29-Hastalık

3.2K 292 25
                                    

John gemiye alındığında, etrafta fazla mürettebat kalmadığını fark etti. Jen ve Pladd dışında üç uzaylı daha görev yerlerindeydi, normalde olması gerekenin yarısı kadar mürettebatın yokluğu, sorunun ciddiyetini gösteriyordu.

"John gelmene çok sevindim, mürettebata bir şeyler oluyor. Durduk yere aniden bilinçlerini kaybedip bayılıyorlar."

Jen'in direk konuya girmesi konunun aciliyetini gösteriyordu. John geminin sağlık uzmanı Dsyco'ya danışmayı düşündü.

"Dsyco ile görüşmeliyim, belki o ne olduğuna dair bir ipucu verebilir."

Jen üzgün bir şekilde başını salladı, "ilk düşenlerden biri de o oldu."

Sorunu kendi başına bulması gerektiğini anlayınca, laboratuara giderek örnek alma çalışmalarına başladı. Uzaylıların teknolojileri gelişmişti, kullandıkları cihazlarında aynı oranda gelişmiş olması sebebiyle karmaşık yapıya sahiptiler.

John üstün zekâsıyla aletlerin kullanım şekillerini öğrenmeye çalıştı, biraz tahmin biraz mantıkla temel fonksiyonlarını çözerek işe başladı.

Önce, ilk bayılan ve şimdi koma durumunda olan hastalara yöneldi. Test için kan örneklerini topladı, gıda zehirlenmesi ihtimalini elemek için mide sıvılarını da kontrol etmeyi ihmal etmedi.

Jen ve Pladd yardım edebilmek için cihazların kullanımları konusunda ellerinden geldiğince John'u bilgilendirmeye çalışıyorlardı.

"Hepiniz aynı şeyleri mi yediniz?"

Jen biraz düşündükten sonra cevap verdi, "hayır, ben ve birkaç bayılan mürettebat insan besinlerinden yedik. Diğerleri ve Pladd hızlı yemek kapsüllerinden tükettiler. Birkaç tanesi yemek yemedi sadece sıvı tükettiler."

"Bu durumda gıda zehirlenmesi ihtimali azalıyor, mide sıvılarını kontrol ettikten sonra emin olabileceğiz."

"Bir kişi daha bayıldı" dedi birisi. Düşen uzaylıyı Jen'in yardımıyla revire yatırdılar, rengi ve solunumu normale yakın olan hastanın göz bebekleri ışığa tepki vermiyordu.

John hızla ilerleyen bu hastalığın ne olduğunu bulamazsa, yakında gemide ayakta kimsenin kalmayacağına inanıyordu.

"Diğer gemilerle konuştunuz mu?" diye sordu. "Onlarda aynı belirtiler var mı?"

Jen cevap verdi, "hayır, sadece bizim gemide oluyor. Diğer gemilerle irtibatı yasakladım, şu anda karantina altındayız."

Komutanın akıllı ve hızlı kriz yönetimi sayesinde, en azından durumun yayılmasının önüne geçilmişti.

"Sence adamlarıma ne olacak John?" diye soran uzaylıya bakan doktor, çaresiz bir şekilde "elimden geleni yapacağım Jen" dedi.

Aniden Pladd da yere düştü, "hayır, olamaz" dedi Jen. "Bunu bir an önce durduramazsak, sıradaki ben olabilirim."

Komadaki adamlarına bakarak, üzgün bir biçimde kafasını sallayan Jen "son umudum sensin evlat. Seni yetiştirdiğimiz için bize bunu borçlusun."

Borçlu olmasa bile gözünün önünde hastalanan varlıklara yardımcı olmak, John'un karakterinde vardı. "Bu olaylar tam olarak ne zaman başladı?"

"Bu sabah dünyaya giden keşif ekibi geri geldiğinde, içlerinden biri kendinden geçmişti. Dsyco olayı araştırana kadar diğerlerini karantinaya aldı. Fakat aşağıya hiç inmemiş olan mürettebatta bayılmaya başlayınca sağlık ekibi ne yapacağını bilemedi."

Sorunun kaynağının ilk bayılan kişide olması gerektiğini düşünen John, sadece makinelere güvenmeden, hastayı milim milim kontrol etmeye başladı. Boğazında sıra dışı maddelere rastladığında makinelerin bunları nasıl gözden kaçırdığını anlayamadı.

KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin