabul görmesi için bu yarışmanın işe yaraması gerekiyordu.

Spor alanı olarak kullanılan kısımda düzenlemeler yapılıp geniş bir alan açılmıştı. Uzun zamandır böyle bir etkinlik yapılmadığından herkesin ilgisini çekecekti.

Gün boyunca çalışmaları denetleyen John, Helena'nın yardımıyla güzel ve eğlenceli bir etkinlik planlamıştı. Açık büfe ve her türlü içecek mevcuttu, alkol konusunda problem çıkaran General, sonunda sadece bira içilmesi konusunda ikna olmuştu.

Bayanlar için liköre de izin vermesi, aslında ne kadar anlayışlı olduğunun anlaşılması içindi. Duyurular dâhili ses sistemi ile anons edilmiş ve beklenen gün gelmişti.

Tüm işler bitirilmiş yarışma alanına toplanılmıştı, katılımcıların fazla olması John'u sevindirmişti. Seth bir ara doktorun yanına gelip bazı fikirleri olduğunu söylemişti.

"Bence bu yarışma birkaç aşamalı olmalı, zekâ ve yeteneğin haricinde gücümüzü de gösterebilmeliyiz."

John adama bakıp, "haklısın, bende aynı fikirdeyim. Üstelik yarışmaya Hank de katılacak, tesiste ondan daha kuvvetli birini tanımıyorum. Sence bu haksızlık olmaz mı?"

Seth'in rengi attı birden, "yani gorilde mi katılacak ama bu insanlara özel olmalı" dedi.

John sinirli bir şekilde, "bu yarışma tesiste çalışanlara özel ve Hank bir çalışan. İnsana en yakın haliyle, birçok insan müsveddesinden daha insancıl."

Seth homurdanarak oradan ayrılırken yanından geçen Helena'yı bile görmemişti.

"Nesi var bunun? Her zaman gülen adama bir şey olmuş."

Helena en başından beri Seth'i sevmemişti, onda bir yapaylık seziyordu, hatta ileride problem çıkaracağına emindi.

"Yarışmaya Hank'in de katılacağını söyledim ona bozuldu. Bu arada hazırlıklar tamam mı? Akşama yarışmadan önce ve sonra ikramlarımızda eksik olmamalı."

Helena başıyla onayladı, sevdiği adamın saçlarında elini gezindirdi. "Kahramanın benim, Hank'in kabul görmesini sağlarsan çok mutlu olacağım."

"Seni mutlu görmek isterim bebeğim" diyerek kıza sarılan John, arkasından yaklaşanı görmemişti.

Angela her zamanki gibi araya girerek, "hey ortamda küçükler var,  kendinize bir oda bulun" dedi.

Küçük kızın saçlarını karıştıran John, etkinlik alanına doğru ilerledi. Helena'nın yardımlarıyla güzel bir ortam hazırlanmıştı. Kadın eli değdiği belli olan alanda abartılı süsler de yok değildi.

Gereksiz detaylara takılmadan bu akşam için gereken her şeyin yerli yerinde olduğunu kontrol edip rahatladı.

Yarışma saatinden önce aperatifler misafirlerin beğenisine sunuldu, günün yorgunluğunun üzerine böylesine güzel aperatifler katılımcıları mutlu etmişti.

Yiyip içen misafirlerin dikkatini çekmek için mikrofona öksüren John, gereğinden fazla dikkat çektiğini görünce rahatsız oldu.

"Öncelikle bu etkinliği planlamamıza izin verip, bu güzel ikramları sağlayan General Dexter Hattaway'e teşekkür ederiz."

General kızaran kel kafasını ovuşturarak çevreyi selamladı. Bakışlar arasında kürsüye yaklaşıp eliyle mikrofonu kapattı. "Konuşmayı kısa kesip bir an önce yarışmaya geç. Bu insanlar yarın işe gidecekler, yorgun olmalarını istemeyiz değil mi?"

KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin