KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)

81-Gerçekçi hayal

Not: Çok uzun ara verdim. Tüm okurlarımdan özür diliyorum. Tüm kitaplarıma devam edeceğim. Hiç bir kitap yarım kalmayacak. Söz veriyorum. Anlayışınız için teşekkür ederim.

Özet: John matematik problemini çözmek için Jen'den teknolojik destek alır. Buz dolu bir su tankına girerek beyninin aşırı ısınmasını engeller. John işlem sırasında hayal görmeye başlar. Karl kendisini sorgularken panikler. Jules Karl'ı yok ederken yüzündeki ifade korkutucudur. Jen, Jules'u vurur. John oğlunun öldüğünü gördüğü hayale inandığı için önce Jen'i öldürür, ardından kendisini vurur.

*** Yeni Bölüm ***

Dsyco gelene kadar kalp masajı yapan görevli, yerini Dsyco'ya bıraktı. Dsyco geç kalmaktan korkarak John'a müdahale etmeye çalışıyordu. Jen endişeli bir şekilde izlerken, John'un kalp atışları geri döndü.

Tuttuğu nefesi salan Jen, sağlık görevlisine sordu. "Durumu nedir?"

Dsyco göz bebeklerini kontrol ettiği John'u dikkatle inceledikten sonra cevapladı. "Yaşıyor ama bilinci kapalı. Veri akışını durdurdum, beyninin ısısını düşürmeye çalışıyorum."

Jen işin riskini bildiği halde, John'u engellemediği için üzülmüştü. Adamı tanktan çıkarıp sıcak bir ortama koydular. Başında sürekli bekleyecek bir görevli ayarladıktan sonra, Dsyco ve Jen konuşmak için komuta odasına geçtiler.

"John riskleri biliyordu ama..."

"Kendi istedi komutan. Dünyalılar için kendini feda etmeye hazırdı."

"Yine de engelleyebilirdim."

"Bu sizin sorumluluğunuzda değil. İnsanlar bize yardım etmeye çalışsalar da yöntemlerine karışamayız" dedi Dsyco.

Rasyonel düşüncelerle hareket eden Dsyco, Jen'in dünyada fazla zaman geçirdiği için mantıklı hareket etmediğine inanıyordu. "Komutan! Önemli olan John'u bir an önce iyileştirmek. Bu yüzden sorumluluğu bana bırakın ve siz dünyadaki dostları ile temas kurun."

Jen endişeli bir şekilde odadan çıkan Dsyco'nun arkasından baktı. John'un gördüğü kâbuslardan haberi yoktu. Tek bildiği aniden John'un kalbinin durduğuydu. İlk iş olarak eşine haber vermesi gerektiğini düşünerek, Helena'nın yanına ışınlanmak için hazırlandı.

Helena, Jen'i karşısında görünce gülümsemişti ama Jen'in yüz ifadesinden bir şeylerin yanlış gittiğini anladı. Jules uzaylının beline kadar geliyordu. Jen'in yanına giderek başını kaldıran çocuk, sanki uzaylının aklını okumaya çalışıyordu.

Jen diz çökerek çocukla aynı seviyeye geldi. Jules uzaylıya sarılarak kollarını boynuna doladı. "Babam iyileşecek mi?" diye sordu.

Jen daha olanları anlatmadığı için çocuğun zihnine girdiğini anladı. Helena endişeli bir şekilde uzaylıya bakıp bir açıklama bekliyordu. Jen lafı dolandırmadan konuya girdi.

"John, Rusların şartını yerine getirebilmek için riskli bir işlem uygulanmasını istedi. İşlem sırasında kalbi durdu ama tekrar çalıştırdık. Şimdi bilinci kapalı bir şekilde yatıyor."

"Buna nasıl izin verdiniz? Onu engellemeliydiniz."

Helena'nın haklı olduğunu düşündüğü için kendisini savunmadan cevap verdi. "Haklısın engellemeliydim."

Jen'in de üzgün göründüğünü fark eden Helena daha fazla üstüne gitmedi. Jen'in boynuna sarılan çocuğu çekip kendi kucağına aldı. "Bizi John'un yanına götür lütfen."