General'in yaralanması üzerine, revire götürmek için sıhhiye geldi. John sorularını soramadan General'in götürülüşünü izlemek zorunda kaldı.
Yaver'in çevreyi gözlediğini görünce, yanına yanaşan doktor "sence kim saldırdı?" diye sordu. Asker bir fikri olmadığını belirtmek için omuz silkti, "ben de bunu bulmak için araştırma başlattım. Bütün insanlar şüpheli konumda, işim zor."
Bilim insanları, eğlenmek için geldikleri ortamda bir suçlu gibi gözaltına alındıkları için, tepkilerini homurdanarak gösteriyorlardı.
Helena doktorun koluna dokunup dikkatini çekti ve kulağına fısıldadı, "bence biri bu yarışmayı fırsat bilip General'e saldırdı. Kalabalık içinde fark edilmeyeceğini düşünmüş olmalı."
Kızın fikrine katılan John, ilave olarak bu saldırının asıl amacının, General'i öldürmek yerine sadece yaralamak olduğunu düşünüyordu.
General ile konuşmasının ardından böyle bir saldırının gelmesi tesadüf olmayabilirdi. Seth'in neden takip edildiğini sorduktan sonra General şaşırmış ve bu emri vermediğini söylemişti. İşin aslını araştırmak için emir verdikten kısa bir süre sonra elektrikler kesilmiş ve saldırıya uğramıştı.
Askerler arasında bölünme olmuşsa, isyancılar gibi, gizliden askerler arasına sızmış muhalifler olabilirdi. "Bazı askerler General'den başka bir liderden emir alıyorlarsa, işin kurcalanmasından da rahatsız olmuşlardır" diye düşünen John, bu şüphelerini yavere anlatmaya karar verdi.
Fakat yaverin onlardan olup olmadığına nasıl emin olabilirdi ki? En iyisi soruşturmaya paralel, kendi araştırmasını yürütmek olacaktı.
Hank'in geri gelmediğini görünce meraklandı, en azından Seth'in saldırı sırasında burada olmaması onu temize çıkarıyordu. Yarışma ve yemek iptal olmuşa benziyordu, kimse de moral kalmamıştı.
Askerler kalabalığı gözetim altında tutarken, sonsuza kadar böyle bekletemeyeceklerini biliyorlardı. Yaver yarışma alanında bekleyen insanların kimliklerini sırayla taratıp, gitmelerine izin vermeye karar verdi.
Kalabalık, taramadan sonra dağıldığında alanda sadece John, Helena ve askerler kalmıştı. Yaver'in kendisinden şüphelenme ihtimaline karşı, kendisinin ve Helena'nın da kimliğinin taratılmasını istedi.
"Gerek yok John, ben senden şüphelenmiyorum. Miss Helena'dan şüphelenmediğimi de söyleyeyim."
"Teşekkürler, fakat işin prosedürü gereği liste eksiksiz olmalı" diyen John, hem kendisininkini hem de kızın kimliğini tarattırdı.
"Müsaadenizle biz de gidelim, yoğun bir gün oldu."
Askerler gitmeleri için yolu açtılar, John kızın kulağına eğilip "Hank'i gerçekten merak ediyorum, şimdiye kadar gelmesi gerekirdi" dedi.
"Nereye gittiğini biliyor musun?"
"Seth'in şüpheli hareketlerinden dolayı, izlemesi için gönderdim."
"O zaman bizim onu aramaya başlamamız lazım, başına bir şey gelmiş olabilir."
Kızın düşüncesine katılmayan John başını salladı, "Hank kendini koruyabilir, bence bir ipucu buldu."
Yatakhanelere giden koridorda ilerlerken el ele tutuşan sevgililer, Helena'nın odasının önüne gelince birbirlerine baktılar.
"Senden ayrılmak istemiyorum" dedi John.
"Bende senden" diye cevap verdi Helena. "Fakat bugün çok yorulduk, ikimizin de dinlenmeye ihtiyacı var" dedikten sonra adamı kendine çekerek uzun uzun öptü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)
Science FictionDost uzaylılar ve düşman uzaylılar arasında kalan bir doktor. Tırtıllar üzerinde deney yaparken gizli bir askeri tesise davet edilir. Muhteşem güzellikte bir asistanı ve genetiği değiştirilmiş hayvanlarla yaşantısı kendisini harikalar diyarında hiss...