55-Dinlenme

2.4K 299 161
                                    

Not: Koza benim için özel bir kitaptır. Belki de üzerinde en çok araştırma yaptığım kitabımdır. Bilim kurgu adına çok doyurucu öğeler olduğuna inandığım bir kitap. Fakat beklediğim ilgiyi görmedi. Belki çok teknik terimler kullanmış olabilirim. Olay örgüsü de karışık gelmiş olabilir. Hem dünyada hem uzayda geçmesi de bir etkendir bilemiyorum. Sizin fikriniz nedir? Koza'yı neden seviyorsunuz veya neden sevmiyorsunuz?

Özet: Eveleyn John'un tuzağına düşmemek için fikrini değiştirmiş gibi yapar. Bombanın yapısını daha fazla EMP etkisi üretecek gibi değiştirilmesini önerir. Aklında dünyayı istila sırasında güçsüz bırakmak vardır. Helena ve Angela tırtılların verilerinde bir gariplik olduğunu saptarlar. Fakat Helena bunu bildiremeden garip bir şekilde yırtıp atar. Eski tesisi yıkan asker Seth ile konuşmak ister. Jen EMP kalkanı olan gemilerden bahsedince John'un morali bozulur. Fakat gücü arttırırsa işe yarayabileceğini anlar. Generalin odası dinlenmektedir.

*** Yeni Bölüm ***

John, General'le görüşmesi bittikten sonra kızların yanına gitti. Helena biraz garip davranmaktaydı. Her zaman dikkatli ve titiz olan kadın çok dalgın gözüküyordu. Yanlışlıkla masadaki içeceği devirip, kâğıtların ıslanmasına sebep olduğunda, hafif bir sesle küfretti.

John ve Angela şok olmuş bir şekilde bakakaldılar. Kadından ilk kez böyle sözler duyuyorlardı. Helena kâğıtları ıslanmaktan kurtarmaya çalışırken yardım istemek için döndüğünde, kendisine garip bir şekilde baktıklarını fark etti.

"Ne var? Daha önce hiç sakar bir insan görmediniz mi?" diye sordu.

Onun bu gergin haline alışkın olmadıkları için John ve küçük kız sessiz kalmayı tercih ettiler. John kâğıt havlular getirerek masada kalan sıvıları temizlemeye çalışırken, Angela da kadının kaldırdığı kâğıtları bir kenara seriyordu.

John işini bitirdikten sonra kadının elini tutup kendisine bakmasını sağladı. Helena'nın gözlerinde öfke vardı. John kadının neden böyle davrandığına dair bir fikir üretemiyordu. Aklına gelen olası tek soruyu sordu.

"Bugün özel günlerinden birini yaşıyorsun?"

Kadın bir an ne demek istediğini düşündü. Anlayınca yüzü kızardı. John'un bu kadar açık bir şekilde sormasından utanmıştı.

"Hayır" dedi ve utancını saklamak için arkasını döndü.

"Özel gün ne baba?" diye sordu küçük kız.

Bu sefer kızarma sırası John'a gelmişti. "Henüz küçüksün Angela. 3-4 sene sonra anlayacaksın."

Kız omuz silkerek kâğıtları serme işine döndü. Helena'nın gerginliği sırtından bile belli oluyordu. John, kadını rahatlatmak için omuzlarına masaj yapmaya başladı. Kadın ilk önce tepki vermediyse de, yavaşça gerilen kaslarının rahatlamasıyla gevşedi.

Arkasını dönüp John'a baktı. "Özür dilerim, hayatım. Bu aralar sebepsiz yere gerginlikler yaşıyorum. Kafam allak bullak ve sebebini bilememek beni çok strese sokuyor."

John kadına sarılıp saçlarını öptü. "Biz yanındayız güzelim. Bu zamanlar stresin yükselmesi normal. Yeni öncü grup gelirken, bir yandan içimize sızmış olan düşmanlarla mücadele etmek zorundayız."

Angela onların birbirlerini teselli ettiklerini görünce, kıskanarak aralarına girmeye çalıştı. Küçük kızı kucağına alıp sarılan John, onun da ağlamak üzere olduğunu anladı.

"Siz kızların güzel bir dinlenmeye ihtiyacı var. Yeni tesisin en güzel özelliğini sizlerle paylaşacağım."

Kızlar merakla ne demek istediğini anlamaya çalıştılar. John yeni tesisin planlarını bir bakışta ezberlemişti. Yeni tesisin, insanların huzur ve mutluluğunu arttırmak için ilave özelliklere sahip olduğunu görmüştü. Buradaki insanlar her ne kadar ülkelerine hizmet etseler de, ayrılma lüksleri yoktu. Bu yüzden tesis daha insancıl özellikler düşünülerek tasarlanmıştı.

KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin