KOZA - Dünya'nın İstilası (SY)

52-Yeraltına dönüş

Özet: Jen'in desteği ile John araştırmaları için gerekli teknolojiye sahip olur. Tırtılların üç farklı grupta yoğunlaşmasını ve ardındaki sebepleri araştırmaya başlar. Seth ile Hank tekrar ekip olurlar. General John'un uzaylılarla kalmasından hoşlanmaz. Seth gizlice General'i dinletiyordur ve John'un uzaylılarla olduğunu öğrenir. General, Serth ve yavrularının öldüğünü rapora yazar fakat onlar ölmemiştir. Angela uzaylıları sinir etmekle meşgulken, Helena Jen'in tacizlerinden kaçmaktadır. Düşmanın ikinci öncü grubu daha kalabalık olarak bir kaç hafta içinde gelecektir.

*** Yeni Bölüm ***

Günler geçtikçe John'un gerginliği artıyordu. Elindeki ileri teknolojiye ve üstün zekâsına rağmen, koza ile ilgili bir ilerleme sağlayamamıştı. Dev beyin ipucu vermiyordu. Üçüncü nesil tırtıllar üremeye devam ediyorlarken, onları durdurmaması gerektiğini bildiğinden sadece izliyordu.

Dev kozanın dünyada oluşması gerekecekse, bu tırtılları uzay gemisinde tutmanın bir anlamı yoktu. Bir şekilde yeryüzüne inmek zorunda olduğunu hissediyordu. Hank gerekli ayarlamaları yapmış ve General'in John'a yeni bir iş istasyonu ayarlamasını sağlamıştı.

Daha az ekip olduğundan, yeni yerleri daha geniş olacaktı. Bu durumu Jen ve kızlarla tartışıp tekrar aşağıya dönme konusunda fikirlerini aldı.

"Ben gitmek istemiyorum" dedi Angela. "Burada ilgimi çeken ve kendimi geliştirebileceğim çok şey var."

Helena Jen'e dik dik bakarak, "ben gidelim derim, aksi halde bazılarının gözünü çıkarmam gerekecek" dedi. Jen masum bir bakışla, "ne demek istiyorsun" diye sordu.

"General bize eskisinden daha geniş bir iş istasyonu ayarladı. Hank'in verdiği bilgiye göre Seth'le yan yana olacakmışız."

"Bu iyi mi yoksa kötü mü canım?"

"Her ikisi de Helena. Onu göz önünde tutmamızı ve hareketlerini izlememizi sağlayacak, aynı zamanda onun da bizi gözetleme şansı artacak. Bence General bunu kasıtlı olarak ayarladı."

Jen'in aklına bir şey gelmişti. Dolap benzeri bir eşyanın kapağına elini koydu. Kapak açılmak yerine kayboldu. Elini boşluğa sokup bir aygıt çıkarttı ve John'a uzattı.

"Seni gizlice dinlemek isteyebilir, bunu açtığın zaman insanlara zararı olmayan bir frekansta ses yayıyor ve her türlü dinleme aygıtını işe yaramaz hale getiriyor. Uzaylı teknolojisini bile" diyerek vurgu yaptı.

John minik aygıtı alıp elinde çevirdi. Sanki biraz insan kulağını andırıyordu. Tasarımını yaparken bunu dikkate almış olabilirler diye düşündü. "Teşekkürler Jen."

"Angela ikiye karşı birsin. Ne dersin fikrini değiştirmek ister misin? Yoksa burada kalmayı düşünmeye devam mı edeceksin?"

Angela cevap vermeden Jen atıldı. "Lütfen onu da götürün, eğer onu burada yalnız bırakırsanız tüm mürettebat isyan edecek."

"Ben istenmediğim yer de durmam" diyen Angela ayağa kalktı. "Hadi gidelim."

Son karar verildiğinde, John şimdiye kadar kendilerini ağırladığı için Jen'e tekrar teşekkür etti. Dsyco'dan veri analizini kolaylaştıracak bir cihaz aldı.

Aşağıya ışınlanırken tüm mürettebat Angela'ya bakıp el sallıyorlardı. "Bak baba beni ne kadar çok seviyorlar."

"Bu bizim kültürümüzde bir daha görüşmemek üzere elveda demek" diye Jen açıklama yapınca, Angela'nın yüzü düştü. O da onlara bir hareket yaptı. "Bu da bizim kültürde beni ağırladığınız için teşekkür ederim demek."