48-Kaybolan tırtıllar

2.4K 249 40
                                    

Seth sorununu çözdüğüne inanan John, çalışma istasyonunda Dominic'le oynamaya başladı. Hayvanla ilgili aklına gelen soruyla Angela'ya döndü.

"Kızım, Dominic'e eş bulacağını söylemiştin, bulabildin mi?"

"Evet baba, aklımdan çıkmış. Birkaç tane buldum, Felipe amca ile görüştüm. Dominic'i oraya götürmemiz gerekiyormuş."

"O zaman şimdi gidelim mi?" diyen John, Helena'ya "tatlım bize katılacak mısın?" diye sordu.

"Hayır" dedi Helena, "benim yapmam gereken işler var. Siz baba-kız halledersiniz."

Anladığını belirten John, Dominic'i kucağına aldı, küçük kızın elinden tuttu ve veterineri ziyarete gitmek için yola çıktı. Felipe her zamanki gibi güler yüzle karşıladı misafirleri.

"Hoş geldin John, hoş geldin güzel kız."

"Hoş bulduk" dediler. Angela çok heyecanlıydı, Dominic'in kendisine bir eş seçmesi ve yavrulamasını umuyordu. Melezlerin yavruları olma ihtimali çok düşüktü ama umudunu yitirmiyordu.

Dominic'i kedilerin olduğu kafese yaklaştırdıklarında, tüm kediler ilgiyle kafesin önüne toplanmışlardı.

"Böyle yakışıklı birini görmedikleri belli" dedi John.

"Türünü anlayamadıkları için koklamak istiyorlar."

Felipe olaya doktor gözüyle yaklaşıyordu. Dominic'in eşsiz kokusunun kedileri cezp ettiği yadsınamaz bir gerçekti. Dominic kafesin önünde bir aslan misali volta atarken, kediler de onu takip ediyordu. Sonunda kafesin önünde durup pençeleri ile kafesi açmaya çalıştı.

"Sanırım aradığını buldu" dedi Felipe. Kafesi açıp Dominic'i dev kafese soktu. Tüm dişi kediler melez hayvanın etrafını sarmışlardı. Dominic gördüğü ilgiden hoşnut olarak bir süre bekledikten sonra, iri bir kediye yanaşıp kokladı.

Kedi de Dominic'i kokladığında Angela sevinçle zıpladı. "Gelin bulundu, artık düğün zamanı."

John, küçük kızın sevincine katılmıştı. Hayvanın yalnızlığı bitiyordu. Yavruları olmasa da anlaşabileceği bir hayat arkadaşı olacaktı. Şimdiye kadar başından bir sürü şey geçen hayvanın, ömrünün sonuna kadar mutlu olmasını istiyordu.

Felipe, Dominic'in seçtiği kediyi ve Dominic'i kafesten çıkarttı. İki hayvan sürekli birbirlerine sürtüşüyorlardı. Angela sevinçle izlerken Felipe gerekli formu doldurup John'a imzalaması için uzattı. Evrak işleri tamamlandıktan sonra, John Dominic'i kucağına aldı. Angela'da kediyi aldı ve oradan çıktılar.

Helena gelin adayını görünce çok sevdi. Kabarık tüyleriyle pofuduk oyuncaklar gibi gözüküyordu. Dominic, John'un kucağından yere atlayıp, Angela'nın kucağındaki kediye ulaşmak için zıplamaya başlamıştı.

Küçük kız kediyi yere bıraktı ve ikisinin birbiri etrafında dönmelerini izlemeye başladı.

"John bu sorunu hallettiğine göre işimize dönelim. General'i kandırmak hiç iyi bir fikir gibi gelmedi."

"Merak etme hayatım, sakın kızma ama sana söylemediğim bir sırrım var."

Kadın merakla John'a baktı. Kulağına yaklaşan adam, "General'e önceden bilgi vermiştim. Seth'in ajanları duysun ve ona iletsin diye bir oyundu."

Helena kızmakla, sevinmek arasında kalmıştı. "General'in böyle bir şeye razı olacağına inanamıyorum John."

"General zaten Seth'ten şüpheleniyordu. Benden yardım istediği için ben de böyle bir oyunla Seth'i kandırabileceğimize ikna ettim."

KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin