Özet: Dromonits meclisinde bulunan John, oğlunun gördüğü hürmet karşısında şaşkına döner. Jules insanların zayıf ve muhtaç olduğunu söyler. John ise düşmanları, yardım olmadan yeneceklerini ve muhtaç olmadıklarını ispatlayacaklarını söyler. John uyandığında bir kaç hafta geçtiğini öğrenir. Jules büyümüştür ve Ognimler tarafından alıkonulmuştur. Jules'u alıp dünyaya dönen John, Rora ile konuşur. Rora artık John ve ailesininde kolektif bilince katılması gerektiğini söyler. Fakat Jules'u düşman olduğu için istemez.
*** Yeni Bölüm ***
John-biz bilincinin farkına vardığında kendisini garip hissetti. Herşeyle ve herkesle bağlantıdaydı. Helena ve çocukları düşündü. Angela-biz ve Helena-biz de kolektif bilince katılmıştı. Fakat Jules'un zihnine bağlanamıyordu. John-biz, tüm tanıdığı insanların ve uzaylıların bize katıldığını anladı.
Düşüncelerini uzaklara götürdü. İş gücü hızı dört katına çıkmıştı. Mükemmel çalışan bir sistemle, yorulanın yerine hemen bir başkası geçiyordu. İşin uzmanı olan birey, doğru yerde kullanılıyordu. Bizi oluşturan bireyler, kişisel isteklerinden arınmıştı.
John-biz yapması gerekeni anlayıp, Jen-biz'in yanına gitti. Uzaylılar dünyanın her yerine yemek, su, ilaç gibi gerekli malzemeleri ışınlıyorlardı. Biz açlığı, ilaçsızlıktan kaynaklanan ölümleri durdurmuştu. Savaşlar artık yapılmıyordu. Silahlar savunmada kullanılmak üzere en uygun noktalara konuşlandırılıyordu.
Bizin arkasındaki beyni düşündü John-biz. Fakat tek bir beyin yoktu, tüm zihinlerin birleşmesinden oluşmuş süper bir beyin vardı. Karl'dan bile üstündü. Rora-biz, John-biz ve Jen-biz'in yanında göründü. Artık seslere ihtiyaç yoktu.
Yapılması gerekenler birbirlerine sözsüz aktarıldı. Rora-biz kaybolurken, milyarlarca tırtılın bilincini taşıdığını hissettirdi. Helena-biz de uzay gemisine çıkmıştı ve Dsyco-biz'e yardım ediyordu. John-biz ile bakıştılar ama konuşmadan işlerine devam ettiler.
Mükemmel çarklar işliyor ve sistem sorunsuz yürüyordu. Jules'u düşünen John-biz zihninde çocuğun görüntüsünü gördü. Çocuğu gören gözlerin yerinden bakıyor gibiydi. Dünyada yalnız kalmış küçük bir çocuk görüntüsü vardı. John-biz çocuğa karşı bir şey hissetmediğini fark etti.
Öncü birlikler ilerlemeye başladı. Krnaaj'ların yaklaşmaları halinde erken tespit edip bize bildirecekti. Zamanın farkında olmadığını anlayan John-biz, ne kadar zamandır kolektif bilinçte olduğunu düşündü. Cevap -önemsiz-di.
Biz arı gibi çalışmaya devam etti. Belirsiz zaman sonra öncü birlikler Krnaaj'ların geldiğini bildirdi. Savunma düzenine girip saldırganları karşılamaya hazırlandılar. İlk saldırı acımasız ve kanlıydı. Vurulan Krnaaj gemileri, şehirlerin üzerine düşmüş ve kaçamayan sivilleri yok etmişlerdi.
Karşılık vermeye çalışan biz, uzaylıları ve insanları feda ederek bir satranç oyunu sergiliyordu. Sonunda vezirini feda edecek olsa da şahı ele geçirecekti. Biz dikkatle planlamış olduğu işlemleri sırayla gerçekleştiriyordu.
Yüzlerce Krnaaj gemisi yok olmuştu, karşılığında binlerce insan ve Ognim ölmüştü. Bireysel sayılar bizi ilgilendirmiyordu. Önemli olan kolektif bilincin başarısıydı. Krnaajlar beklemedikleri direnç karşısında, ilk saldırılarındaki hızlarını kestiler ve toparlanmak için geri çekildiler.
John-biz, Jules'u bulup yanına gitti.
"Krnaajları durdurunca sende Dromontsleri durduracak mısın?"
"Benimle kim olarak konuşuyorsun? Babam mı? Tırtıllar mı? Tüm canlılar mı?"
"Biz biriz Jules."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)
Science FictionDost uzaylılar ve düşman uzaylılar arasında kalan bir doktor. Tırtıllar üzerinde deney yaparken gizli bir askeri tesise davet edilir. Muhteşem güzellikte bir asistanı ve genetiği değiştirilmiş hayvanlarla yaşantısı kendisini harikalar diyarında hiss...